Eğitim

(Görüntülü) ARŞİVLERDE 3 YIL ÇALIŞTI, DİYARBAKIR'LI ÜSTÜN ZEKALI ÖĞRENCİLERİ ORTAYA ÇIKARDI

ARŞİVLERDE 3 YIL ÇALIŞTI, DİYARBAKIR'LI ÜSTÜN ZEKALI ÖĞRENCİLERİ ORTAYA ÇIKARDI Haber- Kamera Serdar SUNAR-Alev HAMİTOĞULLARIDİYARBAKIR, (DHA)-DİYARBAKIR'a, 10 yıl önce İstanbul'dan gelen üstün zekalılar öğretmeni Engin Akca, son 3 yıl içerisinde okulları

23 Eylül 2018 15:54

ARŞİVLERDE 3 YIL ÇALIŞTI, DİYARBAKIR\'LI ÜSTÜN ZEKALI ÖĞRENCİLERİ ORTAYA ÇIKARDI Haber- Kamera Serdar SUNAR-Alev HAMİTOĞULLARIDİYARBAKIR, (DHA)-DİYARBAKIR\'a, 10 yıl önce İstanbul\'dan gelen üstün zekalılar öğretmeni Engin Akca, son 3 yıl içerisinde okulların arşivlerini taradıktan kapı kapı dolaşarak, üstün zekalı olarak tanımlanan ancak unutulan öğrencileri tek tek buldu. Akca, 3 yıl içerisinde toplam 10 üstün zeka ve yetenekli öğrenciyi tespit ederek, Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM)\'e kayıt etmeyi başardı. Akca, Sonuçta mutluyum. İstanbul\'da özel okulda çalışırken bıraktım buraya geldim ve sıkıntılarla boğuştuk. Diyarbakır\'da terör olaylarının yoğun olduğu dönemlerde yolda bombaların patladığı zamanlarda örneğin ilçeleri gezerken iki kere vurulmaktan kurtulduk. Deyim yerindeyse kelle koltukta gittik bazı yerlere dedi. İstanbul\'da özel bir okulda üstün zekalılar öğretmeni olarak çalışırken ayrılan ve Milli Eğitim Bakanlığına geçen 37 yaşındaki Engin Akca\'nın 10 yıl önce Diyarbakır\'a tayini çıktı. Diyarbakır\'a geldikten sonra anoukallandan itibaren Rehberlik Araştırma Merkezi (RAM) tarafından üstün zekalı ve üstün yetenekli tanısı konulan ancak, zamanla unutulan öğrencileri bulmak isteyen Akca, okul ve milli eğitimin arşivlerinden çocukların adreslerini bulmak için çalışmaya başladı. Söz konusu çocukları Bilim ve Sanat merkezine kazındırmak isteyen Engin Akca, ilçe, köy, mahalle ve sokak sokak gezerek çocukların izlerini sürdürürken, sonanda 10 öğrenciyi bulup BİLSEM7e kayıt ettirmeyi başardı. BAKANLIK \'YETER\' DEDİ O VAZGEÇMEDİ Terör, çatışma ve hendek-barikat operasyonlarının yürütüldüğü 2015 yılından itibaren çalışmaya başlayan öğretmen Engin Akca, tek tek her bir dosyayı satır satır inceleyerek anaokulu çağında tanımlanmış öğrencilere rastladığını ifade ederek, RAM\'ın arşivlerine girdik ve bulabildiğimiz kadar çocuk bulduk. Bütün ilçelere gittik, Bütün Diyarbakır\'ı üç defa turladık hem üstün zekalı öğrenciler için hem de özel eğitim alanındaki öğrencilerimiz için. Sınıflarını tek tek gezdik, yerlerinde gördük, Anaokulundan ve ilkokuldan tanılanmış çocuklar var. Bir baktık şuan itibariyle ortaokula liseye gelmişler. Evraklardaki bilgilere bakıyorsunuz ulaşabileceğiniz detaylı bilgiler mevcut değil. Çünkü, kimi taşınmış kimi de adres değişikliği yapmış. Bazıları için dedektif gibi çalıştık. Aradığımız öğrencilerin velisini, hocasını, bir arkadaşını sora sora sıcakta sokakta saatlerce dolaştığımızı biliyorum. Peş peşe bakanlığa yazı yazdık ama kademe değiştirdiğinde yani ilkokuldan ortaokula geçtiğinde bu hakkını kaybediyordu. Son 10 gün kala çok hızlıca yazışmaları yapıp bakanlığa gönderdik ve genel müdürlüğe gönderdik ve bize gelen cevapta, \'artık yeter bize çocuk göndermeyin\' diye. Bundan sonra iki tane daha çocuk yolladık dedi. Akca, 3 yılda toplamda 50 çocuktan 27 tanesine ulaştıklarını, bir kısmının şehir dışına gittiği için, 10 tanesini BİLSEM\'e kaydettirmeyi başardıklarını da belirterek, Diğerleri haklarını kaybetmişti. Onları da destek eğitim odalarına yönlendirdik. Tunceli\'de de bir çocuğumuza ulaştık ve onu da BİLSEM\'e kaydettirmenin mutluluğunu yaşadık. Özellikle konuyu İl Milli Eğitim Müdürlüğü Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Şube Müdürü Bayram Duman\'a ilettiğimizde kendisi Diyarbakır\'da böyle cevherlerin yitirilmemesi gerektiğini bizlere vurguladı. Çocukları ararken de yalnız değildim. Bana bu süreçte Özel Eğitim Öğretmeni Zehra Uçak eşlik etmişti. Sonuçta mutluyum.10 yıldır Diyarbakır\'dayım. İstanbul\'da özel okulda çalışırken bıraktım buraya geldim ve sıkıntılarla boğuştuk. Diyarbakır\'da terör olaylarının yoğun olduğu dönemlerde yolda bombaların patladığı zamanlarda örneğin ilçeleri gezerken iki kere vurulmaktan kurtulduk. Deyim yerindeyse kelle koltukta gittik bazı yerlerediye konuştu. VELİLER ANLATIYOR TAM PES ETMİŞKEN Diyarbakır\'da geçmiş yıllarda üstün zekalı çocukların eğitim alabileceği bir kurum olmadığı için tek seçeneklerinin şehir değiştirmek olduğunu, ancak bunun da iş yaşantıları nedeniyle imkansız olduğunu anlatan velilerden Ayfer Ekin, Çok araştırdık, çok yerlere gittik ama okulun olmadığı söylendi bize. Diyarbakır\'da üstün yetenekli öğrencilerin eğitim alabileceği bir okul olmadığı söylendi. Şehir değiştirme gibi bir durumumuz da söz konusu değildi. Çünkü, o dönemde üç şehirde sadece vardı. Biz artık pes ettik. Ama günün birinde bir telefon geldi ve \'çocuğunuz üstün zekalı\' denildi. Engin hoca arşivlere girmiş, araştırmış ve benim oğlum gibi iki çocuğa daha ulaşmış. Anlattı bize. Eğer Engin hoca olamasaydı biz oğlumuza normal bir çocuk gibi davranacaktıkdedi. Şebnem Gün adlı kadın ise, 11 yaşındaki oğlu Berat Gün\'ün üstün yetenekli olduğuna dair ellerindeki raporla umutsuzca evlerine döndüklerini belirterek, Biz ilk başta çocuğumuzun üstün yetenekli olduğuna dair raporumuzu almıştık ama eve umutsuzca gittik. Çünkü Diyarbakır\'da bilim sanat okulu yoktu. Testi uygulayan hoca da rapor olsun ama yapacak bir şey yok dediler. Daha sonra Engin hocayla tanıştık ve biz de artık BİLSEM\'deyiz dedi. RAM\'da katıldığı tarama sonrasında üstün yetenekli çıkan kızları Deniz\'in, Engin Akca\'yla tanışana kadar farkında olmadıklarını anlatan baba Sıtkı Karakaş da, Bir taramaya katıldı kızım ve orada farkedildi. Ama biz Engin hoca gelene kadar farkında değildik ve bunun kızımıza katkılarının ne olduğunu bilmiyorduk ve iki yıl öyle boşa geçti. Daha sonra Engin hoca ile tanıştık. Son hafta BİLSEM\' e kayıt yaptırdık şeklinde konuştu. KİMİ ASTRONOT, KİMİ DE GENETİK MÜHENDİSİ OLMAK İSTİYOR BİLSEM\'de bir araya gelen 10 öğrenciden biri olan 12 yaşındaki Deniz Karakaş, Hedefim iyi bir gitarist olmak. Eğer Engin hoca olmasaydı bugün çok normal biri olarak hayatıma devam edecektim, başka çocuklardan farkım olmayacaktı. 11 yaşındaki Yakup Balpetek de, hayalindeki hedefe artık daha güçlü sarıldığını söyleyerek, Çok büyük bir hedef ama ben astronot olmak istiyorum. Umarım o vakte kadar Türkiye\'de uzay çalışmaları daha da hızlanır değerlendirmesinde bulundu. Muhammed Erkmen ise, geleceğin en çok tercih edilen meslekleri arasında bulunan genetik mühendisi olmak istediğini kaydetti. BİLİM ve SANAT MERKEZİ (BİLSEM) NEDİR Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) okul öncesi, ilköğretim ve orta öğretim kurumlarına devam eden, üstün veya özel yeteneği olduğu uzmanlar tarafından tanımlanan öğrencilere, eğitimlerini aksatmayacak şekilde, bireysel yeteneklerinin bilincinde olmalarını ve kapasitelerini geliştirerek en üst düzeyde kullanmalarını sağlamak için destek eğitimi veren Milli Eğiitim Bakanlığı\'na bağlı bir eğitim kurumudur.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir