Gündem

Hakkındaki yakalama kararı kaldırılan Sözcü gazetesi sahibi Burak Akbay: Bir an önce dönmeyi sabırsızlıkla bekliyorum

16 Ocak 2020 07:37

Sözcü gazetesi davası kapsamında dosyası ayrılan gazete sahibi Burak Akbay hakkındaki yakalama kararı kaldırıldı. Kararda, Burak Akbay'ın samimi olarak ülkeye dönerek savunma yapmak istediğinin anlaşıldığı belirtildi. Ayrıca kararın alınmasında; yakalama kararı nedeniyle Akbay'ın babasının cenazesine katılamadığı ve dini görevlerinin yerine getiremediğinin dikkate alındığı ifade edildi. Akbay kararın ardından yaptığı açıklamada, "Bir an önce dönmeyi sabırsızlıkla bekliyorum" dedi.

Akbay, "Vatanıma döneceğim için mutluyum. İnsanın vatanına özgürce gidip gelmesi kadar güzel bir duygu yok. Çünkü geçen yıl 7 Mart'ta vefat eden babamın cenazesine katılamamış, yurt dışından cenaze törenini izleyip duasını okumuştum. Bu durum beni üzmüştü. Bu yüzden, bir an önce dönmeyi, sabırsızlıkla bekliyorum” diye konuştu.

TIKLAYIN - Analiz: Sözcü davasında gariplikler sürüyor; yakalama kararı 'samimiyet' ve 'dini görev' gerekçesiyle kalktı

"Yakalama kararları son derece hukuksuz ve delilsizdi"

Sözcü gazetesinin avukatı İsmail Yılmaz, söz konusu kararı değerlendirirken, "Müvekkilim Burak Akbay hakkındaki yakalama ve kırmızı bülten kararının kaldırılması için 13.01.2020 tarihinde İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvuru yapmıştım. Bu başvurumuza, Cumhuriyet Savcısı olumlu görüş bildirmiş ve mahkeme de talebimizi kabul ederek, Burak Akbay hakkındaki yakalama ve kırmızı bülten kararlarını kaldırmıştır. Bizim baştan beri de söylediğimiz şekilde, müvekkilim Burak Akbay hakkındaki yakalama kararları, son derece hukuksuz ve delilsizdi" ifadelerini kullandı.

Sözcü avukatı Yılmaz: "Boşu boşuna müvekkilim mağdur edilmiştir"

"Boşu boşuna müvekkilim mağdur edilmiştir" diyen Avukat Yılmaz, devamına şöyle konuştu:

"Mart ayında vefat eden babasının cenazesine bile katılamamıştır. Hukuk, nihai olarak, mutlaka, doğru şekilde tecelli edecektir. Mahkemenin yakalamayı kaldırma kararı bu yönde atılmış bir adımdır. Sözcü Gazetesi'nin sahip ve mensuplarına karşı açılan davanın haksız ve yanlış olduğunu hep söyledik.

Türk yargısı bu yanlıştan dönmelidir. Bu yanlış, yargıya da ülkemize de zarar vermiştir. Yanlışların ortadan kalkacağını ve zararların telafi edileceğini umut ediyoruz. Yargı eliyle yapılan hatalar, yargı eliyle düzeltilmelidir. Bu konuda adil yargıya güveniyoruz."

Burak Akbay hakkındaki yakalama kararının kaldırıldığını beyan eden mahkeme kararında şu ifadeler yer aldı:

* İddia makamı 15/01/2020 tarihli mütalaasında özetle, sanık müdafinin talebinin kabulü ile çıkarılan yakalama kararının kaldırılmasına karar verilmesine ilişkin mütalaa sunduğu görüldü.

* Mahkememizin 2017/87 esas sayılı dava dosyasında 27/12/2019 tarihinde verilen hüküm ile SÖZCÜ Gazetesi'nin genel yayın yönetmeni ve yazarlarının bulunduğu sanıklar hakkında ‘silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme' suçundan 1 yıl 13 ay ile 3 yıl 6 ay 15 gün arasında değişen miktarlarda hapis cezası verildiği, dosya kapsamında tutuklu kimsenin bulunmadığı, gazetenin sahibi ve kurucusu sanık Burak Akbay'ın dosyasının ise tefrik edilerek iş bu dosyaya kaydedildiği, sanık Burak Akbay'ın 09/10/2017 tarihinden beridir yakalamalı olarak arandığı, sanık müdafileri tarafından sunulan yazılı dilekçe ve dosya kapsamı bir bütün olarak incelenip değerlendirilmekle;

* Sanık Burak Akbay'ın daha önceki aşamalarda mahkememize göndermiş olduğu kendi el yazısı ve imzalı dilekçe ve sanık müdafilerinin yazılı dilekçelerden anlaşıldığı üzere sanığın samimi olarak ülkemize dönerek savunma yapmak istediği, dosya kapsamında tüm delillerin toplanmış olduğu, sadece sanık Burak Akbay'ın savunmasının alınmasının beklenmekte olduğu, AİHS'in 5. ve 6. maddesinde belirtildiği üzere ‘adil yargılama ilkesi' uyarınca sanığın savunmasının bizzat mahkeme huzurunda alınmasının gerekmesi, sanığın babası Ertuğrul Akbay'ın 07/03/2019 tarihinde vefat etmesi sebebiyle sanığın yakalama olduğundan dolayı cenaze ve diğer işlemler için gelememiş olması, bu sebeple sanığın daha sonraki aşamadaki dini olarak son görevlerini yerine getirmemiş olmasından dolayı oluşan mağduriyet ve dosyanın geldiği aşama dikkate alınarak yakalama emrinin kaldırılmasına karar verildi.