Halk TV yazarı Fikret Bila, "Bilirkişi Davası"nda Suat Toktaş’ın genel yayın yönetmeni olarak sorumluluğu üstlendiğini söylemesinin ve meslektaşlarının yargılama sürecinde gösterdiği kararlı duruşun, basın özgürlüğü adına önemli bir örnek olduğunu vurguladı.
Bila, bugünkü köşesinde, "bilirkişi davası"ndan yargılanan gazetecilerin ilk duruşmada beraat etmesine değindi. Bila, “Bu davanın hiç açılmaması, Suat Toktaş’ın cezaevinde yatmaması gerekirdi” ifadelerini kullanarak, basın özgürlüğü dikkate alındığında dava açılmasının dayanaktan yoksun olduğunu belirtti.
Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, 34 gün sonra tahliye edildi: Meselemiz Suat değil, habercilik!
Yazısında, Silivri Cezaevi’nden tahliye olan Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş'ın, Programlar Koordinatörü Kürşad Oğuz’un, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Serhan Asker’in, Neden-Sonuç programının yapımcısı ve sunucusu Seda Selek’in ve Halk TV programcısı Barış Pehlivan'ın mesleki sorumluluklarını yerine getirdiklerini vurgulayan Bila, “Suat Toktaş’ın genel yayın yönetmeni olarak sorumluluğu üstlenmesi ilkeli gazeteciliğin örneğidir” dedi. Ayrıca, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ismini vererek eleştirdiği bilirkişiye, suçlamalara yanıt hakkı tanınmasının gazetecilik görevi olduğunu söyledi.
Halk TV'ye "bilirkişi" davasında beş gazeteciye de beraat!
Bila, Anayasa’nın 26. ve 28. maddelerinde ifade ve basın özgürlüğünün güvence altına alındığına dikkat çekerek, “Bu nedenle görüşünü açıklayan vatandaşların da mesleğinin gereğini yapan gazetecilerin de tutuklanması, yargılanması dayanaktan yoksundur” ifadesini kullandı. Suat Toktaş’ın 34 gün tutuklu kalmasını da eleştiren Fikret Bila, beraat kararının bu sürecin haksızlığını ortaya koyduğunu söyledi.
Özgür Özel'den Halk TV'ye açılan "bilirkişi" davası paylaşımı: Gazetecilik beraat etti
Basın özgürlüğünün her rejimde değil, ancak gerçek demokrasilerde tam anlamıyla mümkün olabileceğini belirten Bila, “İktidarın ifade ve basın özgürlüğü üzerinde kurduğu baskı, Türkiye’nin demokrasi, özgürlükler ve hukukun üstünlüğü sıralamalarında geriye düşmesinden başka bir sonuç yaratmaz” değerlendirmesinde bulundu.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
