T24 Ankara
Ankara’daki evinde 84 yaşında yaşamını yitiren Deniz Baykal, yaşamı boyunca siyasetten hiç kopmadı. 30 yaşında başladığı aktif siyaset hayatında genel başkanlıktan bakanlığa kadar birçok görevde bulunan Baykal, Türk siyasetinde derin izler bıraktı.
Türkiye'de sosyal demokrat siyaset hayatının kilit isimlerinden olan Deniz Baykal, siyasi yaşamı boyunca parti içerisinde verdiği mücadelelerle gündeme geldi. CHP ve SHP'nin önemli isimlerinden Bülent Ecevit ve Erdal İnönü ile girdiği siyasi rekabetler hep tartışma konusu oldu.
Baykal, kısa aralıklı kesintiler olsa da 15 yıl süreyle genel başkanlığını yaptığı CHP’nin tarihine de damgasını vurdu. 2010 yılında, gizli çekilmiş vide kaydının kamuoyunun gündemine gelmesiyle genel başkanlıktan istifa eden Baykal, kısmi felç geçirdiği 2017 yılına kadar da siyasetten hiç kopmadı. Bu tarihten sonra da milletvekili olarak siyasette kaldı.
1938 yılında Antalya’da doğan Deniz Baykal, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra doktorasını yine aynı üniversitede Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde tamamladı. ABD’de iki yıl daha doktora çalışmasını sürdüren Baykal, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde siyaset bilimi doçenti olarak öğretim üyeliği görevine başladığı yıl olan 1968 yılında CHP’den girerek siyaset hayatına atıldı.
Ecevit’e karşı muhalefet yürüttü
1973 yılındaki genel seçimlerde CHP’den Antalya milletvekili seçilen Baykal, 1974’te Bülent Ecevit’in başbakanlığında kurulan koalisyon hükümetinde Maliye Bakanı oldu. 1978’de kurulan 3. Ecevit hükümetinde de Enerji Bakanlığı görevinde bulundu.
Bu dönemde MYK üyeliği ve genel sekreter yardımcılığı görevlerine de gelen Baykal, 1979 Ekim ara seçimlerinden sonra toplanan olağanüstü kurultayda parti yönetimine muhalefet etti. Ecevit’e karşı parti içi muhalefetin başını çeken Baykal, 12 Eylül 1980 darbesinin ardından bir süre Ankara'da gözetim altında tutuldu.
SHP’li yıllarda İnönü’nün karşısına çıktı
1982 Anayasası ile beş yıl süreyle siyasi yasaklı hale gelen Baykal, 1983’te bu yasağa uymadığı gerekçesiyle bir grup CHP’li ve AP’li politikacıyla Çanakkale Zincirbozan Askeri Tesisleri'nde ikinci kez gözetim altına alındı. Baykal, 1984’te Erdal İnönü’nün genel başkanı olduğu Sosyal Demokrasi Partisi’ne katıldı.
Bu partinin Sosyal Demokrat Halkçı Parti’yle (SHP) birleşmesiyle SHP’li oldu. 1987 yılındaki genel seçimlerde yine Antalya’dan bu kez SHP’li olarak Meclis’e girdi. SHP’de grup başkan vekilliği ve genel sekreterlik görevlerinde bulundu. Bu süreçte SHP’de üç kez Erdal İnönü’nün karşısına genel başkan adayı olarak çıktı ancak başarılı olamadı.
CHP’ye yeniden dönüş, genel başkanlık ve başbakan yardımcılığı
Baykal, 1992 yılında CHP’ye yeniden kurdu ve aynı yıl toplanan kurultay ile 54 yaşında CHP Genel Başkanlığına seçildi. Atatürk, İsmet İnönü ve Ecevit’in ardından dördüncü CHP Genel Başkanı olan Baykal, 1994’lü yıllarda ortaya çıkan sol partilerin birleşme arayışı sürecinde aktif rol aldı.
SHP, CHP'ye katıldı ve varlığını sonlandırdı. Genel başkanlığa ise Hikmet Çetin seçildi. Bir kaç ay sonra yapılan kurultayda Baykal yeniden genel başkan oldu. CHP, aynı yıl DYP ile koalisyon hükümetini kurdu.
Baykal, 1995 yılının Ekim ayında kurulan DYP-CHP koalisyon hükümetinde Başbakan Yardımcılığı ile Dışişleri Bakanlığı görevlerini üstlendi. Baykal, bu koalisyonu erken seçim şartı ile kabul etmişti. Aynı yıl yapılan erken seçimlerin ardından ANAP-DYP koalisyonunun kurulmasıyla bakan ve başbakan yardımcılığı görevlerinden ayrıldı.
1999 seçimlerinde parlamento dışı kaldı
CHP, 18 Nisan 1999 seçimlerinde parlamento dışında kaldı. Kendisi de partisi ile birlikte parlamento dışında kalan Baykal, seçimlerden dört gün sonra partisinden istifa etti ancak, 30 Eylül 2000’de düzenlenen olağanüstü kurultay ile yeniden CHP Genel Başkanı oldu.
2002 seçimleri ve Erdoğan’ın engelinin kaldırılması
AKP’nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde CHP’nin oyu yüzde 19.4’te kaldı. Baykal, 22’nci dönemde mecliste ana muhalefet partisinin genel başkanı olarak görev yaptı. Baykal liderliğindeki CHP, o dönem siyasi yasaklı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın milletvekili seçilmesinin önündeki engelin kaldırılması için yapılan anayasa değişikliği düzenlemesine destek verdi.
CHP’nin desteği ile AKP’nin o dönem de genel başkanı olan Erdoğan’ın başbakanlığa ve sonrasında da cumhurbaşkanlığa uzanan yolunun önü açılmış oldu. Bu desteğin ardından Baykal’ın, AKP ile pazarlık yaptığı iddiaları gündeme geldi.
Baykal, bu iddialara karşı "İnancımızın, anlayışımızın gereği olarak demokrasi ve hukuk açısından çarpık tabloyu değiştirmek için tamamen kendi inisiyatifimizle, kendi girişimimizle hiçbir müzakere yapmadan harekete geçtik” savunmasını yaptı.
Gizli kamera kaydı ve istifa süreci
Baykal, 2007 genel seçimlerine de CHP’nin genel başkanı olarak girdi. CHP’nin içinde bulunduğu sol ittifak yüzde 20.8 oy aldı. Başarısızlık eleştirilerini kabul etmeyen Baykal, 2008’deki kurultayda genel başkan seçildi. Baykal, kısa süren kesintilerle 15 yılın üzerinde süren genel başkanlık görevinden 10 Mayıs 2010’da istifa etmek zorunda kaldı.
Baykal’ı istifaya götüren süreç, gizli kamera ile çekilmiş görüntülerinin internet yoluyla kamuoyunun gündemine gelmesi ile başladı. Baykal, kendisine “komplo” kurulduğunu belirtirken, CHP’liler görüntülerin Baykal’ın özel hayatını ilgilendirdiği savunmasını yapmıştı. Erdoğan ise, “Bu özel değil, genel genel…” eleştirisinde bulunmuştu.
İstifa eden Baykal'ın genel başkanlığa davet edileceği kulislerde konuşulurken CHP Grup Başkanvekili olan Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan adayı oldu ve seçildi.
CHP, TBMM Başkanlığına aday gösterdi
İstifasının ardından siyasi hayatını Antalya milletvekili olarak sürdüren Baykal, 2011 ve 2015 seçimlerinde de Antalya milletvekili olarak seçildi.
AKP'nin tek başına iktidar olacak çoğunluğu sağlayamadığı 7 Haziran seçiminden iki gün sonra Erdoğan ile yaptığı görüşme çok konuşulan Baykal, Meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla 25’inci dönemin ilk oturumunu açtı. Baykal, CHP tarafından bu dönemde TBMM Başkan adayı olarak gösterildi.
Baykal’ın son turdaki rakibi İsmet Yılmaz 258 oy ile Meclis Başkanı seçildi. Baykal, Yılmaz seçilene kadar Meclis Başkanlığına vekalet etti. Baykal, 1 Kasım 2015'te yapılan seçimlerde de Antalya Milletvekili seçildi. Aynı şekilde bu seçimlerden ardından da Meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla yeni başkan seçilene kadar geçici Meclis Başkanlığı yaptı.
Meclis’teki son günü
2017 yılında kısmi felç geçiren Baykal, tedavi için Almanya’ya gitti. Burada yaklaşık dört ay kaldıktan sonra Türkiye’ye dönen Baykal, 24 Haziran 2018 seçimlerinde de CHP’den Antalya milletvekili seçildi sağlık sorunları nedeniyle ancak sekiz ay sonra Meclis kürsüsünde yemin edebildi.
Tekerlekli sandalye ile kürsüye gelen Baykal, doktor oğlu Prof. Ataç Baykal'ın kablosuz kulaklıktan okuduğu yemin metnini tekrarlayarak ant içti. 21 Şubat 2019, Baykal’ın yıllarını geçirdiği Meclis’e son kez ziyaret ettiği tarih oldu.
Kürsüye çıktığı sırada tüm milletvekilleri Baykal’ı ayakta alkışlarken eşi Olcay Baykal, gözyaşlarına hakim olamadı. Uzun süredir sağlık sorunları ile mücadele eden Baykal, Ankara’daki evinde tedavi görüyordu.
TIKLAYIN | Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hayatını kaybetti