Kültür-Sanat

Fazıl Say, “Goldberg İstanbul’da” eserini, klavsenci İklim Tamkan’a ithaf etti

22 Aralık 2022 13:07

T24 Haber Merkezi

Ünlü Piyanist Fazıl Say, J.S Bach’ı İstanbul’la buluşturduğu, klavsen için yazdığı eserini, klavsenci İklim Tamkan’a ithaf etti.

Çağları açıp kapatan İstanbul için senfoni besteleyen usta piyanist ve besteci Fazıl Say, klavsen için yazdığı ve J.S Bach’ı İstanbul’la buluşturduğu, “Goldberg İstanbul’da” adlı eserini; piyanist, klavsenci İklim Tamkan’a ithaf etti.

Fazıl Say’ın, J. S. Bach’ın başyapıtlarından biri olan ve klavsen sanatçısı Gottfried Goldberg’e ithaf ettiği “Goldberg Varyasyonları”nın temalarından yola çıkarak bestelediği eserinde, İstanbul ruhunu tümüyle hissettiren caz öğeleri ve Türk aksak ritimleri yer aldı.

Klavsenci İklim Tamkan’ın yorumuyla dinleyiciyle buluşturduğu, “Goldberg İstanbul’da” tüm dijital platformlarda, Pelin Kacar imzalı klibi ise, YouTube üzerinden dinleyicilerle buluştu.

İklim Tamkan kimdir?

İzmir’de doğan sanatçı, müzik eğitimine 1995'te H. Ü. Ankara Devlet Konservatuvarı’nda Prof. Dr. Güherdal Çakırsoy ve Prof. Dr. İlhan Baran ile başladı. D.E.Ü. İzmir Devlet Konservatuvarı’nda Prof. Dr. Aykut Yafe ile sürdürdüğü 6 yıllık eğitimi süresince çeşitli şehirlerde sayısız konser ve resitaller verdi.

Türkiye’deki eğitim süreci boyunca Ayşegül Sarıca, Ali Darmar, Namık Sultanov ve Giovanni Battel gibi sanatçılarla da çalışma fırsatı buldu. Viyana Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi’nde Prof. İ.Häusler ile çalışmalarına devam eden Tamkan, 2002'de Graz Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi Piyano Ana Sanat Dalı Solistlik Bölümü’ne, uzun yıllar Avrupa Piyano Eğitimciler Derneği başkanlığını da sürdürmüş olan Prof. Walter Groppenberger’in sınıfına kabul edildi.

Fotoğraf: İklim Tamkan

Tamkan, piyano “solistlik” bölümünde sürdürdüğü eğitiminin yanında, “piyano pedagojisi” eğitimi de almaya karar vererek 2007'de aynı üniversitenin pedagoji enstitüsünde çalışmalarına başladı, piyano solistlik eğitimini bu bölümle beraber paralel olarak sürdürmeye devam etti. Eğitimi esnasında uzmanlığını – “eski müzik” enstitüsüne bağlı olan– klavsen dalında yapan Tamkan, klavsen hocalarının da teşvikiyle bu enstrümanı “yan dal” olarak icra etmekle yetinmek istemedi ve aynı üniversitenin Eski Müzik Enstitüsü Klavsen Ana Sanat Dalı Solistlik Bölümü’ne birincilikle kabul edilerek dünyaca ünlü müzisyen ve pedagog Prof. Jesper Christensen ile klavsen hayatına başlamış oldu.

Fotoğraf: Fazıl Say - İklim Tamkan

Prof. Dr. Eva Maria Pollerus, Prof. Dr. Michael Hell ve Merit Eichorn gibi değerli isimlerle devam ettirdi. Eğitimi süresince çeşitli Avrupa ülkelerinde Roland Batik, Prof. Dr. Bronislawa Kawalla, Prof. Dr. Tadeusz Chmielewski, Prof. Dr. Elzbiata Guzek-Soini, Prof. Dr.  Oleg Krimmner ve Laurent Boullett gibi dünyaca ünlü müzisyenlerle masterclass çalışmaları yapan Tamkan, ayrıca klavsen dalında İtalya Montisi’deki The Piccola Accademia ustalık sınıfına kabul edilerek akademiyi başarıyla tamamladı. Tamkan; İtalya, Polonya, İsviçre, Slovenya, Almanya gibi birçok ülkede resitaller ve oda müziği konserleri verdi. Sanatçı, İtalya’da yapılan Uluslararası Valtidone Genç Yetenekler Yarışması’nda piyano dalında üçüncülük ödülü, klavsen dalında Uluslararası Kiwanis Ödülü’nün yanı sıra Avusturya Devleti tarafından verilen Martha Debelli ödülü ve bursunu arka arkaya iki defa kazandı.

2014'te Türkiye’ye dönen sanatçı, Mehmet Turgut’un, “Âlâ Portreler” isimli fotoğraf sergisinin kısa filminin müziklerini besteledi. Tamkan, aynı yıl Ayşen Gruda’nın başrolünü oynadığı ve genç kadın oyuncularla birlikte sahnelenen, “Kadınlar Hep Gülmeli” isimli politik-komedi oyunun müziklerini de canlı performansıyla sahneye taşıdı. Yine aynı yıl içerisinde piyasaya sürülen, Metin Altıok’a saygı “Anka” albümünde prodüktör ve icracı olarak iki şarkısı bulunan Tamkan, bu iki şarkıyı mezzo soprano Senem Demircioğlu ve Güneş Duru solistliğinde seslendirdi. Tamkan, Aralık 2014’te St Antuan Kilisesi’nde sahne aldığı konserde, İstanbul Barok Orkestrası ile beraber Türkiye’de daha önce hiç seslendirilmemiş olan özel bir repertuvarı klavsen ve kilise orguyla dinleyicilerle buluşturdu.

Klavsen Nedir?

Klavsen, piyanonun atası olan bir enstrüman olarak bilinmekle beraber; piyano ile tek benzer yanı, iki enstrümanın da klavyeli çalgılar olmasıdır. Fakat mekanizma, ses rengi ve çalış tekniği yönünden birbirinden farklılıkları bulunmaktadır. Klavsen telleri bir mızrap ile çekerken, piyanonun çekiçleri tellere vurur. Bu da piyanonun kimi zaman vurmalı çalgılar kategorisine girmesine neden olur. Piyano mekanizmasında tuşa vuruş şiddeti çekicin tele vuruş şiddetini belirlediğinden ses şiddeti kontrol edilebilir. Klavsende ise böyle bir özellik yoktur ve tuşa nasıl basılırsa basılsın ses yüksekliği değişmez.

Klavsen ile Bach, Mozart, Haydn, Händel gibi birçok besteci önemli eserler yazmıştır. Ayrıca, piyanonun icadından sonra klavsenin yerini alması yaklaşık 50 yıl kadar uzun bir dönemi kapsar ve bu elli yıllık süreç içerisinde eser üretmiş olan besteciler klavseni piyanoya tercih etmişlerdir. Klavsen solo enstrüman olarak kullanılmasının yanında özellikle Barok dönem orkestralarında klavyeli çalgı olarak dikkat çekmektedir.

Sanatçı 2016 yılında Avusturya “Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi” Oberschützen Akademisi’nde Prof. Michael Hell ile klavsen ve Generalbass, Prof. Susanne Scholz ile oda müziği çalışmaları yapmış ve akademiyi başarıyla tamamlamıştır. “Hofkapelle München” Barok Orkestrası sanatçılarından Angelika Fichter (Barok keman) ile oluşturdukları duo ile Ekim 2016’da Almanya’nın çeşitli şehirlerinde sahne alan sanatçı, bu konser serisinde klavseniyle dönemin repertuvarından oda müziği ve solo eserler seslendirmiştir.

Mezzo soprano Senem Demircioğlu ile beraber sürdürdükleri “Şiirli Şarkılar” projesinde şairlerin şiirlerini şarkılaştırıp sahneye koyan Tamkan, bu projenin CD kaydını Ekim 2016’da tamamlamıştır. Ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say’ın prodüktörlüğünde piyasaya çıkmış olan “İlk Atlas” isimli albüm Mart 2017’de Ada Müzik etiketiyle raflardaki yerini almıştır.

Mayıs 2017’de oyuncu Yetkin Dikinciler ve Senem Demircioğlu ile beraber “Yarın’a davet Nazım Hikmet” isimli özel bir gösteriyle seyircileriyle buluşan sanatçı, bu projeyi Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde sahnelemeye devam etmektedir. İstanbul Uluslararası Müzik Festivali, Bodrum Müzik Festivali, İstanbul Uluslararası Opus Amadeus Org Festivali gibi uluslararası müzik ve eski müzik festivallerinde klavsen, piyano ve org çalan Tamkan, çeşitli kısa film, belgesel ve dokümanterlerin de müziklerini bestelemekte ve çalmaktadır.