Politika

HaberTürk yazarı Karaca: Kılıçdaroğlu yıllar önce bir şeyi fark etti...

Karaca, muhalefet liderlerinin bir araya geldiği tarihi toplantıyı değerlendirdi

15 Şubat 2022 12:27

HaberTürk yazarı Nihal Bengisu Karaca, 6 muhalefet liderinin bir araya gelmesinde "birleştiren" rolünü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun üstlendiğini söyleyerek, "Kılıçdaroğlu yıllar önce bir şeyi fark etti" dedi. Karaca, "CHP’nin alternatif üretecek ve alternatif olacak bir partiye dönüşmesi için 'Ağrısız başım, tuzsuz aşım, bana ne, ben zaten rejimin zabitanıyım' çizgisinden uzaklaşmak zorunda olduğunu... Ülkedeki geniş ve yaygın sosyolojilerle barış yapmak gerektiğini... Kürtlerle de, dindar, muhafazakar çoğunlukla da konuşma mesafesinde olmak gerektiğini, en azından anlamaya çalışma çabasını yanına almış bir diyalog içinde olmayı, hatta ufak ufak bu sosyolojilerin de parti içinde temsiline kapı aralamak gerektiğini..." ifadesini kullandı. 

Karaca, yazısında "Sezgin Tanrıkulu’nun, Mehmet Bekaroğlu’nun, Cihangir İslam’ın, Sevgi Kılıç’ın CHP’li olma süreci de bununla ilgiliydi, Ekrem İmamoğlu gibi yerel seçim öncesi hiç tanınmayan bir profil adına risk alınarak İstanbul’un kazanılmasına giden yolun açılması da bununla ilgiliydi. 2018 seçimlerinde Abdullah Gül’ün iyi bir Millet İttifakı çatı adayı olacağını düşünmesi de…" düşüncesini dile getirdi. 

Karaca, "Çünkü siyaseti bir bağcı dövme sanatı olarak gören CHP geleneğine inat, Kılıçdaroğlu üzüm yeme peşindeydi. Ama üzümünü ye, bağını sorma türünden bir siyaset yolculuğu da değildi bu. Her şeyi fazla fazla sorgulayan, hesap soran, zaman zaman ‘istemezük’ kazanları kaldıran, kazanmayı değil haklı çıkmayı daha mühim gören, "Kinim dinimdir" şiarıyla yaşayan bir partiyi uzun sürecek bir maraton koşusuna çıkardı. Kopuşlar oldu, gidenler oldu, partinin Atatürkçü çizgisinin bozulduğunu iddia edenler oldu. Ama tamamen anlamasa da yapılanların doğru olduğunu hissedenler çoğunluktaydı" dedi. 

Karaca, söz konusu ittifakın en temel mesajının güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Eski parlamenter sistemde Haşim Kılıç’ın muhteşem ifadesiyle yargı tarafından kuşatılmış bir siyaset vardı ve bu iyi değildi. Ama şimdi de siyaset tarafından kuşatılmış bir yargı var, der Kılıç. Çok açıktır ki bu da iyi değil.

Bağımsız bir yargının, kuvvetler ayrılığının, yöneticilerin hesap verebilir olmasının, yönetimin şeffaflığının, keyfi atamalar ile değil ihtisas ve uzmanlıkla şekillenen kurumsallaşmanın, bağımsız olması gereken kurumların olması gereken önlemleri alabilmesinin önemi ihmal edildiği için bugünkü sorunları yaşıyoruz.

Güçlendirilmiş parlamenter model talebi, kuru bir model tartışması değil, topuzu kaçmış kantarı yeniden dengeleme ve terazinin düzgün tartmasını sağlama çabası aslında. Ülkeyi ekonomik sosyal felaketlere savrulmaktan koruyacak, suyun yüzeyinde tutacak formülü üretme gayreti burada söz konusu olan.

O yüzden "Halk tencerem kaynamıyor derdinde, kimin umurunda güçlendirilmiş parlamenter sistem?" gibi eleştiriler mugalatadan ibaret. Ama güçlendirilmiş parlamenter modelin yokluğu ile yaşanan sorunlar arasındaki bağı kuracak etkili bir siyaset dili oluşturulmazsa milletin ittifaka duyduğu ilgiyi kaybedeceğini görmek de çok zor değil. Türkiye masası için maraton şimdi başlıyor."