Kültür-Sanat

Filmekimi'nde genç yönetmenlerden ustalarınkine 38 film görücüye çıkacak

Filmekimi'nde Joel Cohen & Ethan Cohen, Jean-Luc Godard, Peter Greenway, Jim Jarmush, Alejandro Jodorowsky, Kim Ki-duk, Takashi Miike filmleri ile sinemaseverler ile buluşacak

20 Eylül 2013 03:18

28 Eylül - 6 Ekim tarihlerinde düzenlenecek 12. Filmekimi 38 filmi sinemaseverler ile buluşturacak. Festivalin biletleri 21 Eylül'de satışa çıkıyor.

Güney Kore'li usta yönetmen Kim Ki-duk, Amerikan sinemasının önemli isimlerinde Coen Kardeşler ve filmleri ile Fransız sinemasına damgasını vuran Francois Ozon'un filmleri de dahil olmak üzere 40'a yakın filmin yer aldığı listede hemen hepsi uluslararası festivallerde çeşitli alanlarda ödüller almış filmler var.

Festival'de sinema dünyasının eserlerini yakından takip ettiği, Joel Cohen & Ethan Cohen, Jean-Luc Godard, Peter Greenway, Jim Jarmush, Alejandro Jodorowsky, Kim Ki-duk, Takashi Miike, François Ozon gibi yönetmenlerin filmleri izleyicilerle buluşacak.

Festivalde ayrıca adını eserleri ile duyurmaya başlayan, Ben Wheatley, Sean Ellis, Hany Abu-Assad, Ryan Coogler gibi yönetmenlerin filmlerine de yer veriliyor.

28 Eylül - 6 Ekim tarihlerinde İstanbul'da Beyoğlu sineması, Atlas sineması, ve Nişantaşı City's'de düzenlenecek festival'in İstanbul dışında, 28-30 Eylül'de  Bursa Cinetech Korupark Sineması'nda; 4-6 Ekim'de İzmir Karaca Sineması'nda, 11-13 Ekim'de Ankara Büyülü Fener Kızılay Sineması'nda, 11-13 Ekim'de Trabzon Atapark Avşar Sinemaları'nda; 25-27 Ekim'de Diyarbakır Ninova Prestige Sinemaları'nda; 25-27 Ekim'de Gaziantep Sinepark Nakıp Ali Sinemaları'nda düzenlenecek.

Filmekimi'nde izleyiciler ile buluşacak filmlerin listesi şöyle:

 


ÖMER

Yönetmen:  Hany Abu-Assad
Oyuncular:  Adam Bakri, Samer Bishara, Eyad Hourani, Leem Lubani, Waleed Zuaiter

Paradise Now / Vaat Edilen Cennet filmiyle dünya çapında ilgi toplayan Filistinli yönetmen Hany Abu-Assad'ın yeni filmi, trajik bir aşk hikâyesini anlatıyor. Ömer, sevgilisi Nadya'yla buluşmak üzere Batı Şeria duvarını aşarak kurşunların arasından geçmeye alışkındır. Ne var ki, Ömer, duvarı geçtiğinde bir direnişçiye dönüşür ve bazı seçimler yapmak zorunda kalır. Yakalanan arkadaşları işkence görüarken Ömer de yaşamla sadakat arasında kalır. Şüphe ile ihanet, güven duygusunu siler geçer. Sonunda Ömer de yakalandığında askeri polisle bir kedi-fare oyununa girişecektir. Oysa tek gerçek, Nadya'ya olan aşkıdır.

 


SEFERTASI

Yönetmen:  Ritesh Batra
Oyuncular:  Irrfan Khan, Nimrat Kaur, Nawazuddin Siddiqui, Denzil Smith, Bharati Achrekar

Mumbay, mucizeler kentidir... Bu dev kentte her gün 160.000 sefertası evlerden alınıp işyerlerine dağıtılır, akşamüstleri de aynı şekilde toplanır. Mutsuz ev kadını İla'nın, ilgisiz kocasını heyecanlandırmak ümidiyle denediği tarifler, özene bezene hazırladığı sefertasları yanlışlıkla, emekliliğini iple çeken yalnız Saajan'a ulaşır. İla ile Saajan birbirlerine böylece ufak notlar iletmeye başlarlar. Hayallerin katili bu dev kentte ikisi de bir yudum umut bulur sefertaslarında. Birbirlerini gerçekten hiç görmeseler de yaşam düzenlerini tehlikeye atmayı göze alarak sefertasları üzerinden olağanüstü bir ilişkiye girişirler.

 

CHARLIE COUNTRYMAN'İN GEREKLİ ÖLÜMÜ

Yönetmen:  Fredrik Bond
Oyuncular:  Shia Labeouf, Evan Rachel Wood, Mads Mikkelsen, Til Schweiger, Rupert Grint, James Buckley, Vincent D'onofrio

Müthiş oyuncu kadrosuyla ilk kez Sundance ve Berlin film festivallerinde izleyici karşısına çıkan bu romantik komedi, aksiyon meraklılarını da memnun edecek. Kahramanımız Charlie Countryman, annesinin ölümünden sonra üzüntüsünü yenmek için Chicago'dan Avrupa'ya giden kafası karışık bir gençtir. Romanya'da karşılaştığı Gabriella'ya sırılsıklam âşık olunca hayatı tepetaklak olur. Ne var ki Gabriella'nın eski kocası belalı bir tiptir ve işler karışır. Gabi'yi ne pahasına olursa olsun korumaya kararlı Charlie, bu tuhaf, çılgın yabancı memlekette, peşinde uyuşturucu çeteleriyle hostellerden striptiz kulüplerine hayatta kalmaya çalışacaktır. Soluk soluğa geçen bu macera, deneyimli reklam filmi yönetmeni Fredrik Bond'un ilk uzun metrajlı filmi.

 

ILO ILO

Yönetmen:  Anthony Chen
Oyuncular:  Koh Jia Ler, Angeli Bayani, Chen Tian Wen, Yeo Yann Yann

Screen Dailydergisinin "küçük bir mücevher" sözleriyle övdüğü, Cannes Film Festivali'nde ödül kazanan bu ilk Singapur filmi, Lim ailesiyle yeni hizmetçileri Teresa arasındaki dokunaklı ilişkiyi mercek altına yatırıyor. Filipinli birçok kadın gibi Teresa da daha iyi bir yaşam hayalinin peşinde Singapur'a gelmiştir. Zarif ve duyarlı Teresa'nın yemek hazırlamak ve temizlik dışında aileye bir düzen getirmeye çalışması, aile fertlerini huzursuz eder. Bu arada ailenin sorunlu küçük oğlu Jiale ile Teresa arasında özel bir bağ kurulmaya başlar. 1997 yılında Asya kıtasını sarsan finansal krizin eşiğinde Teresa, yavaş yavaş da olsa ailede kabul görmeye başlar. Ilo Ilo'nun esin kaynağı, yönetmen Chen'in çocukluk anıları.

 

SEN ŞARKILARINI SÖYLE

Yönetmen:  Joel Coen & Ethan Coen
Oyuncular:  Oscar Isaac, Carey Mulligan, Justin Timberlake, Ethan Phillips,

Müzik tarihinden melankolik, bazen acımasız olduğu kadar da eğlenceli bir dönemi anlatan Coen Kardeşlerin son filmi, genç bir folk şarkıcısının 1961 yılında New York müzik piyasasında tutunma mücadelesini izliyor. New York kışının insafına kalan Llewyn Davis elinde gitarıyla bazılarına kendi yol açtığı türlü aksilikleri aşmaya çabalamaktadır. Ne iş olursa yapmakta, Greenwich Village'daki kafelerden görüşme yapmak üzere boş Chicago kulüplerine savrulup durmaktadır. 1950'lerin "folk dirilişi"nden esinlenen Coen Kardeşlerin bu son filminde şarkıları, oyuncular kendileri seslendiriyor.

 

SON DURAK

Yönetmen:  Ryan Coogler
Oyuncular:  Michael B. Jordan, Melonie Diaz, Octavia Spencer, Kevin Durand, Chad Michael Murray, Ahna O'reilly, Ariana Neal, Keenan Coogler


Oscar Grant, 31 Aralık 2008 sabahı içinde tuhaf bir hisle uyanır. Nedenini çözemese de bu hissi bir işaret olarak algılar ve kendine bazı sözler verir: Yeni yılda annesine daha iyi davranacak, daha iyi bir eş, dört yaşındaki kızına daha iyi bir baba olmaya çalışacaktır. Ne var ki Oscar, yılbaşı gecesi polis tarafından soğukkanlılıkla vurularak öldürülecektir. Oscar'ın yaşamı ve trajik ölümü, sonraki günlerde bütün ABD ulusunu derinden sarsacaktır. Rolling Stonedergisine göre Sundance Film Festivali'nin en iyi filmi olan Son Durak, gerçek olaylardan esinleniyor.

 

PİSLİKLER

Yönetmen:  Claire Denis
Oyuncular:  Vincent Lindon, Chiara Mastroianni, Julie Bataille, Michel Subor, Christophe Miossec, Alex Descas, Lola Créton, Grégoire Colin

İnsanı hipnotize eden, derin, karanlık, kendi içinde dönüp duran bir intikam hikâyesi anlatıyor Claire Denis'nin son filmi. Hikâyenin kahramanı Marco, bir yük gemisinin kaptanıdır. Kız kardeşi Sandra, onu acilen Paris'e çağırır: Kocası intihar etmiş, işleri bozulmuş, kızı kötü durumdadır. Sandra, bütün olanlardan kudretli işadamı Edouard Laporte'u sorumlu tutmaktadır. Hızır gibi yetişen Marco, Laporte'un metresinin oturduğu binaya taşınır. Fakat kız kardeşinin kumpaslarından haberdar değildir. Akira Kurosawa'nın Warui yatsu hodo yoku nemuru / Kötüler Rahat Uyur filminden yola çıkan Pislikler, ilk gösterimini Cannes Film Festivali'nin Belirli Bir Bakış bölümünde yaptı. Filmin müzikleri yine, daha önce İstanbul Film Festivali'nde özel bir konser veren Tindersticks'e ait.

 

ADALET İÇİN

Yönetmen:  Arnaud des Pallières
Oyuncular:  Mads Mikkelsen, Mélusine Mayance, Delphine Chuillot, David Kross, Bruno Ganz, Denis Lavant, Roxane Duran

Feodal ortaçağ düzeninin hüküm sürdüğü 1500'lerde geçen Michael Kohlhaas, Heinrich von Kleist'ın aynı adlı romansının Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye için yarışan en yeni uyarlaması. Filme adını veren Michael Kohlhaas, dürüst bir at taciridir. Ailesiyle sakin ve mutlu bir yaşam sürdürürken bir derebeyiyle tartışınca yalnızca maddi varlığını değil ailesini de tehlikeye atmış olur. Onurunu korumak isteyen Michael Kohlhaas, bir ordu kurar ve bütün ülkeyi ateşe atmak uğruna hakkını arar. Kafka'nın en sevdiği Almanca yapıt olarak ünlenen bu trajik adalet öyküsünü sinemaya aktaran yönetmen des Pallières, Aguirre, Yedi Samuray ve Andrey Rublev filmlerinden esinlenmiş.

 

HAYATIN BAHARI

Yönetmen:  Nana Ekvtimishvili & Simon Gross
Oyuncular:  Lika Babluani, Mariam Bokeria, Zurab Gogaladze, Data Zakareishvili, Ana Nijaradze

1990'ların başında, henüz bağımsızlığını ilan etmiş olan Gürcistan'ın başkenti Tiflis'teyiz. Sovyetler'in çöküşünün ardından ülke hem savaş hem de çetelerle boğuşmaktadır. Daha 14 yaşındaki Eka ve Natya için ne evde ne okulda ne de sokakta huzur vardır. Bu iki iyi arkadaş, birbirlerinden hiç ayrılmazlar. Daha şimdiden erkeklerin büyüklük taslamaları, küçük yaşta evlilik ve aşk acısını tanısalar da hayatın baharında bu iki küçük tomurcuk için hayat sürüp gider... Nadia Ekvtimishvili'nin bu ilk filmi, Berlin Film Festivali'nde ilk gösteriminde özellikle 14 yaşındaki başrol oyuncularının olağanüstü performanslarıyla herkesi büyüledi.

 

METRO MANILA

Yönetmen:  Sean Ellis
Oyuncular:  Jake Macapagal, John Arcilla, Althea Vega, Erin Panlilio, Jm Rodriguez, Ana Abad Santos, Mailes Kanapi, Moises Mag Isa

Bol ödüllü Cashback / Zamana Güzellik Kat ile dikkatleri üzerine toplayan genç İngiliz yönetmen Sean Ellis'in yönetmenliğini, senaristliğini, yapımcılığını ve kameramanlığını üstlendiği son filmi, şiirsel olduğu kadar gerçekçi bir polisiye dram. Daha iyi bir yaşam peşinde ailesiyle birlikte dağlık kuzeyden büyük şehir Manila'ya gelen Oscar, kısa sürede zırhlı araç şoförü olarak iş bulur. Müdürü Ong, ona iyi niyet ve sıcaklıkla yaklaşsa da niyeti hemen belli olur. Oscar'ın dürüstlüğü ve saflığından faydalanan Ong, şantaj yaparak onu çalıştıkları şirketi soymaya ikna edecektir.

 

HELI

Yönetmen:  Amat Escalante
Oyuncular:  Armando Espitia, Andrea Vergara, Linda Gonzalez, Juan Eduardo Palacios

Sangre / Kanve Los Bastardos / Piçlerile festival izleyicisinin yakından tanıdığı Amat Escalante üçüncü filmiyle, ilk uluslararası gösterimini yaptığı Cannes Film Festivali'nde, sinemada gerçekçilik ve şiddet tartışmaları yaratmasına rağmen başkanlığını Steven Spielberg'in üstlendiği jüriden En İyi Yönetmen Ödülü'nü kazandı. Meksika'da uyuşturucu çetelerinin sürdürdüğü şiddet sarmalını beyazperdeye taşıyan Heli, adını filme veren genç ve ailesinin çetelerle polisler arasında kalmasını izliyor. 17 yaşındaki Heli'nin 12 yaşındaki kız kardeşi Estela, genç bir polise âşık olmuştur. Birlikte kaçıp evlenmeye niyetlendiklerinde ülkeyi kasıp kavuran çete şiddetiyle baş etmek zorunda kalacaklardır.

 

GEÇMİŞ

Yönetmen:  Asghar Farhadi
Oyuncular:  Bérénice Bejo, Tahar Rahim, Ali Mosaffa, Pauline Burlet, Elyes Aguis, Jeanne Jestin, Sabrina Ouazani, Babak Karimi, Valeria Cavalli

İranlı yönetmen Asghar Farhadi'nin Oscar'a layık görülen Bir Ayrılık filminin başarısını takip eden Geçmiş, Fransız eşi Marie'den boşanma işlemlerini tamamlamak üzere, dört yıllık bir ayrılığın ardından Tahran'dan Paris'e gelen Ahmet'i izliyor. Marie'nin niyeti, eski eşinin hayaline bile katlanamayan yeni sevgilisi Samir'le evlenmektir. Ahmet, Marie'nin önceki beraberliğinden olan kızı Lucie ile ilişkisinin sıkıntılı olduğunu fark edince aralarını bulmaya çalışır, fakat böylece geçmişten gelen sırlar açığa çıkmış olur. Asghar Farhadi'nin ülkesi dışında çektiği ilk film olan Geçmiş, duygusal gerilimi eksik olmayan, sürükleyici ve çetrefilli bir aile dramı.

 

SON ŞANS

Yönetmen:  Ari Folman
Oyuncular:  Robin Wright, Harvey Keitel, Jon Hamm, Paul Giamatti, Kodi Smit-Mcphee, Danny Huston, Sami Gayle, Michael Stahi-David, Michael Landes

Cannes Film Festivali Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünün açılış filmi olan Son Şans, Stanislaw Lem'in kült bilimkurgu romanı Gelecekbilim Kongresi'nin serbest bir uyarlaması. Filmin yönetmeni ise Beşir'le Vals adlı canlandırma filmle Oscar'a aday gösterilen Ari Folman. Filmin başrolündeki Robin Wright, kendini oynuyor. Wright'a büyük bir yapım stüdyosu tarafından sinemasal benliğini satması teklif edilir. Stüdyo, Wright'ı dijital olarak tarayacak, görüntüsünü her türlü Hollywood yapımında kullanma hakkına sahip olacaktır; böylece Wright hem çok para kazanacak hem de 20 yıl boyunca ekranlarda hep genç kalacaktır. Son Şans, sözleşmesinin bitişinin ardından Robin Wright'ın geleceğin sinema dünyasına dönüşünü izliyor.

 

DÖŞEĞİMDE ÖLÜRKEN

Yönetmen:  James Franco
Oyuncular:  James Franco, Logan Marshall-Green, Danny Mcbride, Tim Blake Nelson, Ahna O'reilly, Beth Grant, Jim Parrack, Jesse Heiman, Scott Haze

William Faulkner'ın 1920'lerde bilinç akışı anlatımıyla yazdığı, 20. yüzyıl edebiyatının en iyi yapıtlarından kabul edilen ve uyarlanması imkânsız görülen Döşeğimde Ölürken romanını sinemaya aktaran James Franco, aynı zamanda filmin 15 ana karakterinden biri olan Darl Bundren'ı da canlandırıyor. İlk kez Cannes Film Festivali'nde Belirli Bir Bakış bölümünde gösterilen film, Bundren ailesini izliyor. Aile büyüğü Addie henüz ölmüştür ve cenazeyi kadının memleketine götürmek üzere bütün aile yola düşer. Kocası ve çocukları, 65 kilometre ötedeki Jefferson'a giden yolda olmadık her tür engelle karşılaşırlar: nehirler taşar, yangınlar çıkar, kazalar olur ve ailenin her ferdi, kendi içlerindeki fırtınaların yanında bir de bu felaketlerle baş etmek zorunda kalır.

 

3X3D

Yönetmen:  Jean-Luc Godard, Peter Greenaway, Edgar Pêra
Oyuncular:  Nuno Melo, Jorge Prendas, Miguel Monteiro

Üç Avrupalı yönetmenden üç boyutlu üç film; üçü de 2012 yılının Avrupa Kültür Başkenti ilan edilen, 2000 yıllık bir tarihi olan Portekiz'in Guimarães kentinde geçiyor. Fransız Jean-Luc Godard, İngiliz Peter Greenaway ve Portekizli Edgar Pêra, bu üç kısa filmde sinemanın geleceğini keşfe çıkarken aynı zamanda üç boyut teknolojisinin de sınırlarını zorluyor. Godard'ın "Üç Felaket"i sesler, görüntüler ve yazıların bir araya geldiği bir fırtınayı andırıyor; Greenaway "Tam Zamanında" ile Guimarães kentinin dört bir köşesini keşfe çıkıyor; Pêra'nın "Cinesapiens"i ise sinemada geçen, oyuncaklı bir bilimkurgu. Cannes Film Festivali'nin Eleştirmenler Haftası bölümünün kapanış filmi olan 3X3D, üç boyut teknolojisiyle sinemanın özünü üç kat inceliyor.

 

BAŞKA SÖZE GEREK YOK

Yönetmen:  Nicole Holofcener
Oyuncular:  James Gandolfini, Julia Louis-Dreyfus, Toni Collette, Catherine Keener, Ben Falcone

Amerikan bağımsız sinemasının tanınmış yönetmenlerinden Nicole Holofcener'in yönetmenliğini üstlendiği, ilk gösterimini Toronto Film Festivali'nde yapan Başka Söze Gerek Yok, Haziran ayında kaybettiğimiz, The Sopranos dizisinin yıldızı James Gandolfini'nin rol aldığı son film. Başrolde Gandolfini'ye Seinfeld dizisinde Elaine rolüyle tanıdığımız Julia Louis-Dreyfus eşlik ediyor. Kızına düşkün Albert, eşinden yeni boşanmıştır, tıpkı masöz Eva gibi. Bir partide tanışan Eva ve Albert, yakınlaşmaya ve sonunda görüşmeye başlarlar. Ne var ki, Eva'nın arkadaş olduğu bir kadın müşterisi, bu tatlı denklemi alt-üst edecektir: Albert hakkında kimsenin bilmediği gerçekleri anlatacak olan bu kadın, Albert'ın eski eşidir.

 

BALAYI

Yönetmen:  Jan Hrebejk
Oyuncular:  Anna Geislerova, Stanislav Majer, Jiri Cerny, Kristyna Fuitova, David Maj, Jiri Sestak, Jana Radojcicova, Matej Zikan, Vlastimil Dusek, Eva Kukuckova

İstanbul Film Festivali'nde Kutsal Dörtlüfilmiyle aile ve cinsellik konularına mizahi bir bakış açısıyla eğilen Jan Hrebejk'in Temmuz ayında Karlovy Vary Film Festivali'nde prömiyerini yapan yeni filmi bir aile melodramı. Bir akşamdan sabah saatlerine kadar geçen film, ideal çift gibi görünen Tereza ve Radim'in her yönüyle kusursuz görünen düğünüyle açılıyor. Davetlilerle aile neşe içinde dans edip kutlamaya devam ederken nikâh sırasında ortaya çıkan davetsiz bir misafir, herkesin keyfini kaçırır. Damadın arkadaşı olduğunu söyleyen bu genç adam yüzünden hem damadın geçmiş günahları hem de gelinin sıkıca sarıldığı sırları ortaya dökülür. Eski günahların gölgeleri hep uzun olur derler...

 

SADECE AŞIKLAR HAYATTA KALIR

Yönetmen:  Jim Jarmusch
Oyuncular:  Tilda Swinton, Tom Hiddleston, Mia Wasikowska, John Hurt, Anton Yelchin, Jeffrey Wright, Slimane Dazi

Bu fetişist, havalı, güncel, romantik vampir dramının kahramanları Adam ve Eve (ya da Adem ve Havva). Aşkları yüzyıllardır sürmektedir, fakat son derece akıllı ve bir o kadar da ince zevklere sahip bohem entelektüeller olarak dünyanın gidişatı canlarını sıkmaktadır. Hayatın keyfini çıkarmaya bakarlarken, sükunetleri Eve'in ele avuca sığmaz kız kardeşinin gelişiyle bozulur. Zeki oldukları kadar kırılgan çiftimiz çağdaş dünyanın yıkılıp çökmesine tanık olurlarken ayakta kalabilecekler midir? İlk kez Cannes Film Festivali'nde gösterilen Sadece Aşıklar Hayatta Kalır, Jim Jarmusch'un Ölü Adam'dan bu yana çektiği en iyi film olarak övüldü.

 

YABANCI

Yönetmen:  Bobo Jelcic
Oyuncular:  Bogdan Diklic, Nada Durevska, Ivana Roscic, Izudin Bajrovic

Barış geleli on yıllar olsa da Bosna'da olanlar hafızalardan silinmedi. Hele Mostar'da, Müslüman Boşnaklarla Katolik Hırvatlar, fiziksel bir sınır olmamasına rağmen, kuşku ve güvensizlikle birbirlerinden ayrı kaldılar. Slavko'nun eski dostu Dulaga öldüğünde de bu ayrım kendini hissettirecektir. Slavko cenazeye gitse komşularıyla birtakım politikacıların gözünden düşecek, gitmese karısının diline düşecek, dostunun ailesine de rezil olacaktır. Böylesine parçalanmış bir toplumda hayat, kimi zaman komik ama hep hüzünlü geçmektedir.

 

GERÇEĞİN DANSI

Yönetmen:  Alejandro Jodorowsky
Oyuncular:  Brontis Jodorowsky, Pamela Flores, Jeremias Herskovits, Alejandro Jodorowsky, Bastian Bodenhöfer, Andres Cox, Adan Jodorowsky, Cristobal Jodorowsky

Bu film, 1970'lerde The Holy Mountain / Kutsal Dağ ile El Topo gibi filmleriyle yeraltı sanat dünyasının ve uluslararası karşı kültür hareketinin süperstarı olan Alejandro Jodorowsky'nin "derin tarihi" üzerine bir zihin egzersizi. Jodorowsky'nin kendi sözleriyle "Gerçeğin Dansı, benim otobiyografik romanımın bir uyarlaması, kendi sinemamın bir rönesansı. Bana kalırsa bu film, zihinsel bir atom bombası gibi. Kendimi yeniden keşfetmek için çocukluğumun dibine iniyorum, büyüdüğüm yere geri dönüyorum." 23 yıllık bir aradan sonra sinemaya bomba gibi geri dönen yönetmenin bu son filminde baba karakterini yönetmenin oğlu Brontis Jodorowsky oynamış.

 

MAVİ EN SICAK RENKTİR

Yönetmen:  Abdellatif Kechiche
Oyuncular:  Léa Seydoux, Adèle Exarchopoulos, Salim Kechiouche, Mona Walravens, Jérémie Laheurte

Mavi renge bambaşka bir anlam yükleyen Abdellatif Kechiche'in son filmi, ilk kez gösterildiği Cannes Film Festivali'nde hem eleştirmenler hem de izleyiciler tarafından büyük ilgi görerek festivalin büyük ödülünü kazandı. Başkanlığını Steven Spielberg'in üstlendiği jüri, yönetmen Kechiche'le birlikte başrol oyuncuları Adèle Exarchopoulos ile Léa Seydoux'yu da Altın Palmiye'ye layık gördü. Cinselliğe çekincesiz yaklaşımı ve gerçekçiliğiyle sansür ve sanat tartışmalarına yol açan Mavi En Sıcak Renktir, biri henüz lise öğrencisi diğeri ise mavi saçlı bir sanatçı olan iki genç kızın yıllara yayılan birliktelikleri üzerinden yaşamı ve aşkı sorguluyor.

 

MOEBIUS

Yönetmen:  Kim Ki-duk
Oyuncular:  Cho Jaehyun, Seo Youngju, Lee Eunwoo

Konusu nedeniyle ülkesi Kore'de sansür tartışmaları yaratan ve zar zor gösterim izni koparan MoebiusKim Ki-duk'un geçen yıl Pieta ile Altın Aslan'ı kazandığı Venedik Film Festivali'nde Eylül'de ilk kez izleyici karşısına çıktı. Bir ailenin parçalanmasını cinsellik üzerinden ele alan Moebius, arzularına teslim olan bir baba, babasını kıskanan bir oğul ve ikisinin de trajik bir sona sürüklenmesine neden olan bir anneyi izliyor. Anne, kocasının sadakatsizliğini oğlunu yaralayarak cezalandırır. Suçlulukla ezilen baba, tüm bu felaketlerin kaynağı olan kendi cinsel organını keser ve kendini oğluna adar. Yaralar iyileşir, fakat felaketlerin sonu gelmez.,

 

BENİM BABAM, BENİM OĞLUM

Yönetmen:  Hirokazu Kore-eda
Oyuncular:  Masaharu Fukuyama, Machiko Ono, Yoko Maki, Lily Franky

İnsan nasıl baba olur, kan mı çeker yoksa zamanla mı? Kimse Bilmiyor, Bitmeyen Yürüyüşve Bir Dilek Tuttumfilmleriyle ünlenen Hirokazu Kore-eda'nın, ilk gösteriminde dakikalarca ayakta alkışlanan bu son filmi, Cannes'da 1987'den bu yana Jüri Ödülü kazanan ilk Japon filmi oldu. Doğumdan altı yıl sonra bebeklerinin hastanede karıştığını öğrenen, birbirinden çok farklı iki aileyi izleyen filmin başrolünde Japonya'nın şöhretli şarkıcılarından Masaharu Fukuyama var. Filmin çıkış noktası, Japonya'da 1970'lerde hastane doğumlarının artmasıyla yaşanan benzer karışıklıkların olması.

 

GLORIA

Yönetmen:  Sebastián Lelio
Oyuncular:  Paulina García, Sergio Hernández, Diego Fontecilla, Fabiola Zamora, Coca Guazzini, Hugo Moraga, Alejandro Goic, Liliana García, Antonia Santa Maria, Luz Jiménez, Marcial Tagle

58 yaşında, boşanmış, yalnız bir kadın yine de hayattan zevk almaya bakıyorsa terslik bunun neresinde? Yaşının icap ettiğine karşı gelip hayattan elini eteğini çekmeyi kabul etmeyen Gloria, bekârların arasına karışmaya karar verir. Gece kulüplerinde aşk ve macera peşinde umut, hayal kırıklığı ve boşluk hissiyle karşı karşıya kalır. Bir deniz subayıyla tanışıp yakınlaştığında kendi sırlarıyla da yüzleşmek zorunda kalacaktır. Acaba bu ilişki aşk yolundaki son durağı mı olacaktır? Yürütücü yapımcılığını No filminin yönetmeni Pablo Larraín'in yaptığı filmin yönetmeni Sebastián Lelio, Nisan ayında İstanbul Film Festivali'nde Altın Lale Uluslararası Yarışması jürisinde yer almıştı.

 

ÖLÜMSÜZ AŞK

Yönetmen:  David Lowery
Oyuncular:  Rooney Mara, Casey Affleck, Ben Foster, Nate Parker, Keith Carradine

David Lowery'nin ilk gösterimini Sundance'te, uluslararası gösterimini de Cannes'da Eleştirmenler Haftası'nda yapan duygusal western'i aşk, trajik olaylar ve zorunluluklarla birbirine bağlı bir çiftin huzur arayışını anlatıyor. 1970'lerde Teksas'ta geçen, silahlar, tehditler ve ihanetle dolu bu şiirsel filmin kahramanları, işledikleri suçlar boylarını aşan, birbirlerine delicesine âşık genç çift Bob ve Ruth. Dağlarda kanun adamlarıyla girdikleri çatışmada yakalanan Ruth bir polisi vurmasına rağmen suçu Bob üstlenir. Dört yıl sonra Bob hapishaneden kaçar, Ruth ile o hapisteyken doğan kızlarını aramaya koyulur.

 

KAN KOKUSU

Yönetmen:  Jim Mickle
Oyuncular:  Bill Sage, Ambyr Childers, Julia Garner, Jack Gore, Kelly Mcgillis, Michael Parks, Wyatt Russell

Aile değerleri ne pahasına olursa olsun korunmalıdır, bedeli kan olsa bile. Frank Parker ve ailesi görünürde erdemli ve sevgi doludur, ama hiç göze batmadan, bu değerlerini hep kendilerine saklamışlardır... Ki bunun da makul bir nedeni vardır. Ne var ki, yaklaşan şiddetli fırtına beraberinde felaketler getirecek ve annelerinin ölümünün ardından Frank'in kızları Iris ile Rose, "normal" ailelerin sınırlarını zorlayan sorumluluklar yüklenmek zorunda kalacaktır. Jorge Michel Grau'nun Meksika usulü zombi filminin Sundance'te ve ardından Cannes'da gösterimi yapılan bu yeni ve dehşet verici gotik uyarlamasının yönetmeni Jim Mickle'ı 2010 yapımı zombi-vampir kıyamet filmi Stake Land / Vampir Cehennemi'nden tanıyoruz.

 

KATİL AVI

Yönetmen:  Takashi Miike
Oyuncular:  Takao Osawa, Nanako Matsushima, Tatsuya Fujiwara, Goro Kishitani, Masatoh Ibu, Kento Nagayama, Kimiko Yo, Tsutomu Yamazaki

Bugüne kadar mafya, yakuza, korku, fantezi, aksiyon ve komedi gibi farklı türlerde 70'i aşkın film çeken Japon sinemasının en verimli ve en çok tartışılan yönetmenlerinden Takashi Miike'nin Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye için yarışan son filmi, Japonya'yı baştan başa kat eden polisiye bir yol filmi. Heyecan dozu bir an bile düşmeyen filmde yaşlı bir milyarder, küçük torununun acımasızca canına kıyan katili öldürene 1 milyar yen vereceğini duyurur. Öldürülmekten korkan katil zanlısı, polise teslim olur. Japonya'nın en iyi dört polisi 48 saatlik gözaltı süresi içinde bir anda ülkenin en çok aranan kişisi haline gelen katili 1200 kilometre ötedeki Tokyo'ya nakletmelidirler. Ne var ki şimdi katili sıradan insanlardan korumak zorundadırlar.

 

ANA KUZUSU

Yönetmen:  Momcilo Mrdakovic
Oyuncular:  Bogdan Diklic, Mira Banjac, Sergej Trifunovic, Bane Vidakovich

Ortak yapımcılığını Fatih Akın'ın üstlendiği Ana Kuzusu, bir AVM inşaatı protestosuyla açılıyor. Sinema tutkunu projeksiyoncu Pera, 1999'da NATO bombardımanı Belgrad'ı dövmeye başladığında kendini bir anda annesiyle (yani en iyi arkadaşıyla) mülteci olarak bulur. Hayat onları New York'a savurduğunda sinemada dijital çağ henüz başlamıştır. Sonra Pera bir gün eski bir sinema salonunda atılmak üzere olan projeksiyon makineleri bulur. Amacını belirlemiştir: İnsanlara 35 mm gerçek filmi tanıtıp sevdirecektir. Bir savaş filmi, bir yol filmi, hatta bir aşk filmi olan bu hem tatlı hem korkutucu komedi, ilk kez Moskova Film Festivali'nde gösterildi.

 

GENÇ VE GÜZEL

Yönetmen:  François Ozon
Oyuncular:  Marine Vacth, Geraldine Pailhas, Frederic Pierrot, Fantin Ravat, Johan Leysen, Charlotte Rampling

En son İstanbul Film Festivali'nde ve ardından vizyonda izlediğimiz Evde ile formunu hiç kaybetmediğine tanık olduğumuz François Ozon, Cannes Film Festivali'nde prömiyerini gerçekleştiren Genç ve Güzel ile Altın Palmiye için yarıştı. "4 mevsim ve 4 şarkıyla 17 yaşındaki bir kızın çağdaş portresi" olarak tanımladığı son filminde Ozon, Buñuel'in meşhur Gündüz Güzeli filmini çağrıştıran bir öyküyü ele alıyor. Filmin merkezindeki Isabelle, ergenlikten henüz çıkmıştır ve cinsel uyanışıyla aşk arayışını bir fahişe olarak yaşamayı tercih eder. Beden, ergenlik, aile ve cinsellik kavramlarını tartışmaya açan filmde geçen her bir mevsime bir Françoise Hardy şarkısı eşlik ediyor.

 

BÜKREŞ'E GECE ÇÖKTÜĞÜNDE YA DA METABOLİZMA

Yönetmen:  Corneliu Porumboiu
Oyuncular:  Diana Avramut, Bogdan Dumitrache, Mihaela Sirbu, Alexandru Papadopol, Alexandru Jitea, Gabriela Cretan

Romanya'nın önde gelen "Yeni Dalga" yönetmenlerinden Corneliu Porumboiu, dünyanın halini absürt bir nüktedanlıkla ele aldığı Bükreş'in Doğusu ve Polis, (s.) filmlerinin ardından üçüncü uzun metrajında bu kez sinema dünyasına dalıyor. Bu film içindeki filmin yönetmeni Paul, çekimlerin son gününde, ilişki yaşadığı oyuncusu Alina'yla çıplak bir sahne çekmeye karar verir. Ama ertesi gün fikrini değiştirir ve yapımcısını arayıp ülseri olduğunu söyler. İlk uluslararası gösterimini Locarno Film Festivali'nde yapan ve yönetmenin alametifarikası plan sekanslardan oluşan filmin çıkış noktası Romanya'da sinemaya verilen devlet desteği için getirilen yeni şartlar olmuş.

 

AİLE DOKTORU

Yönetmen:  Lucía Puenzo
Oyuncular:  Alex Brendemühl, Natalia Oreiro, Diego Peretti, Elena Roger, Guillermo Pfening, Ana Pauls, Alan Daicz, Florencia Bado

Cannes'da Belirli Bir Bakış bölümünde ilk kez izleyici karşısına çıkan Aile Doktoru, festival izleyicisinin XXY ve Balık Çocuk filmleriyle hatırlayacağı Arjantinli yazar ve yönetmen Lucía Puenzo'nun kendi romanından sinemaya uyarladığı yeni filmi. Filmin (ve romanın) çıkış noktasıysa, İkinci Dünya Savaşı ertesinde yüzlerce Nazinin Arjantin'e yerleşmeleri. 1960 yılında geçen film, zengin bir Alman doktorun Patagonya'daki Bariloche kasabasına yerleşmesini izliyor. Eva, Enzo ve üç çocuklarıyla yakınlaşan bu adam, kusursuzluk takıntısı, tıp bilgisi ve zarafetiyle hem ailenin hem de çocuklarının önce ilgisini sonra güvenini kazanır. Oysa ki bu karizmatik adam, gelmiş geçmiş en büyük canilerden biridir.

 

THE CANYONS

Yönetmen:  Paul Schrader
Oyuncular:  Lindsay Lohan, James Deen, Nolan Gerard Funk, Amanda Brooks

Amerikan Sapığı ve Kural Ötesi gibi romanları sinemaya uyarlanan roman yazarı Bret Easton Ellis'in senaryosunu yazdığı bu çağdaş ve erotik Hollywood kara filmi, cinsel saplantılar ve kariyer hırsına kapılmış, 20'li yaşlarında bir grup gencin komplolar, paranoya ve nihayetinde şiddetle örülü hızlı yaşamlarını izliyor. Filmin kahramanları üçkâğıtçı bir yapımcı, oyuncu olmaya çabalayan kız arkadaşı ve onun gizli âşığı. Yönetmenliğini İstanbul Film Festivali'nin Sinema Onur Ödülü'nü alan Paul Schrader'ın üstlendiği filmin bütçesinin çoğu, internet üzerinden kitle fonlaması ile oluşturulmuş. Ünlü yönetmen Gus Van Sant da filmde küçük bir rolde görünüyor.

 

SEN AYDINLATIRSIN GECEYİ

Yönetmen:  Onur Ünlü
Oyuncular:  Ali Atay, Demet Evgar, Damla Sönmez, Ercan Kesal, Ezgi Mola, Serkan Keskin, Nadir Sarıbacak, Ahmet Mümtaz Taylan, Cengiz Bozkurt, Tansu Biçer, Kaan Yılmaz, Derya Alabora

Göğünde iki güneşi, üç dolunayı olan küçük bir Anadolu kasabasında süper güçlere sahip olsalar da kasaba sakinleri hepimiz gibi insani sıkıntılarla hayatlarını sürdürürler. Duvarların arkasını görebilen Cemal'in hayattan bir beklentisi kalmamıştır. Üstüne çöken sıkıntıyla baş etmeye çalışırken nesneleri parmağıyla oynatabilen Yasemin de kendine bir çıkış yolu arar. Fakat zamanı durdurabilen Defne bir süre sonra işlerin karışmasına sebep olacak, Yasemin'in ölümsüz patronu da Cemal'in endişelerini gidermeye çalışan görünmez ilkokul öğretmeninin tavsiyelerini boşa çıkartacak şeyler yapacaktır. Ticari dağıtıma girmediği için Filmekimi programında yer alan Sen Aydınlatırsın Geceyi, önümüzdeki aylarda Semaver Kumpanya'da gösterilecek.

 

KIRIK ÇEMBER

Yönetmen:  Felix Van Groeningen
Oyuncular:  Veerle Baetens, Johan Heldenbergh, Nell Cattrysse, Geert Van Rampelberg, Nils De Caster, Robby Cleiren, Bert Huysentruyt, Jan Bijvoet

Elise dövmecidir, Didier de bir bluegrass grubuyla kovboy kılığında banjo çalar. Daha ilk görüşte âşık olurlar. Didier konuşmayı sever, Elise daha çok dinler; Didier romantik bir tanrıtanımazdır, Elise ise gerçekçi ve dindar. Küçük kızları Maybelle'in ölümcül hastalığı hem aşklarını hem yaşamlarını sorgulamalarına yol açacaktır. Berlin Film Festivali'nin Panorama bölümünde prömiyerini yapan, tutku ve müzik dolu bu dramın yönetmeni, 2010'da İstanbul Film Festivali'nde Altın Lale'yi kazanan Çölde Kutup Ayısı filmini de çeken Felix van Groeningen.

 

BÜYÜLÜ TARLA

Yönetmen:  Ben Wheatley
Oyuncular:  Ryan Pope, Peter Ferdinando, Michael Smiley, Richard Glover, Reece Shearsmith, Julian Barratt

Kill List / Ölüm Listesi'nin ardından Sightseers / Garip Turistler ile İstanbul Film Festivali'nde takipçilerini artıran yönetmen Ben Wheatley, bu kez 17. yüzyılda geçen alışılmadık bir psikedelik gerilim filmiyle beyazperdeye dönüyor. 1648 yılında, İngiltere'deki iç savaş sırasında, savaş meydanından kaçan birkaç kişi sonunda yakalanır. Bir simyacı, kaçakları gömülü bir hazineyi bulmaları için zorlar. Ne var ki hepsi önce öfke sonra da korku ve paranoyanın tutsağı olur. İngiltere'nin benzersiz kırsal kesiminde geçen bu "trip filmi", halüsinasyonlar, kan, ince bir kara mizah, delilik ve mantarlarla dolu.

 

ATEŞLİ BAKIŞLAR

Yönetmen:  Michael Winterbottom
Oyuncular:  Steve Coogan, Tamsin Egerton, Imogen Poots, Anna Friel, James Lance, Chris Addison, Matthew Beard, Simon Bird, Kieran O'brien, David Walliams, Stephen Fry

İlk gösterimleri Sundance ve ardından Berlin film festivallerinde yapılan Ateşli Bakışlar'ın başkahramanı Paul Raymond, "seks satar" sloganıyla yola çıkarak İngiltere'nin en zengin insanı olan bir girişimciydi. Winterbottom, erotik dergiler ve striptiz kulüpleri sayesinde "porno kralı" olarak servetine servet katan Raymond'un hayatını 1950'lerden 1980'lere değin izliyor. Trajediyle komediyi ustalıkla birleştiren filmde Raymond'u canlandıran Steve Coogan ve yönetmen Winterbottom daha önce yine bir biyografi olan 24 Hour Party People filminde birlikte çalışmışlardı. Winterbottom'un bir önceki filmi Trishna, 2012 yılında İstanbul Film Festivali'nde gösterilmişti.

 

GÜNAHIN DOKUNUŞU

Yönetmen:  Jia Zhang-ke
Oyuncular:  Zhao Tao, Jiang Wu, Wang Baoqiang, Luo Lanshan, Zhang Jiayi, Li Meng

Çin'in en başarılı yeni nesil sinemacılarından Jia Zhang-ke son filminde Çin'in Twitter'ı sayılan Weibo'da denk geldiği dört gerçek olayı ele alıyor. Filmin dört çaresiz anti-kahramanı, hayata sıkışmışlıklarını hızla, acımasızca ve şiddetle çözme yoluna gidiyor. Öfkeli bir maden işçisi kasabasındaki yolsuzluklara karşı isyan ediyor. Yılbaşı için memleketine dönen bir işçi silahtan medet umuyor. Saunada resepsiyonist olarak çalışan genç kadın zengin bir müşteriden şiddet görünce çok sert bir tepki gösteriyor. Genç bir fabrika işçisi daha iyi yaşam şartları peşinde bir işten diğerine geçiyor. Günümüz Çin'inin çağdaş bir portresi: şiddet ile aşınan bir ekonomi devi...

 

LOCKE

Yönetmen:  Steven Knight
Oyuncular:  Tom Hardy

Kariyerinin en zorlu gününde, Ivan Locke'u beklenmedik biri telefonla arar. Konuşmadan sonra, Locke, direksiyonun başına geçer ve arabayı sürmeye başlar. Locke işini, ailesini ve kurulu düzenini kurtarmak için gece boyunca zamanla yarışmak zorunda kalacaktır. Senaryo yazarı olarak ünlenen Steven Knight'ın yazıp yönettiği, tek bir mekânda, tek bir oyuncuyla çekilen gerçek zamanlı bu son derece sıra dışı gerilim, Eylül ayında yapılan Venedik Film Festivali'nin en parlak filmlerinden biri. Festivalin artistik direktörünün filmi ana yarışmaya almadığı için pişman olduğunu açıkladığını dile getirmekte fayda var.