Türkiye\'de yılda yaklaşık, 1 milyon 300 bin bebek doğuyor ve bunların yüz 30 bini normal sürelerini tamamlamadan premature olarak erken dünyaya geliyor. 17 Kasım Dünya Prematüre Günü\'nde 1\'er kilo bile doğmayan ikizlerin yaşam mücadelesi hayranlık uyandırdı.
Burcu Aygün, iki buçuk yıl önce hamile kaldı. 30 yaşındaki Aygün, bir günden fazla sancı çektikten sonra kadın doğum doktoruna gittiğinde ikiz bebeklerine henüz yirmi beş haftalık hamileydi. Aygün\'ü takip eden doktoru tarafından doğum sancısı çektiği anlaşılınca tam teşekküllü bir hastaneye gitmesi gerektiği söylendi. Gittiği Medipol Mega Üniversitesi Hastanesi\'nde kendisine doğum yaptıran dokturana döndü ve \"Ben üç ay sancı çekmeye razıyım. Yeter ki çocuklarım zamanında ve sağlıklı doğsunlar\" dedi. Doğumu yaptırılan Aygün kendine geldiğinde hemen bebeklerini görmek istedi ve prematüre yoğun bakım servisine gitti. Aygün servise girdiğinde tüm bebeklerin küçük olduğunu gördü ve kendi bebeklerini bulmakta güçlük çekti ve \"Her bebek o kadar küçücüktü ki, kuzusunu kaybetmiş koyun gibiydim\" diye düşündü.
17 Kasım Dünya Prematüre Günü kapsamında Medipol Mega Üniversitesi Hastanesi\'nde bir etkinlik düzenlendi ve prematüre bebek aileleri, doktorlar ve sağlık çalışanları bir araya geldi. Etkinlikte konuşan Medipol Mega Üniversitesi Hastanesi Yenidoğan Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayhan Taştekin Türkiye\'de bir yılda yaklaşık 1 milyon 300 bin bebeğin dünyaya geldiğini ve bunların ortalama yüzde 10\'unun prematüre olarak doğduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Taştekin, bir saatte doğan 150 bebeğin 15\'inin prematüre olduğunu, 37 haftayı tamamlayamadan dünyaya gelen her bebeğin prematüre sayıldığını söyledi.
İKİZLER DOĞDUKLARINDA 1\'ER KİLO BİLE DEĞİLLERDİ
Etkinliğe katılan ikiz bebek annesi Burcu Aygün ise 910 gram ve 830 gram ağırlığında doğan Hüseyin Deniz ve Salih Batı ismini verdikleri bebeklerinin doğum hikayelerini şöyle anlattı: \" Çocuklarımın biri 830 gram, diğeri 910 gramdı. Çocuklarımı görmek için yeni doğan yoğun bakım ünitesine gittim. Bu kadar çok prematüre bebek olduğunu hiç düşünmemiştim. Sadece benim çocuklarım ufacık sanıyordum. İçeri girdiğimde baktım hepsi birbirine benziyor, hepsi ufacık bebekler. Kuzusunu kaybetmiş koyun gibiydim.\"
BİR BEBEĞİN BAĞIRSAKLARI DELİNDİ, DİĞERİNİN KALBİ DELİK DOĞDU
Bebeklerin doğumdan sonra yaşam mücadelelerine devam ettiğini de söyleyen anne Aygün iki oğlunun hayata tutunuşlarını şöyle anlattı: \"Doğumdan altı gün sonra 830 gram doğan oğlumun kilosu 610 grama düştü ve ameliyat oldu. Anne sütünden dolayı bağırsaklarının delindiğini öğrendik. Eşim, oğlumun ameliyat olduğunu bana ameliyattan sonra söyledi çünkü ben çocuğumu ameliyata yollayamazdım. Öteki oğlum ise kalbi delik olarak doğdu. Ameliyat olabilmesi için 1 kilo olmasını bekledik. Akciğerlerinde, gözlerinde problem vardı. problem vardı, Doktorlar görmeme ihtimalleri olduğunu söyledi. 2 yaşına kadar devamlı göz kontrollerine gittik ancak hepsini atlattık\"
