Politika

HDP'den Başbağlar Katliamı açıklaması

"Başbağlar’da katledilen 33 köylünün acısını yüreğimizde hissediyoruz"

05 Temmuz 2019 19:42

HDP, 5 Temmuz 1993'te Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar Köyü’nde 33 kişinin katledildiği katliam ile ilgili açıklama yaptı. HDP Halklar ve İnançlar Komisyonu Eş Sözcüsü Nimetullah Erdoğmuş’un imzasını taşıyan açıklamada “26 yıl önce Başbağlar köyünde katledilen 33 köylünün acısını yüreğimizde hissediyor, katliamı lanetliyor, acılı ailelerin üzüntüsünü paylaşıyoruz. Dün olduğu gibi bugün de olayın aydınlatılması, faillerin ve karanlık ellerin açığa çıkarılmasına yönelik çağrımızı yineliyoruz. Gerçek bir adaletin ve kalıcı bir toplumsal barışın inşası için Başbağlar Katliamı da dahil olmak üzere bütün katliamlarla yüzleşmek için harekete geçilmelidir” ifadesi kullanıldı. HDP’den yapılan açıklama şöyle:

“5 Temmuz 1993 yılında karanlık odaklar ve derin yapılar tarafından gerçekleştirilen Başbağlar Katliamı’nın üzerinden 26 yıl geçti. Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde bulunan Başbağlar köyünde 5 Temmuz 1993’te 33 köylünün yaşamını yitirdiği katliamın üzerinden 26 yıl geçmesine rağmen, olayın aydınlatılmasına dair hala herhangi bir adım atılmamış, esaslı bir inceleme ve araştırma yapılmamıştır.

Köye 25 km ötede bulunan jandarmanın, olay yerine neden 14 saat sonra geldiği, yine olay yerinde bulunan 558 kovanın neden balistik inceleme sürecine tabi tutulmadığı hala gizemini korumaktadır. Katliamın esaslı bir şekilde araştırılması, karanlık ellerin açığa çıkarılarak yargılanması gerekirken, bu katliam iç siyasette bir istismar konusu haline getirilmiştir.

1994 yılında Erzincan DGM’de başlayan Başbağlar Katliamı duruşmaları, İzmir DGM’ye taşınmış, 1998 yılında dava takipsizlikle kapanırken, 2013 yılında (mevcut iktidar döneminde) zaman aşımına uğramıştır. Yine, 2013 yılında katliam mağduru ailelerin meclis araştırma komisyonu kurulması talebi reddedilmiş, olay adeta üstü kapatılmak istenmiştir.

Olaylarda tetikçi olduğu iddia edilen 20 kişi yargılanmış, fakat olayın gerçek organizatörleri ve faillerine dair en ufak bir inceleme başlatılmamıştır. Davanın hakimlerinden Şakir Kadıoğlu, yıllar sonra şöyle bir itirafta bulunmuştur: "Katliamdan dolayı tutuklananların olayla hiçbir ilgisi yoktu.” Özel timci Ayhan Çarkın ise yaptığı açıklamalarda Başbağlar ve daha pek çok katliamda yer aldığını itiraf etmiş olmasına rağmen katliamın aydınlatılması yönünde herhangi bir girişimde bulunulmamıştır.

26 yıl önce Başbağlar köyünde katledilen 33 köylünün acısını yüreğimizde hissediyor, katliamı lanetliyor, acılı ailelerin üzüntüsünü paylaşıyoruz. Dün olduğu gibi bugün de olayın aydınlatılması, faillerin ve karanlık ellerin açığa çıkarılmasına yönelik çağrımızı yineliyoruz. Gerçek bir adaletin ve kalıcı bir toplumsal barışın inşası için Başbağlar Katliamı da dahil olmak üzere bütün katliamlarla yüzleşmek için harekete geçilmelidir.”

Ne olmuştu?

5 Temmuz 1993'te Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı, şehre 150 kilometre uzaklıktaki Başbağlar köyünü basıp bir saatten uzun bir süre PKK propagandası yapan bir grup daha sonra 28 erkeği kurşuna dizdi. Aralarında kadınların da olduğu 5 kişi de sığındıkları evlerin ateşe verilmesiyle yakılarak öldürüldü.

Köydeki evlerin büyük bölümü, köy okulu, köy camisi ve halkevi de ateşe verildi. Saldırı sırasında, köyün telefon ve elektrik hatları da kesildi. Olay, komşu köydekilerin haber vermesiyle ortaya çıktı.

Başbağlar köylüleri katliamla ilgili ne demişti?

BBC Türkçe'nin aktarımıyla, gece düzenlenen baskından sonra Cumhuriyet gazetesinden Ferit Demir'e konuşan köyün muhtarı Ali Akarpınar şunları söyledi:

"Teröristler önce bölücü içerikli propaganda yaptılar ve kesinlikle kimseye zarar vermeyeceklerini söylediler. Köyümüze ilk kez teröristler geldiği için olayın nereye varacağını tahmin edemiyorduk. Zira köyün dışında topladıkları insanların tamamı silahsızdı ve onlara karşı yapabilecekleri bir şey yoktu. Bunun için de bunların bir an önce gitmelerini bekliyorduk.”

"Köy halkını kurbanlık koyunlar gibi dizen teröristler daha sonra üzerimize kurşun yağdırmaya başladılar. Bir taraftan da bütün köyümüz alev alev yanıyordu."

Başbağlar muhtarı, katliamdan kurtulanların da kurşunlandığını anlattı. Köyde tesadüfen kurşunlardan kaçan 60 yaşındaki Hakkı Keskin de tüm erkekleri köy meydanında topladıklarını ve silahla taradıklarını, kendisinin de kaçarak kurtulduğunu anlatmıştı. Keskin, PKK'lıların topladığı kadınlara şu konuşmayı yaptığını aktardı:

"Siz Sivas'ta Kürt halkının temsilcilerini katlettiniz. Biz de sizin erkeklerinizi cezalandıracağız. 1938'de Dersim'de yaptığınız katliamların hesabını da soracağız. Bütün erkeklerinizi öldürüyoruz."

PKK saldırıyla ilgili ne dedi?

Abdullah Öcalan Haziran 1999'da İmralı'da yargılanırken, Başbağlar'daki baskından haberi olmadığını söyledi. Öcalan'a göre köyde yaşananların sorumlusu, "Doktor Baran" kod adlı bir PKK sorumlusuydu.

Dönemin Erzincan Valisi Recep Yazıoğlu da katliamın PKK tarafından gerçekleştirildiğini, örgüt üyelerinin baskın sırasında bildiri dağıttıklarını anlattı.

Recep Yazıcıoğlu bildiride şu ifadelerin yer aldığını söylüyordu:

"Sivas olaylarının ve orada katledilen vatandaşların kanı yerde kalmayacaktır. Onların öcünü aldık. Almaya devam edeceğiz."

Yargı süreci ne aşamada?

Başbağlar Katliamı'ndan yaralı kurtulan muhtar Ali Akarpınar üzerinden 25 yıl geçen saldırının faillerinin bulunamamasına tepki göstererek sürece dair şunları söylemişti:

"Başbağlar 25 yıldır adalet arıyor. Çalmadığımız kapı, gitmediğimiz makam kalmadı ama bu güne kadar sonuç alamadık. 1994 yılında Devlet Güvenlik Mahkemesinde (DGM) başlayan davanın 4 duruşması Erzincan, 24 duruşması İzmir DGM'de görüşüldü.”

"1998 yılında Başbağlar olayı takipsizlikle kapandı. Daha sonra sivil ve yargı önünde bir çok denemelerimiz oldu. 2013 yılında 23. dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları Komisyonuna da davamızı anlattık. Oradan da sonuç alamadık.”

"Devlet Denetleme Kurulu'na elimizdeki bilgi, belge ve dokümanlarla gidip 7 saat açıklama yaptık. Dava dosyası Sivas olayı ile birleştirildi ancak Sivas olayıyla ilgili rapor hazırlandı, Başbağlar ile ilgili hazırlanmadı.”

"O dosya içinde Başbağlar'a tek satır yer verilmedi. Sivas olaylarının intikamının alınması amacıyla Başbağlar Katliamı'nın yapıldığına ilişkin buraya bir bildiri bırakılmıştı. Buna rağmen maalesef Başbağlar olayı görünmez oldu."