Yeşil Sol Parti'den milletvekili adayı olan gazeteci Çengiz Çandar, HDP içindeki Türklerin "dekorasyon" olduğunu söylemesinin ardından gelen tepkiler üzerine, "Kendimi de bu dekorasyonun içinde saydım. Dekorasyon, güzelleştiren bir şeydir" dedi.
14 Mayıs seçimleri için Yeşil Sol Parti'den gelen milletvekili adaylığını kabul eden Türkiye'nin kıdemli gazetecilerinden Cengiz Çandar, Medyascope’tan Ruşen Çakır'a yaptığı açıklamada HDP içindeki Türklerin dekorasyon olduğunu belirterek, "Gerçekten göz yaşartıcı ve son derece okşayıcı tepkiler geldi. Çünkü nereden baksan, esas bu partiyi taşıyıcı, sosyolojik anlamdaki esas taşıyıcı olan alan Kürt alanından. Türkler yok mu bu partide, birtakım sol kuruluşlar da var. Bunlar biraz dekorasyon gibi. Partiye nereden bakarsanız oy potansiyeli olarak da söylemi olarak da geçmişi olarak da kimliği olarak da Kürt partisi tabii ki. Türk dekoratif unsurlar da var bu partide" ifadesin ikullandı.
Çandar bu sözlerinin tepki almasının ardından Mezopatamya Ajansı'ndan Mehmed Güleş'e konuştu.
"O sözlerle gönülleri kırdığımı fark ettim. Sadece HDP'nin kuvvetli bir Kürt temsil yeteneğinin olduğunu altını çizmek için söyledim" diyen Çandar şunları söyledi:
"O eleştirilerde gönülleri kırdığımı, bazı çevreleri incittiğimi fark ettim. Ben orda şunu söylemiştim; 'HDP'den bahsediyorduk. HDP'nin daha çok bir Kürt partisi olduğunu onayladım. HDP esas olarak bir Kürt partisi izlenimi veriyor. Türk unsurlar -solcusuyla her şeyiyle, kendimi ve Hasan Cemal'i de dahil ederek, biz de etkin olarak Türküz çünkü- dekoratif unsurlardır, unsurlarız' dedim. Bu HDP'nin, Yeşil Sol Parti'nin bileşenlerini incitmiş. Tepkiye sebep olmuş. Kurumsal olarak onları kastetmedim. Bireylerden söz ettim. Aslında dekoratif olmayı, dekorasyon malzemesi olmayı da kötü anlamda söylemedim. Sadece HDP'nin kuvvetli bir Kürt temsil yeteneğinin olduğunu altını çizmek için söyledim."
"Kendimi küçültmek gibi bir niyetim olamazdı"
"Zaten kendimi de küçültmek gibi bir niyetim olamazdı" diyen Çandar şöyle devam etti:
"Çünkü kendimi de bu dekorasyonun içinde saydım. Dekorasyon, güzelleştiren bir şeydir. Bu HDP'nin temel karekteristik yapısının, omurgasının, güçlü bir Kürt temsiliyeti gerçeğinin olduğunu ortadan kaldırmaz. Bu iyi bir şeydir. Ama tabi ki HDP yeni bir kavramsallaşmanın ürünü. Türkiye partisi olma iddiasında. İçinde Türk ve Türkiye temsili bulunmadan ya da çeşitli etnik unsurlar bulunmadan, değişik siyasi ideolojik unsurları içine çekmeden Türkiye partisi olamaz. Dolayısıyla dekorasyon unsuru dediğim unsurlar olmadan da Türkiye partisi olamaz zaten. O bakımdan dekorasyon lafı kötü anlam taşıyan bir yaklaşımla benim tarafımdan ifade edilmedi. Dediğim gibi kendimi de katarak bunu söylüyorum. Kendimi de aşağılamak gibi bir niyetim olamaz. Ama anlıyorum ki bir takım alınmalara ve tepkileri neden olmuş. Bu iyi olmamış, yanlış olmuş. Eğer öyle yanlış anlaşılmaya yol açmışsa o zaman yanlıştır. Ya da bunu daha açıklayıcı bir şekilde açıklayarak kullanmak daha isabetli olurdu. Tekrar altını çizeyim; Bireyler bağlamında onun sözünü ettim."
Yeşil Sol Parti'nin Emek ve Özgürlük İttifakı'nın bileşeni olduğu ve merkezinde bulunduğunu vurgulayan Çandar, "Onları (Emek ve Özgürlük İttifakı'nda yer alan parti ve örgütler) dekorasyon malzemesi olarak nitelendirmem zaten düşünülemez" dedi.
İttifakta yer alan parti ve örgütler için dekorasyon nitelendirmesi yapmadığına dikkati çeken Çandar, "Onlar dekorasyon değil, ittifakın bileşenleridir. Bu çerçevede ESP bunlardan en önemlilerden biridir. Dekorasyon sözüm asla oraya gitmez ve öyle anlaşılmamalıdır. Çünkü o partinin bileşeni olan Figen Yüksekdağ, HDP'nin eşbaşkanıydı. Yıllarca haksız ve hukuksuz bir şekilde hapis yatmaktadır. Ben her ağzımı açtığımda, vekil seçilirsek ilk işim Demirtaş, Yüksekdağ ve tüm seçilmişlerin siyasete geri dönmesi için çabalayacağım" ifadelerini kullandı.
"Bu yanlış anlaşılmayı ortadan kaldıralım" diye belirten Çandar, şöyle devam etti:
"Önümüze bakalım. Yeşil Sol Parti olarak, bütün bileşenler olarak, Emek ve Özgürlük İttifakı olarak, 14 Mayıs seçimlerinde Türkiye'deki zulüm rejimini alaşağı etmek içi yürüyüşümüze güçlü bir şekilde devam edelim."