HalkTV yazarı Fikret Bila, "İktidar bu politikada ısrarı sürdürürse normal koşullarda önümüzdeki seçimi kaybedecektir. Normal koşullardan kastım şu: Ekonominin çok kötü olduğu bir ortamda sandık başına giden seçmen, hayat pahalılığını, işsizliği düşünerek oy kullanır. Bu sonuca yol açan iktidarı değiştirir. Ancak ekonomiden daha önemli bir zemin doğarsa oyunu verirken ekonomi ikinci planda kalabilir. Bu da olağanüstü koşullarda olur" düşüncesini dile getirdi.
Bila, yazısında şunları kaydetti:
"1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nın seçimlere etkisi gibi. Örneğin Öcalan’ın yakalanmasının 1999 seçimlerine etkisi gibi. Örneğin 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra yaygınlaşan terör eylemlerinin 1 Kasım 2015 seçimlerine etkisi gibi.
Bu tür olağanüstü koşullar oluşmazsa vatandaş oyunu büyük ölçüde ekonomiye bakarak kullanır. Enflasyonla mücadele gibi bir derdi olmayan iktidarın seçim zeminini ekonomiden güvenliğe kaydırmaya yönelmesi mümkündür. Seçim kampanyasını ekonomiyi arka plana itebilmek için 'beka sorunu' söylemine dayandırabilir. PKK-HDP-Millet İttifakı üçlemesi yaparak, 'bayrak, ezan, vatan' propagandasıyla seçmenin milli duygularla oy vermesini sağlamaya ağırlık verebilir.
Bu söylemle birlikte yalancı bir bahar da yaratmaya yönelebilir. Seçim yaklaştıkça karşılıksız para basarak, ücretlere büyük zamlar yaparak geçici bir bolluk yaratıp seçimi kazanmaya yönelebilir.
Buna karşın muhalefet Türkiye’nin gerçek sorunu olan ekonomik krizin yarattığı sonuçları nasıl ortadan kaldıracağını net biçimde anlatmalıdır."