Gülen veya üzgün yüz gibi ikonlar, diğer adıyla Emoji 1990’lı yılların sonunda Japonya’da ortaya çıktı. Kısa ve hızlı mesajlaşan kuşak, bazen parmak oynatarak yazmak yerine küçük bir Emoji ile ne düşündüğünü hissettirebiliyor.
Hürriyet’te yer alan haberde, İnternette yer alan ve her simgenin neyi işaret ettiğini anlatan Emojipedia sitesinin kurucusu Jeremy Burge, 'Kelimelere dayalı bir sohbete kişilik katmanın en şahane yolu Emoji'dir' diyor.
Avustralya'da bulunan Flinders Üniversitesi'nden Emoji üzerine çalışmalar yapan Dr. Owen Churces’a göre, emoji’nin bu kadar başarılı olmasının altında yatan sebep insanların gerçek yüzlerindeki mimikleri bu sayede mesajlaşırken yansıtabilmesi.
Başarısı bilimsel olarak kanıtlandı
Sembolleri kullanmanın iletişimi güçlendirdiği de bilimsel olarak kanıtlandı. 1996 yılında New Mexico Üniversitesi'nde bir deney yapıldı. 12 kişilik bir ekip, iki gruba ayrıldı ve her iki grup da iletişimi bilgisayarla sağladı. Her iki gruba da çözmeleri için bir ödev verildi. Bir grup sembollerle anlaşırken, diğerleri sembolleri kullanmadı. Deney sonunda sembol kullanan ekibin verilen ödevde daha hızlı ilerlediği ve üstelik çalışırken eğlendiği ortaya çıktı.
Yalnızca üzgünüm demek yetmez
Bugüne kadar Emoji'ler hakkında yapılan diğer çalışmalarda da duygusal sembollerin, göndermeye çalıştığımız mesajı ayrıntılarıyla anlatma ve doğru iletme görevi üstlendiği ortaya çıktı. Mesela; üzgün bir mesajı üzgün bir Emoji ile göndermek, gerçekten ne kadar üzgün olduğunuzun kanıtı gibi oldu.