Hatay'da yaşanan deprem felaketinin ardından, TOKİ ve kamu binaları yapımı gerekçesiyle yapılan imar değişiklikleri, halkın arazilerine el konulmasına neden oluyor. Özellikle Kırıkhan'dan Antakya'ya, İskenderun'dan Defne'ye kadar birçok bölgede vatandaşlar, arazilerinin hukuksuzca ellerinden alındığını belirtti. İskenderun'un Cebike Mahallesi'nde başta olmak üzere, devlet hastanesi ve TOKİ konutları için yapılan imar planları, vatandaşların hak kaybına uğramasına yol açtı.
Çevre Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan imar planları, bazı köylülerin arazilerini parçalara böldü. Vatandaşlar, yerel yönetimlerin kendilerine bilgi vermeden ve onay almadan bu değişiklikleri yaptığını ifade etti. İmar değişikliği sonucunda, bazı vatandaşların arazileri başka yerlere gönderilirken, bazıları ise onlarca kişiyle ortak olacak şekilde hisselere bölündü.
Bu süreçte halk, 3194 Sayılı İmar Kanunu'na dayanarak yaptıkları itirazlarla işlemlerin hukuksuz olduğunu savundu. Ayrıca, bölge halkı, itiraz dilekçelerine yanıt alamadıklarını ve sürece dâhil edilmediklerini belirtti.
BirGün'den İlayda Kara'nın haberine göre, CHP İskenderun İskenderun İlçe Başkanı Av. Hüseyin Derin, yapılan imar değişikliklerinin kamu yararını gözetmediğini vurgulayarak, vatandaşların ciddi hak kayıpları yaşadığını ifade etti. Derin, kamulaştırma işlemlerinin adil ve şeffaf olmadığını, vatandaşların mağdur edildiğini dile getirdi.
Özellikle zeytinlik alanların talan edilmesine karşı büyüyen direniş dikkat çekti. Cebike Mahallesi'nde, TOKİ binalarına yol yapmak için binlerce zeytin ağacının kesildiği, buna karşılık yetkili mercilerden herhangi bir onay alınamadığı belirtildi. Defne ilçesinde, kamulaştırma yapılmadan zeytin ağaçlarının sökülmesine karşı başlatılan nöbet eylemleri, bölge halkının tepkisini gösterdi.
Vatandaşlar, arazilerine yapılan müdahalelerin ve zeytin ağaçlarının kesilmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek, bu uygulamalara karşı mücadelelerini sürdürmeye kararlı olduklarını ifade etti. Bu süreçte, tarıma ve çevreye verilen zararların da altı çizildi.