HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, HaberTürk'te yayımlanan Türkiye’nin Nabzı programının sunucusu Didem Arslan Yılmaz’ın sözleriyle başlayan tartışmaya ilişkin konuştu. "Yürüyüşümüz, suçlayıcı, yargılayıcı, cevap hakkı tanımayan bize söz vermeyen bir yerden tartışılıyor. Bu, bizim açımızdan kabul edilebilir bir durum değildir" diyen Beştaş, "Bizi bizsiz tartışamazlar, bundan sonra RTÜK’e ayrı ayrı başvurular yapacağız, savcılıklara suç duyurusunda bulunacağız” açıklamasında bulundu.
‘Türkiye’nin Nabzı’ programında HDP’nin ‘Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşü’ ele alınmış, Avukat Salim Şen'in yıllardır HDP’ye televizyonlarda yer verilmediğini ve HDP’ye kendini ifade etme fırsatı tanınmadığını ifade etmesi üzerine programın sunucusu Yılmaz'ın sözleri yeni bir tartışma başlatmıştı. Yılmaz, “Salim Bey burası bir kamu televizyonu değil. Özel bir sektörüz. Bu bir tercihtir” demiş, yaptığı açıklamanın ‘savunma değil durum tespiti’ olduğunu belirterek, “Bu tercihin nedenleri öyle veya böyle farklıdır. Ama zaman zaman bu ekranlarda da HDP’liler zamanında olmuştur” ifadelerini kullanmıştı. Ardından gazeteci Cüneyt Özdemir ile eski HDP milletvekili Ahmet Şık arasında söz konusu tartışma sosyal medya üzerinden devam etmişti.
TIKLAYIN - Ahmet Şık ve Cüneyt Özdemir birbirine girdi; "Buradan ekmek çıkmaz artık sana"
HDP, grup toplantısında HaberTürk'te başlayan tartışmayı da gündemine taşıdı
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis basın koridorunda çıkan COVİD-19 vakası dolayısıyla açıklamasını basın kapısı önünde açık havada yaptı. Beraberindeki 12 milletvekili ve Beştaş, “Hep birlikteyiz” yazılı önlük giydi. Edirne ve Hakkari'den Ankara'ya “Darbe karşı demokrasi yürüyüşü” hakkında konuşan Beştaş, “Bu yürüyüşün bir kolunun Ankara’da, Meclis Genel Kurulu’nda devam ettiğini bildirmek için buradayız. Bizim yürüyüşümüz, sağ olsunlar, basın organlarında çok güçlü şekilde tartışılıyor. Suçlayıcı, yargılayıcı, cevap hakkı tanımayan bize söz vermeyen bir yerden bizi tartışmaya devam ediyorlar. Bu, bizim açımızdan kabul edilebilir bir durum değildir. Biz buradayız. Meclis’teyiz, Türkiye’nin her yerindeyiz. Bizi bizsiz tartışamazlar, bundan sonra RTÜK’e ayrı ayrı başvurular yapacağız, savcılıklara suç duyurusunda bulunacağız” dedi.
"Pandemi koşullarını düşündük"
Valilikler tarafından alınan etkinlik yasakları hakkında Beştaş, “Bugün itibariyle 16 ilde yürüyüşümüzü engellemek için yasak kararı aldılar. HDP’nin yürüyüşünü yasaklamak için iller yasaklandı. Sokağa çıkma yasaklarını alamayan, zar zor alan, yüzüne gözüne bulaştıran, vatandaşı virüsle korunmaya dair baş başa bırakan iktidar, HDP yürümesin diye, demokrasi talep etmesin diye illeri yasaklıyor. Bu yasaklar bizi engelleyemez. Zaten bizim kararımız sembolikti, pandemi koşullarını düşünerek ve gerekli tedbirleri düşünerek bu kararı aldık” dedi.
İktidar eleştirisi: Darbe devam ediyor
Beştaş, “Bu yürüyüş sadece HDP için değildir, bütün toplumsal talepler için bunu başlattık ve devam edeceğiz. 81 ili de yasaklasalar; bizim öfkemizi, vatandaşın tepkisini yasaklayamazlar. Şu anda darbe devam ediyor. Darbe dinamikleri Türkiye’de her an devreye girebilir. Aynı zamanda ortak demokratik mücadeleyi ayakta tutmak için bir aradayız” diye konuştu.
