15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklanan Hava Kuvvetleri Kurmau Başkanı Korgeneral Hasan Hüseyin Demiraslan, darbe girişimi gecesi Başbakan Binali Yıldırım'dan yazılı emir istediği iddiasına karşılık " Başbakan'dan yazılı emir isteyen ben değilim" dedi.
Karar'dan Kenan Butakın'ın haberine göre, 'FETÖ'nün darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz gecesiyle ilgili tartışılan konulardan biri, Başbakan Binali Yıldırım’ın ‘Vurun’ talimatını yerine getirmeyip kendisinden yazılı emir isteyen komutan oldu. TSK’dan ihraç edilen ve tutuklanan Diyarbakır 7. Kolordu Komutanı Korgeneral İbrahim Yılmaz, ifadesinde yazılı emir isteyen komutanın Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Hasan Hüseyin Demirarslan olduğunu iddia etti. İsmi darbecilerin atama listesinde Hava Kuvvetleri Komutanı olarak geçen Demirarslan, 15 Temmuz’dan kısa süre sonra tutuklandı.
Demirarslan ifadesinde darbe girişimini engellemek için Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal’ın emriyle Eskişehir’e gitmek için İzmir’deki Kaklıç Hava Üssü’ne gittiğini söyleyen Demirarslan, Başbakan’dan yazılı emir istediği iddialarını kabul etmedi.
Demirarslan şunları söyledi: “Eskişehir’e intikal sırasında Milli Savunma Bakanı ile telefonda görüşmek istedim. Ancak kendisine ulaşamadım. Eskişehir’e vardıktan sonra hava sahasının kontrol altına alınması ve Akıncı Üssü’ndeki tüm kalkışların durdurulması gerekiyordu. Bunları üste komutan olarak ben yürüttüm. İstanbul’dan gelen diğer generaller de benden yarım saat sonra komuta merkezindeydi. Peşi sıra Milli Savunma Bakanı ve Başbakan ile de telefonda görüşerek hava sahasının kontrolü ile ilgili görüşmeler yaptım. Akıncılar Üssü’nün etkisiz hale getirilmesini ve uçuşların engellenmesini Eskişehir’deki harekat merkezinden kontrol ettim.
Darbe girişiminin başarısız olma nedenlerinden birisi olan Akıncı Üssü’nün vurulması yönünde talimatlar verdim. Verdiğim talimatlar ile ilgili de Milli Savunma Bakanı ile Başbakan’ı bilgilendirdim. Başbakan’ın kalkışmaya katılan uçakların vurulması yönündeki talimatı için kendisinden yazılı emir istendiği beyan edilmiş. Ancak Başbakan’dan yazılı emir isteyen ben değilim.”
Demirarslan ifadesinde, Kaklıç Hava Üssü’nden Eskişehir’e darbe girişimini engellemek için gittiğini ve Kaklıç’ta bulunduğu süre içerisinde Çiğli Üssü’ne gitmediğini de söyledi.
Saat 23:00’ü geçtikten sonra Kaklıç Hava Üssü’ne gittiğini belirten Demirarslan, şöyle devam etti: “Casa uçakları Kaklıç meydanında bulunmaktadır. Casa uçaklarına binecek VIP’ler ve diğer yolcular için genel uygulama Kaklıç meydanından kalkış yapmak şeklindedir. Eskişehir’e hareket ettiğim saat 03:40’a kadar beklememin sebebi Eskişehir’deki durumu bilemememdir. Saat 05:00 sıralarında Eskişehir’e vardım ve 05:25 sıralarında harekat merkezine gittim.
Kaklıç’taki üsse ilk girdiğim andan itibaren bir anormallik yoktu. Orada bulunduğum sırada Filo Komutanı Beşir Kanat’ın odasındaydım. Çiğli’deki hareketlilikle ilgili bilgim yoktur. Çiğli alanına helikopterlerin indiğini ve kalkış yaptığını sonradan öğrendim. Ben orada iken kalkış olduğunu farketmedim. Bu konuda bana bilgi verilmedi.”
Bu arada, Demirarslan’ın darbecilerin üs olarak kullandığı Çiğli Ana Jet Üssü’nün yakınındaki Kaklıç Hava Üssü’nden kalkması da İzmir’de kabul edilen iddianamede şüpheli durum olarak değerlendirildi.