Bilim kurgu filmlerine konu olan ‘beyne hafıza yerleştirme’, gerçeğe dönüşmek üzere. ABD’li bilim insanları, ‘sahte anı’ yerleştirmeye çok yaklaştıklarını açıkladı. Elde edilen başarı, beyin hastalıklarının önüne geçilmesinde çığır açabilir.
Araştırma görevlisi Steve Ramirez, başrolünde Leonardo Di Caprio’nun yer aldığı ‘Inception’ veya Arnold Schwarzenegger’in rol aldığı ‘Total Recall’ filmerinde yaşananların gerçeğe dönüşebileceğini ifade etti.
Science dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, sahte anı oluşturarak insanlarda travma sonrası stres bozukluğu tedavi edilebilir.
Farelere sahte anı vermek için bilim insanları hücreleri işgal edecek ve ‘channelrhodopsin-2’ adı verilen bir proteinin üretilmesini sağlayacak bir gen enjekte yayacak virüs geliştirdi. Geçmişteki çalışmalar, proteinin ışığa maruz bırakıldığında hücreleri aktif hale getirdiğini göstermişti. Yapılan deneyde, ışık bu sefer hafıza oluşumunu tetiklemek için kullanıldı.
Deneyde, günlük hafızanın toplandığı hipokampüs adı verilen bölgeye, geni taşıyan virüs enjekte edildi. Hafızanın depolanması ve düzenlenmesinin proteinlere bağlı olduğunu bilen araştırmacılar, ışıkla hipokampüste hedef alacakları hücreleri belirledi.
Hücreleri ışığa maruz bırakmak içinse iplik kalınlığında fiber optik teller farenin beynine yerleştirildi.
İkinci gün aklı karıştı
Deneyin diğer aşamasında, ‘güvenli bölge’ olarak adlandırılan A çevresine bir fare kondu. Fare, 10 dakika boyunca hareket ederek ve koşarak etrafını keşfetti.
Ertesi gün, fare B çevresi adı verilen bir başka kutuya kondu. Burada, fiber optik kablolarla ışık verilerek channelrhodopsin-2 proteininin devreye girmesi sağlandı. Hafıza oluşumu sağlanırken, farenin ayaklarına düşük şiddette akım verildi.
Ramirez, bu şekilde ‘sahte anı ile ayaktaki şoklar arasında bir bağlantı kurulmasını amaçladıklarını’ belirtti.
Deneyin ertesi gününde, fare tekrar A çevresine kondu. Fare, etrafını kolaçan etmek yerine bir korkmuş gibi bir köşeye sindi. Fare, B çevresinde şoka maruz kalmış olmasına rağmen sanki A çevresinde bu acıyı yaşamış olduğunu sandı. Fare, bulunduğu kutudan alınarak ayrı üçüncü bir kutuya konduğu zaman rahatladı ve normal hareket etmeye başladı.
Discovery News’in haberine göre, onlarca fare ile aynı deneyi yapan bilim insanları, sürekli aynı sonucu aldı.
Ramirez, “Fareler, A kutusunda hep şoka maruz kaldıklarını hatırladı. Ancak gerçekte böyle bir şey olmadı... Sahte anı oluştu ve A kutusunda beliriverdi” dedi.
Geçmişte kalan anılar gerçek mi?
Araştırmada yer almayan British Columbia Üniversitesi’nden Jason Snyder, ‘deneyin, hafızanın sadece nereye gittiğini değil, nasıl değiştirildiğini de gösterdiği için ilginç olduğunu’ belirtti. Snyder, sinirsel mekanizmaların geliştirilmesiyle, travma sonrası stres bozukluğunun tedavi edilebileceğini belirtti.
Araştırmacılar, deneyin aynı zamanda insanların nasıl sahte anı oluşturduklarının anlaşılmasında da önemli rol oynayacağına dikkat çekti. Özellikle çocuk yaşlarında travma geçirmiş insanların, yıllar sonra yaşadıklarının ne kadar gerçek olduğunu anlamarında, yeni yöntem işe yarayabilir, sahte anının nasıl oluşturulduğun sırrı çözülebilir.
Ramirez ve meslektaşları, bilim kurgu filmlerindeki gibi zihin kontrolü yapılması veya psikiyatrik tedavilerin yanı sıra, sahte anının sırrının çözülmesinin, insanların zekası hakkında da ipuçları verebileceğini belirtti.