-GÜL: TÜRKİYE VE ARJANTİN YÜKSELEN AKTÖRLER ANKARA (A.A) - 20.01.2011 - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye ve Arjantin'in çok taraflı platformlarda ve örgütlerde dünyanın yükselen aktörlerini temsil ettiğini söyledi. Gül, resmi ziyaret için Türkiye'de bulunan Arjantin Cumhurbaşkanı Christina Fernandez de Kirchner onuruna Çankaya Köşkü'nde akşam yemeği verdi. Yemeğe Kirchner'in kızı Florencia Kirchner, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Devlet Bakanları Selma Aliye Kavaf, Hayati Yazıcı ve Zafer Çağlayan, Kirchner'in beraberindeki bakanlar, TBMM Türkiye-Arjantin Dostluk Grubu üyesi milletvekilleri, TÜBİTAK Başkanı Nüket Yetiş, iş adamları, yabancı misyon temsilcileri katıldı. Cumhurbaşkanı Gül, yemek öncesinde yaptığı konuşmaya, ''Öncelikle şahsınızda Arjantin Hükümeti'nin ve halkının geçen yıl kutladığı Mayıs Devrimi'nin 200. yıl dönümünü Türk halkı ve şahsım adına bir kez daha içtenlikle tebrik ediyorum'' diyerek başladı. Kirchner'in ziyaretinin iki ülke arasında diplomatik ilişki kurulmasının 100. yıl dönümünün hemen ardından gerçekleşmesinin güne ayrı bir anlam kattığını ifade eden Gül, ''Ziyaretinizin, köklü devlet geleneklerine sahip ülkelerimiz arasındaki mevcut ilişkilerin daha da ileriye götürülmesine vesile olmasını diliyorum'' dedi. Gül, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, çok sayıda Osmanlı İmparatorluğu vatandaşının Arjantin'e göç ettiğini ve kendilerine yeni hayatlar kurduğunu anımsatarak, sadece bu hususun bile iki ülkenin ve halklarının kültür dokusundaki yakınlığa işaret ettiğini belirtti. İki ülkenin uluslararası arenadaki yerine de değinen Gül, şöyle konuştu: ''Türkiye ve Arjantin çok taraflı platformlarda ve örgütlerde dünyanın yükselen aktörlerini temsil etmektedirler. G-20 içinde gelişmekte olan ekonomilerin hassasiyetlerini gözetmektedirler. Artan siyasi ve ekonomik profilleriyle uluslararası örgütlerin reformu için itici güç oluşturmaktadırlar. İş birliğimizin oluşturacağı sinerjiden, dönüşüm sancılarının yaşandığı yeni uluslararası düzenin daha adil, kapsayıcı ve paylaşımcı bir şekilde tanzimi için yararlanılabileceğine samimiyetle inanıyorum. Türkiye, bölgesel entegrasyon girişimlerinin de dünya barış ve istikrarına önemli katma değer sağladığına inanmaktadır. Ülkemiz, kendi coğrafyası dışındaki bölgesel oluşumlarla da ortaklıklar tesis etmek arzusundadır. Nitekim, Amerika Devletleri Örgütü ve Karayip Devletleri Birliği'ne gözlemci üyeliğimiz bu bölgeye olan ilgimizin somut bir ifadesidir. Geçtiğimiz ay imzalanan Siyasi İstişare Mekanizmasına dair mutabakatla birlikte Güney Amerika Ortak Pazarı (MERCOSUR) ile de yeni bir döneme adım atmış bulunuyoruz Güney Amerika Ortak Pazarı ile Serbest Ticaret Anlaşması imzalanmasına yönelik müzakerelerimiz de sürdürülmektedir.'' -''ORTAK DEĞERLERİN YAKINLAŞTIRDIĞI ÜLKELERİZ''- Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye ile Arjantin arasında her alanda ilerlemekte olan ilişkilerin hukuki zeminini daha da güçlendirmeleri gerektiğini ifade ederek, bugün imzalanan anlaşmalarla bu yönde önemli bir adım atıldığını söyledi. Türk devleti ve halkının Arjantin ile ilişkilere büyük değer verdiğini belirten Gül, ''Uzak coğrafyalarda bulunmalarına rağmen, ortak değerlerin yakınlaştırdığı ülkelerimiz arasındaki dostluğun giderek güçleneceğine olan inancım tamdır'' dedi. -KIRCHNER'İN KONUŞMASI- Arjantin Cumhurbaşkanı Christina Fernandez de Kirchner de vefat eden eşini andığı için Gül'e teşekkür etti. Arjantin devleti ve halkını temsilen Türkiye'de bulunmasının iki ülkenin yüz yılı aşkın geçmişe dayanan ilişkilerinin sürdüğünün ve iki ülke arasındaki dostluğun kanıtı olduğunu belirten Kirchner, ilk kez Türkiye'de bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi. Kirchner, ''Türkiye, Arjantin için çok özel çünkü insanlık tarihini simgeleyen bir ülke'' dedi. İstanbul'un çağları ve medeniyetleri buluşturan bir şehir olduğunu anlatan Kirchner, ''Türkiye'nin kültürel kimliği çok güçlü. Biz, ülkemizdeki Araplara 'Los Turcos' diyoruz'' dedi. Küresel kriz sonrasında G-20'nin yapısının genişletildiğini, G-20'ye dahil olan Türkiye ve Arjantin'in gelişmekte olan ülkeleri desteklediğini ifade eden Kirchner, gelişmekte olan ülkelerin küresel ekonominin itici gücü olduğunu vurguladı. Kirchner, konuşmasının sonunda daha adil, eşit, barış ve istikrarın sağlandığı bir dünya düzeni kurulmasını diledi.
