Çevre

"Hasankeyf ve Dicle Vadisi kıyamet günlerini yaşıyor!"

"Tüm bu yıkımlara rağmen bir yıkım ve sömürü projesi olan Ilısu'dan vazgeçilmesi içim mücadelemiz devam etmektedir"

18 Kasım 2019 12:34

İlk insan izlerinin 300 bin yıl önce görüldüğü, ilk yerleşimin ise 12 bin yıl önce gerçekleştiği ve bir açık hava müzesi olan antik kent ve en az 24 medeniyete ev sahipliği yapan Hasankeyf'e su tutma işlemi sürüyor. Ilısu Barajı suları altında giderek kaybolan tarihi yerleşim yeriyle ilgili açıklama yapan Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi, Hasankeyf ve Dicle Vadisi'nin kıyamet günlerini yaşadığını belirterek, "Hasankeyf'te çivi dahi çakılmaması gerekirken, bugün ağır iş makinaları ve dozerlerle yıkım devam etmekte" dedi.

bianet'in haberine göre sadece 20'sinde arkeolojik kazısı kısmen yapılmış 289 höyük, 199 yerleşim yeri, en az 100 endemik tür ve soyu tükenme tehlike listesinde bulunan canlıya ev sahipliği yapan Dicle Vadisi, Ilısu Barajı suları altında bırakılmaya devam ederken Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi bugün yeni bir açıklama yaptı. 

"Yerel halkın ve komşu ülkelerin tüm itirazları, yapılan uluslararası kampanyalar, uyarılar dikkate alınmadan inşaatına devam edilen Ilısu Barajı, 2019 yılının Temmuz ayında sessiz sedasız su tutmaya başlamıştır" denilen açıklama şöyle sürüyor:

"Kente giriş çıkışlar zorlaştırıldı"

"Suyun tutulmasından sonra 1980'li yıllardan beri devam eden sistematik göç ettirme politikaları devam ettirilmiş, tarihi Hasankeyf kentinde yaşayan insanlar adına 'yeni' denilen yerleşkeye taşınmaları için zorlanmıştır.

"Bu çerçevede 8 Ekim günü antik kente giriş çıkışlar kontrole alınıp zorlaştırılmıştır. Yeni yerleşke üzerinden tarihi Hasankeyf'e gidişler de bilinçli bir şekilde zorlaştırılmıştır.

"Yeni yerleşke rant politikası"

"Yeni yerleşke iktidara yakınlığı ile bilinen şirketler eliyle insan haklarından olan barınma ve konut hakkı dikkate almadan inşa edilmiştir.Rant politikaları üzerinden inşa edilen yeni yerleşkenin konut sorunları ve çevre düzenlemesi başta olmak üzere altyapı, üstyapı problemleri devam etmektedir. En başta güvenilir içme suyu sorunu çözülmemiştir.

"Aynı zamanda tarihi Hasankeyf'te aileler ve esnafın taşınma işlemleri bitmeden belediye suyu kesmiştir. Daha bitmeyen yeni yerleşke, suyun kesilmesi ve halkın göce zorlanması antik kenti insansızlaştırma projesidir.

"Dozer ve kepçeler çalışıyor"

"Kasım 2019 günü çarşı dozer ve kepçelerle yıkılmaya başlamış ve hala da devam etmektedir.

"Bazı esnaflar dükkanlarını içindekilerle yakmış ve bu yıkıma tepki koymuştur. Yıkım karşısında gelişebilecek kitlesel tepkileri engellemek ve psikolojik baskı için Batman Valiliği hiçbir yasal altyapısı olmayan kararlar alarak 'Hasankeyf'te her türlü basın açıklaması ve etkinliği' yasaklamıştır.

"Bu temelde 16 Kasım 2019 günü yeni yerleşkede konut verilmeyen Hasankeyf'liler ve dükkan verilmeyen Hasankeyf'li esnaflar bir basın açıklaması yapması üzerine gözaltına alınmıştır.

"Çivi bile çakılmaması gerekiyor"

"1981 yılında sit alanı ilan edilen Hasankeyf'te çivi dahi çakılmaması gerekirken, bugün ağır iş makinaları ve dozerlerle yıkım etmektedir. Yıkım devam ederken yeni arkeolojik buluntular bulunduğu basına yansımıştı.

"Diğer kazılarda olduğu gibi bu kazılarda da kazı çalışmaları aceleye getirilmektedir. Tarihe ışık tutabilecek arkeolojik kazılarda ağır iş makinaları kullanılmaktadır.

"Bir kez daha üzülerek paylaşıyoruz"

"Antik kente giriş çıkışların kapatılması ve yıkımın devam ettiği Hasankeyf'te basın emekçilerinin fotoğraflama/belgeleme çalışmaları engellenmektedir. Aynı şekilde daha önce Hasankeyf ile ilgili haber yapan gazetecilere de hukuki davalar açılmaktadır.

"Hasankeyf'teki yıkımı ve gerçekleri kamuoyu ile paylaşmayı görev edinen özgür basın emekçileri yanında olduğumuzu bir kez daha buradan kamuoyu ile paylaşıyoruz.

"Temmuz ayından beri tutulan suyun bir hafta önce yüksekliği 50 m ve su miktarı 600 milyon metreküpe ulaştığı açıklandı DSİ tarafından.

"Su yükseldikçe Hasankeyf'in su altında kalması tehlikesi daha da artmaktadır. Şimdiye kadar en başta Siirt ili olmak üzere bir çok yerleşim yerleri ve Çattepe Höyüğü gibi önemli höyükler su altında kalmıştır.

"Binlerce insan, gelecekte geçinimi nasıl sağlayacağı belli olmadan evini terk etmiştir.

"Tüm yıkımlara rağmen projenin iptali için mücadeleye devam"

"Tüm bu yıkımlara rağmen bir yıkım, sömürü ve tahakküm projesi olan Ilısu'dan vazgeçilmesi Dicle Vadisi'nde yaşayanlar ve bütün toplum için büyük yarar getireceği için mücadelemiz devam etmektedir.

"Bu açıdan Dicle Vadisi ve Hasankeyf için kıyamet günlerinin yaşandığı bugünlerde kamuoyuna tekrar sesleniyoruz: "Hasankeyf İçin Geç Değil, Dicle Özgür Aksın!"

"Bizi ve parçası olduğumuz Hasankeyf Koordinasyonu sosyal medyadan takip ederek daha fazla bilgi edinin ve neler yapılacağını öğrenin."