27 Kasım 2017 00:30
HDP İstanbul Milletvekili ve Bütçe Komisyonu Üyesi Garo Paylan, iki buçuk yıldır tutuklu ve hükümlü ziyareti için 400 dilekçe verdiği Adalet Bakanlığı’ndan bir tekine bile cevap verilmediğini söyledi. “Bunun HDP’lileri vatandaşın gözünde itibarsızlaştırmak için yapıldığını” söyleyen Paylan, meselenin sadece Adalet Bakanlarının elinde olmadığını da belirterek, “Cumhurbaşkanından başlayan bir konseptin HDP’yi itibarsızlaştırmak için bu tip tasarruflarla devam ettirildiğini düşünüyorum” dedi.
Paylan’ın T24’e yaptığı değerlendirmeler şöyle:
“Adalet Bakanı da, bütün bakanlar da CHP HDP, Ak Parti ve MHP’liler de milletvekili, hepimiz aynı hukuka tabiiyiz ve hepimiz yaklaşık 100-120 bin vatandaşı temsil ediyoruz. Ancak, Adalet Bakanlığı HDP’li milletvekillerine ayrı bir hukuk uyguluyor. Ben 2.5 yıla yakın süredir milletvekiliyim ve daha tek bir tutuklu ve hükümlüyü ziyaret edemedim. 400’e yakın dilekçe verdim hiç birine olumlu cevap gelmedi. Yine de bu dilekçeleri de inadına veriyorum sırf tarihe not düşsün diye.”
“Mesele sadece hukuki veya siyasi bir mesele de değil, insani bir mesele. Bu tutuklulardan bazıları benim eş genel başkanım ve milletvekili arkadaşlarım, siyaseti birlikte yola çıktığım arkadaşlarım. Bunun insani tarafını da dillendirdim Adalet Bakanlığı’na ancak onlar insani boyutuyla olan talebimize de cevap vermedi.
Meseleyi, bana karşı olarak yapılan bir haksızlık olarak da değerlendirmiyorum. Ben sonuç olarak tek başıma 12bin vatandaşı temsil ediyorum. Bu oyları bize insanlar gidin bizi temsil edin diye verdiler. Bu izinlerin çıkmaması o vatandaşlarımıza yapılan bir haksızlık ve hakarettir diye öyle değerlendirin diyorum onları. Çünkü bize yapılan her uygulama aslında bizim temsil ettiğimiz vatandaşlara yapılmış bir uygulamadır. O nedenle bu yoldan vazgeçin ve bu izinleri verin diyoruz ama maalesef HDP’lileri vatandaşın gözünde itibarsızlaştırmak için bunları yapıyorlar ama başarı olamıyorlar.
HDP’lilerde şu anda iktidarın yarattığı bir adaletsizlik ve haksızlık duygusunu büyütüyorlar bu da demokratik siyasete olan inançlarla ilgili yaralanmalara sebebiyet veriyor. Adalet Bakanlarının de elinde olmadığını düşünüyorum bu meselenin. Cumhurbaşkanından başlayan bir konseptin HDP’yi itibarsızlaştırmak için bu tip tasarrufların devam ettirildiğini düşünüyorum.”
HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, Adalet Bakanlığı bütçesinin Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Hrant Dink cinayetine dikkat çekerek sorular da sormuştu. Paylan konuya ilişkin şu açıklamayı yapmıştı:
“On bir yıldır Hrant Dink cinayetiyle ilgili adalet mücadelesi veren bir arkadaşınızım çünkü kendisi benim ağabeyim ve arkadaşımdı, beraber mücadele veriyorduk. Hrant Dink öldürüldükten hemen sonra dedik ki: Bu cinayette pek çok kamu görevlisi var, bu cinayeti izleyen, bilen, gören pek çok kamu görevlisi var. Bunlarla ilgili bir dava açılsın dedik.
Pek çok aktör vardı. Hrant Dink’i hedef gösteren, istihbaratını bilip yol veren, engellemeyen onlarca kamu görevlisi vardı. Ancak önümüze yalnızca Trabzon Pelitli’deki 10 tane genç bırakıldı, hiçbir kamu görevlisi yargılanmadı ve o günlerde Ergenekoncu denen bazı aktörlerle iltisak gösterildi ama o aktörler de yargılanmadı. Çünkü o dava bir araç davaydı, darbe dinamiğini tetiklemek için kullanılan bir araç davaydı. İhtiyacımız olan gerçekten adalet dağıtan bir Anayasa Mahkemesi'dir.
Bu girdaptan çıkmanın yolu yalnızca güvenlikçi bakışa hapsolmak değildir, güvenlik siyaseti ne istiyor diye karar veren yargı kurumları değildir, Anayasa Mahkemesi değildir; bizim ihtiyacımız olan gerçekten adalet dağıtan bir Anayasa Mahkemesi ve yargı kurumlarıdır. Maalesef bundan çok uzak bir noktada olduğumuzu görüyorum.”
© Tüm hakları saklıdır.