Gediz Nehri'nde tarihi değiştirecek keşif

Manisa'nın Kula ilçesinde Gediz Nehri civarında kazılar yapan İngiliz arkeologlar, Yontma Taş Çağı'na ait, insan eliyle işlenmiş bir taş parçası buldu. Gediz Nehri'nin taşıdığı antik kalıntılardan biri olan kuvars taşı, ilk insanların sanılandan daha eski tarihlerde Asya'dan Avrupa'ya geçmek için Anadolu'yu kullandığına işaret etti.

Al Jazeera'de yer alan habere göre, 1.2 milyon yıl öncesine ait, yaklaşık 5 cm uzunluğundaki taşın ağır bir nesne kullanılarak şekillendirildiği belirtildi. Quaternary Science Reviews dergisinde yayımlanan araştırmada yer alan Londra Royal Holloway Üniversite’sinden Profesör Danielle Schreve, nehrin taşıdığı kalıntıları incelerken gözüne pembeye kaçan bir taşın takıldığını ve alıp incelediği zaman insan eliyle yapılmış izleri fark ettiğini söyledi. İnsanların Avrupa'ya ilk ne zaman göç ettiğine dair çok az bulgu bulunduğuna dikkat çeken Schreve, 'Avrupa'ya göçün ne zaman başladığını ortaya çıkarmak için çok önemli bir delil elde ettiklerini' söyledi.

Schreve taşın aynı zamanda Türkiye'de bulunan ve bugüne dek sağ salim ulaşabilmiş en eski insan yapımı eser olduğunu belirtti. Taşın 1.2 milyon yıl öncesine uzanan bir zamanda yapıldığı ve taşkın yatağına düştüğü düşünülüyor.

İlk göç tarihi ortaya çıkıyor

Araştırmada yer alan Newcastle Üniversitesi'nden Profesör Darrel Maddy, 'taşın bir çekiç veya ağır bir taş ile işlendiğini, doğal erozyonla son şeklini almasının mümkün olmadığını' söyledi. Maddy, 1.24 milyon yıllık olduğunu düşündükleri taşın 1.17 milyon yıl önce yaşanan lav akıntılarıyla örtüldüğünü ifade etti. Milyon yılı aşkın süre sonra bulunan taş, Türkiye'deki en eski insan yapımı eşya olduğu gibi ilk insanların göçü hakkında doğru bir zaman tahmini yapılmasını sağlayacak. Homo erectus'a ait en eski insan kalıntılarının da 2007 yılında Denizli Kocabaş'ta çıkarıldığını belirten Maddy, yeni ve eski bulguları birleştirerek ilk insanların Anadolu'daki hareketlerini anlayabileceklerini belirtti. Homo erectus kalıntıları, antik taşın bulunduğu bölgeden 100 km mesafede keşfedilmişti.