Çevre

"Hasankeyf kurtarılabilir, kurtarılmalı; yoksa hepimiz bunun sorumluluğu altında kalırız"

Hasankeyf ve çevresi, gün geçtikçe yok oluyor

15 Ekim 2018 13:57

Ilısu barajı nedeniyle sular altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Hasankeyf’te tahribat gün geçtikçe büyüyor. Bugüne kadar Zeynelbey Türbesi, Artuklu Hamamı ve İmam Abdullah Zaviyesi'nin yerinden edilerek taşınmasının ardından tarihi Sultan Süleyman ve El-Rızk camii minarelerini de taşları tek tek sökülerek yeni yerine taşınıyor.  

Hasankeyf’i yaşatma mücadelesini ‘Suyun Ölüm Tarihi’ adlı belgeseliyle anlatan yönetmen Ali Ergül, baro ve meslek odalarının sessiz kalmaması gerektiğini vurguladı. Mezopotamya Ajansı’ndan Metin Yoksu’na yaptığı açıklamada “Hasankeyf ve Dicle Vadisi kurtarılabilir, kurtarılmalıdır. Yoksa hepimiz bunun sorumluluğu altında kalırız” ifadesini kullanan Ergül, Hasankeyf için mücadelenin bitmediğini söyledi.

Ali Ergül’ün açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Gidip orada fotoğraf verip kurumsal hesaplardan paylaşılma dönemi geçti. Hasankeyf ve Dicle Vadisi kurtarılabilir, kurtarılmalıdır. Yoksa hepimiz bunun sorumluluğu altında kalırız.

Taşınma meselesinin iki boyutu var. Bunlardan birincisi eserin olduğu alandan koparılması, çalınması. Bir diğeri de zarar verilerek taşınmaları. Bu iki durumun da hukuksal hiçbir açıklaması yok.

"Ekolojik yaşam yok olacak" 

Bu nehri çok uzun yıllardır yok edilmeye çalışıyorlar. Ilısu Barajı ve HES projesi bu tahribatın sondan ikinci halkası. Eğer bu proje hayata geçerse Cizre Barajı ile nehir, içinde barındırdığı ekolojik yaşam ve hayat verdiği çevresiyle yok edilecek.

Baroların ve meslek odalarının artık görevlerini yapmaları gerekiyor. Bizim kazanma gücümüz var. Çünkü Türkiye’nin imzaladığı uluslararası sözleşmeler var. Bu projede, sözleşmelerin hiç birine uyulmuyor. Biz geri çekildikçe dinamitlerle tarihi alan yok ediliyor. Hasankeyf ve Dicle Vadisi kurtarılabilir, kurtarılmalıdır. Yoksa bunun sorumluluğu altında kalırız hepimiz. Yeni Hasankeyf denilen bölge tarihi bir alan. Buradan çıkan tarihi eserler hasıraltı edildi.

Türkiye’de devrimci demokrat belediyecilik örneği ne yazık ki çok az. Bu kadar tahribatın da merkezi iktidarlar tarafından yapılabiliyor olmasının belki de en büyük nedeni bu. Eğer Ilısu Barajı ve HES projesi hayata geçirilir, tarih yok edilir, milyonlarca canlı öldürülürse bu merkez iktidarlar daha da saldırganlaşacak. Önümüzdeki dönem daha büyük felaketlerin dönemi olacak”

 

Suyun Ölüm Tarihi / Dîroka Mirina Avê from Ali Ergul on Vimeo.