Gündem

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım Silivri Cezaevi'ne getirildi

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve şike davasının 23 tutuklu sanığı, yarın yapılacak duruşma için Silivri Cezaevine nakledildi.

13 Şubat 2012 16:29

 

Sanıklar, şike davasının süreceği 4 gün boyunca Silivri Cezaevi'nde kalacaklar. Cuma akşamı da yeniden Metris Cezaevine nakledilecekler...
 
"Futbolda şike" iddialarına ilişkin Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 23'ü tutuklu 93 sanık yarın ilk kez hakim karşısına çıkacak.
 
Fenerbahçeli taraftarlar, 14 Şubat Sevgililer Günü'nde Şike Davası kapsamında hakim karşısına çıkacak olan tutuklu sanık Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'a destek vermek için Silivri Cezaevi önünde hazırlıklara başladı.
 
Fenerbahçeli taraftarlar davanın görüleceği Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin yanındaki büyük salonun karşısında bulunan tel örgülere panktlar astı. Pankartlarda 'Fenerbahçeme dokunma", "Sana söz yine baharlar gelecek", "Kırılsada kanadımız, asiye çıksada adımız, duyan duysun bilen bilen bilsin böyledir bizim sevdamız" yazılı pankartların olduğu görüldü.
 
 

"Biz sevgilimize geleceğiz yarın"

 
Fenerbahçeliler Derneği Başkanı İlyas Bulcay, "Davanın 14 Şubata denk gelmesi bizim için özel bir anlam ifade ediyor. Biz sevgilimize geleceğiz yarın. Burada yarın Fenerbahçe taraftarları olacak. Fenerbahçenin başkanı, yöneticileri ve idarecileri yargılanıyorlar.
 
Biz başından itibaren onların suçsuz olduğuna yürekten inanıyoruz. Sonunda aklanacaklarını biliyoruz" dedi. İlyas Bulcak yarın Türkiye'nin dört bir yanından ve İstanbul'dan Fenerbahçeli taraftarların Silivri'ye geleceğini belirterek, bazı taraftaların kendi özel araçlarıyla geleceğini ifade etti. İlyas Bulcay yarın havanın yağışlı olacağı için taraftarlar için bir çadır kurduklarını belirterek, "Yarın saat 05.30'da Salı Pazarı'ndan konvoy halinde hareket edeceğiz ve buraya kadar geleceğiz. Derneğimiz ücretsiz olarak otobüslerde temin ettiler, herkes katılabilir. Buradaki amaç tutuklu yargılanan yöneticilerimize manevi bir destek vermek" diye konuştu.
 
 

"Fenerbahçe aşığıyım"

 
Muğla'dan geldiğini söyleyen Fenerbahçeli bir taraftar da, "Fenerbahçe aşığıyım. Neden aşığım Fenerbahçe'ye; Fenerbahçe stadının içinde sünnet oldum. Bizim bu başkanımıza yapılan haksızlığa karşı destek vermek için, kalktık Muğla'dan buraya geldik" dedi.
 
 

"Başkanımızı ve yöneticilerimizi satmadık"

 
Fenerbahçe formasını giyerek Silivri Cezaevi önüne gelen Ali Çelik de, "3 Temmuzdan beri büyük bir direniş gösteriyoruz biz. Kamuoyunda yaratılan bütün algılara rağmen başkanımızı ve yöneticilerimizi satmadık bugüne kadar. Sadece adil yargılama için mücadele ettik. Başkanımızı ve yönetcilerimiz bu duruşmadan alınların akıyla çıkacak ve haklı olduğumuzu tüm Türkiye'ye ispat edeceğiz " şeklinde konuştu.
 
 

Davaya bakacak heyet Silivri'ye geldi

 
Bu arada Şike Davası'na bakacak olan 16. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mehmet Ekinci ile birlikte üye hakimlerin sabah saatlerinde gelerek duruşma salonunu incelediği ve yetkililerden bilgi aldığı öğrenildi. Heyetin sabah saatlerinde İnternet Andıcı Davası'na bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesi başkan ve üyeleriyle birlikte konvoy eşliğinde Silivri'ye geldikleri öğrenildi. Başkan Ekinci duruşma salonu içi ve dışındaki alanın güvenliğinden sorumlu Jandarma yetkilileriye alınan güvenlik önlemleri hakkında bilgi aldı.
 
 

Yıldırım: Güzel günler göreceğiz, güneşli günler

 
Fenerbahçe Başkanı Yıldırım, şike davası öncesinde açıklama yaptı.
 
23 kişinin tutuklu olduğu şike davasında ilk duruşma yarın yapılıyor. Duruşma öncesi Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, avukatları aracılığıyla yazılı açıklama yaptı.
 
Yıldırım açıklamasında şunları kaydetti: 
 
 
Fenerbahçe’nin haklılığına adanmış ömrümün beni getirdiği en son yer olan burada, huzurlarınızdayım… 3 Temmuz’dan bu yana yegane sevdamız Fenerbahçe’ye ve bizlere yapılanlar, kamuoyunun malumudur. Ancak bu nasıl bir yazgı ve nasıl bir tesadüftür ve teselli kaynağıdır ki; Fenerbahçe ile buluştuğum ilk gün 14 Şubat Sevgililer Günü’dür… Öncelikle bu yargılamayı takip ve buna tanıklık eden herkes bilmelidir ki; "Mücadelemiz zulüm ve zalimledir…"
 
Sekiz aydır sizlerin huzuruna çıkarılmayı beklemekteyiz. Bizlere reva görülen bu muamele, ne vatanını satanlara ne yetim hakkı yiyenlere ne de devlete ve halkına kurşun sıkanlara görülmedi. Suçlandığımız asılsız iddialar, hiçbir bilgi ve belgeye dayanmadan, kişilik haklarımız hunharca katledilerek, yanlı ve yanlış her bilgi kamuoyuna servis edildi, sızdırıldı. Kamuoyu seyretti…
 
Bu davanın şikayetçisi olduğunu yani yargılamada taraf olduğunu bağıranlar, 8 aydır hakkımızda televizyonda programlar yaptı. Ağızlarından salyalar saçarak Fenerbahçe’ye küfür eden, bugüne kadar mektup dahi yazmamış ’birileri’ Türkiye’nin en büyük köşe yazarları oldular. Bize saldırdılar. Kamuoyu yine seyretti…
 
Kendileri için kanun çıkaranlar sadece Fenerbahçeli yani savcının deyimiyle ’örgüt olmadıkları için’ cezaevinden çıktıklarında, zaten kendilerinin suçsuz olduklarını söylediler. Ve yasayı sizin için çıkardık diyen sporla ilgili bazı kişiler, utanmadan bizlerden gayri ahlaki taleplerde bulundular. Herkes gördü…
 
Futbol takımımız darmadağın edildi. Kulübümüz basıldı. Hemen hemen her talebimiz, gerekçesiz reddedildi. Gün o gündü. Fenerbahçe’ye, Fenerbahçeliye hakaret etme, saldırma günüydü… Günlerini gün ettiler. Herkes seyretti… Bizler sustuk. Hep bu "Cumhuriyet’in güneşinin" en tepede olmasını amaçladık. Ama gördük ki; "BİR YERDE KÜÇÜK İNSANLARIN BÜYÜK GÖLGELERİ VARSA O YERDE GÜNEŞ BATIYOR"MUŞ…
 
Hiçbir hukuki suç içermeyen konuşmaları gerekçe göstererek hakkımızda dinleme kararı aldılar. Birileri düğmeye bastı. Amaç, Fenerbahçe’yi ele geçirmekti ve bunun için önce O’na hizmet eden, onun başarısı için uğraşan Fenerbahçeliler ele geçirilmeliydi. Öyle de yaptılar… Ancak karşılarında Fenerbahçe’nin O BÜYÜK TARAFTARLARINI buldular.
 
Sonra bizlerle Başbakanımızın irtibatını koparmaya kalktılar. Ve hatta Kulübümüz ve Yönetimdeki arkadaşlarımızla da irtibatımızı koparmaya çalıştılar… Ama yapamadılar. Sonra oklarını Fenerbahçe’ye çevirdiler. Takımımızın, Şampiyonlar Ligi hakkını, emeğini, parasını çaldılar. Hem de sizleri yani yargılama yapacak mahkemeleri dahi hiçe sayarak! Ancak bunu da başaramadılar… Bir kısmı kaçtı, kalanlar ise kovalanmayı beklemekte... Ve gördük ki; Bizler, hohlaya hohlaya buz dağlarını eritmişiz. Şimdi ortalık ’Çamurdan’ geçilmiyor…
 
Gelinen noktada kamuoyunun huzurlarındayız. Şimdi susma sırası onlarda! Aslında mizacım bu kadar haksız, bu kadar kurguya dayalı bir linç kampanyasına cevap vermeye uygun değil. Ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin, hiçbir yere bağımlı ve özel olmadığını düşündüğüm mahkemelerine inancım tam. Ancak Sokrates; "KİMSEYE HİÇBİR ŞEY ÖĞRETEMEM, SADECE ONLARIN DÜŞÜNMELERİNİ SAĞLARIM" demiş.
 
Ben de aslında, sizlerin; çok da yakın olmadığınız bir konuda sadece düşünmenizi sağlamaya çalışmaktan öte bir şey yapmayacağım. Çünkü bizler, kuyunun derin olduğunu değil; ipin kısa olduğunu düşünenlerdeniz… Yalnız sizlerden önemle beklentim; burada yapılan yargılamada, kişisel olarak hiçbir talebimin ya da çıkarımın olmadığını bilmenizdir. Ve malesef birilerinin istediği gibi burada yargılananın aslında Fenerbahçe olduğunu, benim de hala Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı olarak huzurunuzda bulunduğumu, bu süreçte, bir an olsun, lütfen unutmayınız…Bizi, bu mücadelemizde, bir an olsun yalnız bırakmayan Büyük Fenerbahçe Taraftarlarına, şükranlarımı sunuyorum.
 
Onlar olduğu müddetçe, her türlü esarete hazır olduğumu kamuoyunun bilgisine sunarım… Ve bilmelerini isterim ki; HAKLILIĞIMIZA İNANANLARIN HAKLILIĞI YAKINDIR. Ve inanıyorum ki; HEP BİRLİKTE, GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİZ, GÜNEŞLİ GÜNLER…"
 
 

İlgili Haberler