Gündem

Hakem rehin alma krizi sonrasında ne olacak?

Spor hukukçusu Alpay Köse: Hacıosmanoğlu'nun başkanlığı düşebilir

30 Ekim 2015 18:53

Trabzonspor-Gaziantepspor maçının hakemleri 'kötü yönetimleri' sebep gösterilerek başkan Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun talimatıyla 4 saat boyunca soyunma odasında tutulması, “Şimdi ne olacak?” sorusunu akıllara getirdi. Hukukçular Hacıosmanoğlu’nun başkanlığının düşebileceğini ve 4 yıldan 14 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanabileceğini belirtti.

Hakemin kendileri aleyhine kötü kararlar verdiğini düşünen yöneticiler başkan İbrahim Hacıosmanoğlu'nun talimatıyla hakemlerin soyunma odasından çıkmasını izin vermemişti. Trabzonspor-Gaziantepspor maçının ardından hakem Çağatay Şahan ve yardımcıları stadyumdan sabaha karşı saat 04:00 civarında ayrılabilmişti.

Yöneticiler 4 saat boyunca İstanbul'dan Trabzon'a özel uçakla gelmek için yola çıkan başkan Hacıosmanoğlu'nu bekledi. Hacıosmanoğlu da daha sonra yöneticileri arayarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini aramasından dolayı hakemlerin bırakılmasını istedi.

Türk futbolunda ilk defa yaşanan bu durumun ardından Türkiye Futbol Federasyonu soruşturma açtı.

İbrahim Hacıosmanoğlu'nun 4 saat boyunca hakemleri soyunma odasında alıkoyması tepkiyle karşılandı. Yaşanan bu olaydan sonra nasıl bir ceza çıkacağı ve hakemlerin de nasıl bir tutum sergileyeceği merak konusu oldu.

 

Hukukçular ne diyor?

 

Al Jazeera'de yer alan habere göre; ceza hukukçusu Avukat Yılmaz Yazıcıoğlu hakemlerin yasada kamu görevlisi olarak tanımlandığını ve bu nedenle nitelikli hürriyeti tehdit suçu olduğunu söyledi.

Yapılan eylemin Türk Ceza Kanunu'nun 109. maddesine yüzde yüz girdiğinin altını çizen Yazıcıoğlu'na göre 4 yıldan 14 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmak mümkün:

"Maddenin alt fıkralarına bakıldığında hürriyetinden mahrum bırakılan kişinin kamu görevlisi olmasının yanı sıra tehdit de varsa o zaman cezanın alt ve üst sınırları değişiyor. 4 yıldan 14 yıla hapis cezası istemiyle yargılama mümkün. Tabii burada kişinin eylemi “ben yaptım, yaptırdım” demesi, ceza alması için yeterli değil. Yan delillerle yani kamera görüntüleriyle, iletişim yoluyla, ifadelerle talimat geldiyse bunların da ortaya çıkarılması lazım. Tabi hayatın olağan akışına bakıldığında o talimat gelmeden de orada kimse bu eylemi yapamaz. Kamu görevlisi söz konusu olduğu için savcılar resmen harekete geçmek zorunda. Muhtemelen soruşturma başlatılmıştır zaten"

 

“Başkanlığı düşebilir”

 

Spor hukukçusu Alpay Köse ise yaşananların spor hukukunda karşılığının olduğunun ve ağır yaptırımların bulunduğunu söyledi. Köse'ye göre 6222 sayılı sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanuna göre ceza verilirse Hacıosmanoğlu’nun başkanlığı da düşer:

"Hakemlerin bulunduğu koridora soyunma odalarına girmek zaten yasak. Girilmesi yasak oralara girilmiş durumda. İbrahim Hacıosmanoğlu orada yok. O açıklamalarından dolayı ceza alacak ama oradaki yöneticiler çok ağır ceza alacaklar. Eğer 6222 sayılı sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanuna göre ceza verilirse Hacıosmanoğlu’nun başkanlığı düşer"

 

Eski MHK Başkanı Yavuz: Kabadayı, kural tanımaz, kanun bilmez tavırlar...

 

Eski Merkez Hakem Kurulu Başkanı Bülent Yavuz, "Bu ancak üçüncü dünya ülkelerinde yaşanabilecek bir durum. Ben 40 yıllık meslek hayatımda ilk kez böyle bir durum gördüm. Can güvenliğini, hürriyeti tehdit eden bir olay var. Her şey ortada" dedi.

Yavuz, İbrahim Hacıosmanoğlu hakkında da "Haklıyken haksız duruma düştü" diye konuştu. Yavuz "Kabadayı, kural tanımaz, kanun bilmez tavırlarla olay çözülmez. Haklarınızı başka şekilde ararsınız. Canı yanmış bir Trabzon Başkanı gibi çıksa açıklamalar yapsa. "Bu böyle olmaz. Bu hakemler hakkında yarın mutlaka yaptırım bekliyoruz" dese olacaktı. Ama böyle, hem sportif hem de siyasi açıdan ülkenin gündemine oturdu" ifadesini kullandı.

Eski MHK Başkanı Türkiye Futbol Federasyonu'na ise güveninin tam olduğunu söyledi: "Dünyaya rezil kepaze olduk. Yukarı tükürsen bıyık aşağı tükürsen sakal. Hakemler maça çıkmak istemese olmayacak bu durumda çıksalar başka bir mesela. Önümüzde Avrupa Futbol Şampiyonası var. Futbol Federasyonu'na güvenim tam. Bence hem uygun cezayı vereceklerdir hem de gereken güvenlik önlemlerini alacaklardır"

Hakemlerin bundan sonra bu olay karşısında nasıl bir tepki göstereceği konusu hakkında ise "Mutlaka bir protesto, tepki olacaktır. Ama ben de yol göstermek istemiyorum. Futbol Federasyonu gerekeni yapacaktır. Yapmazsa bu iş böyle gitmez" diyen eski hakem hakemlerin de performansının iyi gitmediğini, Trabzonspor maçını yöneten Olcay Şahan'ın kötü bir performans sergilediğini ifade ettti.

Türkiye Faal Hakemler ve Gözlemciler Derneği Başkanı Abdurrahman Arıcı da dernek olarak mutlaka bir protestoda bulunacaklarını söylemişti.

Eski hakemlerden Serdar Tatlı da "Maçtan sonraki tablo olacak iş değil. Belki de bugüne kadar Türkiye'de ilk defa karılaştığımız bir sahne ortaya çıktı. Hakemlerin, gözlemcilerin ve temsilcilerin kamu görevlisi olarak sayıldığını düşündüğümüzde bu uygulamanın kabul edilebilir bir tarafı yok. Kaldı ki bu olayın Türkiye'nin futbol şehri olarak kabul edilen Trabzon'da yaşanmış olması ise gerçekten akıllara zarar veriyor" açıklamasını yaptı.

Trabzonspor'un eski başkanlarından Sadri Şener de "Utanıyorum. Hakemler yanlış yapabilir ama bir kulüp başkanı böyle demeçler veremez" dedi.

 

 

İskender Günen: Bu Trabzonspor için bir kirdir

 

1979-1990 yılları arasında Trabzonspor'da forma giyen camianın etkili isimlerinden İskender Günen ise bu olayın özellikle ligin 4. haftasından sonra Trabzonspor aleyhine yapılan hakem hatalarının ve şike sürecinin bir yansıması olduğunu görüşünde.

Günen "İnsanlar hakem hatalarının kasıtlı yapıldığını düşünüyor. İlk 4 haftada alınan 3 galibiyetin ardından yaşanan bu düşüş bir anlamda hakem hatalarına bağlanıyor. Komplolar artıyor. Toplumsal yapı bu yönde. Şike süreci insanların düşüncelerini çok değiştirdi. Olaya bu taraftan da bakmak lazım" dedi.

Al Jazeera'ye konuşan Günen "Bunlara karşın hakemlerin statta alıkonulması 3. dünya ülkelerinde bile olmaz. Bu ilkelliktir. Trabzon için bir kirdir" açıklamasını yaptı.

"Anadolu'da devrim yapan, dördüncü büyük bir kulübün başkanının düşünceleri kabul etme şansım yok. Çok ilkel bir durum. Cinsiyet ayrımcılığı da yaptı. Bir yere geldikten sonra konuşmalarınıza dikkat etmeniz şart. Acaba bu erin hakkı mı bu? O zaman şeçimlerde ortaya çıkan tablo yanlış" diyen eski Trabzonsporlu futbolcu camianın kendi içerisinde bunu çözeceğini ifade etti.

 

Demirkol: Hukuk olmazsa böyle olur

 

Fanatik Gazetesi yazarı Mehmet Demirkol ise "Deniz Çoban'ın özür dilemesi ve hakemlerden bunu hep yapmalarını beklemenin yol açtığı yara büyük olacak. Trabzonspor Başkanı Hacıosmanoğlu’nun hakem 6’lısını alıkoyması ceza hukukunda karşılığı olan bir suç. Peki bunu neden yapıyor ve bu hakkı nasıl buluyor kendinde! Çünkü o da hesap sorup özür duymak istiyor. Misal Antep’in ofsayt itirazlarını duymuyor, hissetmiyor dahi. Çünkü herkes mağdur ve aynı zamanda en güçlü. En güçlü olduğunu düşünenin aynı zamanda en mağdur hissettiği yerde herkes kendi hukukunu uygular. Ve herkes de böyle seyreder. Hukuk olmazsa böyle olur. Herkesin kendi hukuku" dedi.

Demirkol "Şişme kadın yakmalar, ‘kadın gibi yaşamak istememeler’ hatta ‘kadına kadın diyememeler’ o saçma ‘bayan’ uydurması ve sürekli kullanılan cinsiyetçi bir dil. Bunlar en önce suçtur. Ancak sadece erkeklerin suçu değil. Bu vahşi ve aşağılık durumda misal seyircisiz maç cezalarında bizzat kendisini 2. sınıf kabul edip statları dolduran 10 binlerce kadının da rolü var. Maalesef acı ama gerçek olan bu" değerlendirmesinde bulundu.

İlgili Haberler