Ataşehir'de 30 Nisan 2022'de verdiği bir konserde imam hatiplilere yönelik sözleri gerekçe gösterilerek hakkında "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçundan dava açılan Gülşen Çolakoğlu, hâkim karşısına çıktı. Gülşen savunmasında, "Ben bütün bunları hayatta Gülşen olarak var olmamın cezalandırılması olarak görüyorum. Manevi olarak çok orantısız bedellere maruz kaldım. 5 gün Bakırköy cezaevi, 15 gün evde olmak üzere 20 gün hapis cezası aldım" dedi. Gülşen'in yargılandığı davada verilen ara kararla 'en yakın karakola imza verme' şeklindeki adli kontrol kaldırılırken yurt dışına çıkış yasağının devamına karar verildi.
Gülşen için adliye koridorunda güvenlik bariyerleri konularak önlem alındı
İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan Gülşen Çolakoğlu ve 14 şikayetçi katıldı. Ayrıca Kadın ve Demokrasi Derneği(KADEM) avukatları da hazır bulundu. Savunma yapan Gülşen şunları söyledi:
"Halkı kin ve düşmanlığa tahrik tavrı sergilemedim"
"Bu konuda daha önce de ifadeler verdim. Tekrar ederim suçsuzum. Yargılama sonunda beraat edeceğime inanıyorum. Bütün konu sahne içinde bir arkadaşımla şakalaşmadan ibarettir. Sahnedeyken dinleyicilerin arasına katılmak istedim. Kalabalıkta bu mümkün olmadığından sahnedeki arkadaşlarımdan birini beni seyircilerin arasına taşımasını istedim. Bir arkadaşım şaka olarak seni imam taşısın dedi. İmam da aramızda bu lakapla anılan Miraç Çelenktir. Bu lakabın özel bir anlamı yok. Sahne şovlarında sıklıkla şakalaştığımız bir arkadaşımızdır. Sahne heyecanının getirmiş olduğu refleksle, sahne üzerindeki iki kişi arasındaki diyalogtur. Hatta diyalog kendisi diye bitmektedir. Bunu söylerken ne üçüncü bir şahıs ne bir sosyal sınıf ve kesimi hedefledim. Tekrarlamadım altını çizmedim alkışlatmadım sonra tanıtım amacıyla kullanmadım dolayısıyla halkı kin ve düşmanlığa tahrik tavrı sergilemedim. Niyetim asla bu olamaz, üzerime atılı suçu işlemedim.
"İki kişi arasında geçen bu diyalog nedense hedefe oturtuldu"
"İki kişi arasında geçen bu diyalog nedense hedefe oturtuldu. Değerlerini incitmiş olabileceğim herkesten özür de diledim. Mesleki kimliğim ve duruşumun bir bedeli olarak mağdurum. Kadınlığım, bedenim, eşliğim anneliğim üzerinden defalarca sözel olarak linç ve istismara uğradım hatta hedef gösterildim. Ama yine de duygu ve düşüncemi yeri geldiğinde ifade eden biriyim. Sahnedeki şaka, toplumsal duyarlılığımım bir uzantısı tezahürü değildi. Sadece iki kişi arasındaki şakaydı. Açıklama demeç bildirme anacı yoktu. Ama nedense öyleymiş gibi bir yere çekildi. Ayrıca zamanlaması ve yayılması bana göre manidar ve manipülatiftir. Konser 30 nisan videonun yayılma tarihi ise 24 Ağustos’tur. Arada 4 ay vardır.
"Bütün bunları hayatta Gülşen olarak var olmamın cezalandırılması olarak görüyorum"
Videonun 4 ay sonra ortaya çıkarılması yayılması ertesi gün linç kampanyası başlatılması ve cezaevine girmem bir gün sürdü. Ben bütün bunları hayatta Gülşen olarak var olmamın cezalandırılması olarak görüyorum. Manevi olarak çok orantısız bedellere maruz kaldım. 5 gün Bakırköy cezaevi 15 gün evde olmak üzere 20 gün hapis cezası aldım. En kötüsü oğlum İspanyadadır. 5 yaşındaki çocuğumdan uzak kaldım. Eşimin işleri nedeniyle ben ondan, o benden mahrumdur. 50 kadar konser iptal oldu. Bunların tazminleri gerekiyordu ve ödendi. Sahnede ve arkasında kalan arkadaşlarımın da mağduriyetlerini karşıladım. Yurt dışı yasağı nedeniyle oradaki konserlerime gidemiyorum. Yeni konserler planlayamıyorum. Bu mağduriyetimin giderilmesini istiyorum. Bunu ailem, iş arkadaşlarım için de istiyorum."
Gülşen'in avukatı Emek Emre de müvekkili hakkında beraat talep etti.
"Şikâyetçilerden bir kısmı, özür dilemiş olması nedeniyle şikâyetlerini geri aldıklarını belirtti"
Daha sonra duruşmaya katılan şikâyetçilerin ifadeleri alındı. Şikâyetçilerden bir kısmı, özür dilemiş olması nedeniyle şikâyetlerini geri aldıklarını belirtirken, bir kısmı da şikâyetlerini tekrar ederek cezalandırılmasını istediler. KADEM avukatları da "Şikayetimiz devam ediyor. Kamu barışını bozmaya elverişli olacak şekilde halkın bir kesimini aşağılamıştır. Hedef alınan halk kesimi milyonları bulmaktadır. Cezalandırılmasını isteriz" dediler. Önder İmam Hatipliler Derneği temsilcisi de şikayetlerinin devam ettiğini belirtti.
Dosyaya sunulan konser videosunun bilirkişiye gönderilmesine hükmeden mahkeme, Gülşen'in avukatlarının derhal beraat talebinin ise reddine karar verdi. Şikayetçilerin katılma taleplerinin ve tanık dinlenme taleplerinin sonraki celse değerlendirilmesine karar veren mahkeme, Gülşen'in duruşmalardan bağışık tutulmasına da hükmetti. Mahkeme, Gülşen hakkındaki yurt dışı yasağının devamına ve en yakın karakola imza verme şartının ise kaldırılmasına hükmetti. Duruşma, 21 Aralık'a ertelendi. Duruşma sonrasında, Gülşen çıktığı koridordaki kapı kapatılarak görüntü alınması engellenince tartışma yaşandı.
Öte yandan Gülşen'in avukatlarından Celal Ülgen yaptığı açıklamada, "Gülşen maddi ve manevi olarak çok yıprandı bu davada. Mümkün olduğu kadar sessiz kalmayı ve yeni bir mağduriyete yol açmaması için bizden kaynaklanmaması için çaba gösteriyoruz" dedi. Kadın Meclisi üyeleri de "Gülşen asla yalnız yürümeyecek" pankartı açarak Gülşen'e destek olmak için adliye önündeki meydanda duruşma bitene kadar bekledi. (DHA)