Eğitim-Sen Aydın Şubesi üyesi, 21 yıllık öğretmen Tuna Ölger tarafından yapılan “Türkiye Geneli Fen Liseleri Boş Kontenjan Bilgileri” raporu, en yüksek başarı dilimiyle öğrenci alan fen liselerinin fiziki ve sosyal imkânlarının nasıl desteklenmediğini, bu okulların devlet eliyle Anadolu imam hatip liseleri ile “yarış”a sokulduğunu, iki okul türünün fiziki koşulları arasında çok ciddi bir uçurum meydana geldiğini ortaya çıkardı.
Cumhuriyet'ten Figen Atalay'ın haberine göre; bir “amaç” uğruna eğitim sistemi içerisinde ayrımcı tutum sergilendiğini vurgulayan Ölger, “Görev yaptığım Aydın ili başta olmak üzere, herkesin adını bilebileceği bazı fen liselerindeki boş kontenjan sayılarının dikkatimi çekmesiyle bu çalışmaya başladım ve dehşet verici istatistiklerle karşılaştım” diye konuştu.
Raporda yüzde 1’lik dilimde yer alan okulların, Türkiye’nin “fen alanı”ndaki en bilinen okullarından bazıları olduğuna, bu okullara girmeye çalışan öğrencilerin yıllarca hazırlandıklarına dikkat çeken Ölger, çalışmasını şu ifadelerle anlattı:
"Zihnimde yanıtını veremediğim-verebildiğim onca soruyla hâlâ baş başayım"
“Bir öğretmen olarak bu çalışmayı yapmamın en büyük nedeni hayallerine kavuşan kimi öğrencilerin yaşadığı mutluluğun sonrasında bir hayal kırıklığına dönüştüğünü düşünmem oldu. Zihnimde yanıtını veremediğim-verebildiğim onca soruyla hâlâ baş başayım. En can alıcı soruyla başlamak istiyorum: Ağzıyla kuş tutup, 2022 yılında İstanbul Kadıköy Atatürk Fen Lises’ine en yüksek puanı 500, en düşük puanı 488,2011 olan 120 öğrenci yerleşmişti. Peki böyle bir okulu kazandığı halde hazırlık sınıfında bulunan 15 öğrenci neden okuldan nakil isteyip ayrılmıştır? Ayrıca, 10. sınıfta öğrenim gören 15 öğrenci neden okuldan ayrılmıştır?
"Bu sorulara yanıt bulmak, ülkedeki bütün düğümleri, hatta kördüğümleri çözebilir?"
Ayrıca, 11. sınıfta öğrenim gören 44 öğrenci neden okuldan ayrılmıştır? Ayrıca, 12. sınıfta öğrenim gören 28 öğrenci neden okuldan ayrılmıştır? Bu sorulara yanıt bulmak, ülkedeki bütün düğümleri, hatta kördüğümleri çözebilir? Nisan 2023 itibarıyla İstanbul Kadıköy Atatürk Fen Lises’inde toplamda 102 kişilik boş kontenjan mevcut. Bir diğer örnek İstanbul Çapa Fen Lisesi. 2022 yılında en yüksek yüzde 0.04, en düşük yüzde 0.29’luk başarı yüzdesiyle öğrenci alan bir okulun nasıl olur da 9. sınıfında 18 kişilik; 10. sınıfında 19, 11. sınıfında 26 ve son sınıfında 41 kişilik boş kontenjan olabilir? Bir diğer örnek Bursa Nilüfer Tofaş Fen Lisesi. 2022 yılında en yüksek yüzde 0.01, en düşük yüzde 0.32’lik başarı yüzdesiyle öğrenci alan bir okulun nasıl olur da 9. sınıfında 13, 10. sınıfında 11, 11. sınıfında 22 ve son sınıfında 17 kişilik boş kontenjan olabilir?”
Proje okul bilmecesi
Rapora göre, toplam 343 Fen lisesinin 151’i ilk yüzde 5’lik başarı diliminde yer alırken; 742 Anadolu imam hatip lisesinin (fen ve sosyal bilimler programı uygulayan) yalnızca 14’ü ilk yüzde 5’lik dilimde bulunuyor.
Anadolu imam hatip liselerinin 692 tanesinin yüzde 10’luk başarı diliminden daha yüksek bir yüzdeden öğrenci alamadığını, 268 okulun başarı yüzdeliğinin yüzde 50’nin altında olduğunu, yüzde 90 ile yüzde 99.99 yüzdelik başarı diliminden öğrenci alan okul sayısının 78 olduğuna dikkat çeken Ölger, şöyle devam etti:
“Bu 78 okula yerleşen öğrencilerin okuma yazma ve temel matematiksel işlem becerilerinde problem yaşadığına eminim. Buna karşın bu okulların ‘fen ve sosyal bilimler Proje Okulu’ olması gerçekten trajikomik bir durum. Buradaki amaç, ‘Fen ve Sosyal Bilimler’ alanında ‘başarılı ve öncü’ bir gençlik yetiştirmek değil yalnızca ‘siyasi’ bir düşüncenin eğitim yoluyla öğrencilere aktarılmasıdır. Bu amacın en büyük maskesi de ‘din’dir. Beş yıl içerisinde Anadolu imam hatip lisesi sayısındaki yüzde 60’lık artış, eğitimsel açıdan bir gereksinim için yapılmadı.
"Bir ‘amaç’ uğruna, eğitim sistemi içerisinde ayrımcı tutum sergileniyor"
Çok açık bir şekilde ifade edildiği gibi “bir nesil” yetiştirmek adına hayata geçirildi. Buna karşın yüksek başarı dilimiyle öğrenci alan kimi fen liselerinin fiziki ve sosyal imkânları yeteri kadar desteklenmedi. İki okul türünün fiziki koşulları arasında çok ciddi bir uçurum mevcut. Bir ‘amaç’ uğruna, eğitim sistemi içerisinde ayrımcı tutum sergileniyor. Özellikle fen liseleri ile Anadolu imam hatip liselerinin bir ‘yarış’a sokulması ve bunun Devlet eliyle yapılması ülkemiz adına ne büyük bir talihsizlik. ‘Başarılı’ olmanın ‘cezalandırıldığı’ bir sisteme dönüştü eğitim sistemimiz. Türkiye’nin en iyi okullarından bazılarının yaşadığı fiziksel eksiklikler o kadar bariz ki!”