Medya

Evrensel başyazarı İhsan Çaralan: İktidar İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmeyi gündeme alarak, kuracağı toplumda kadınları ikinci sınıf insan kategorisine koyacak

24 Temmuz 2020 08:11

Evrensel gazetesi başyazarı İhsan Çaralan, Pınar Gültekin'in hunharca katledilmesinin ardından sokağa çıkan kadınların İstanbul Sözleşmesi'ni sahip çıktığını ve kadın cinayetlerine 'hayır' diyen tutumu karşısında polis şiddetinin devreye sokulduğunu belirterek, "Böylece kadına yönelik şiddetin sadece kadını şiddet uygulayan bireylerle sınırlı olmayıp, onları kadınları katletmeye varan şiddeti uygulamaya cesaretlendiren zihniyetle AKP zihniyetiyle sıkı sıkıya bağlı olduğunu iddia edenleri bir kaz daha haklı çıkardı.

Nitekim iktidarın, son yıllarda; Küçük yaşta evliliklerin serbestleştirilmesi amaçlı yasal düzenleme girişimleri,
Kadına şiddetle ilgili önlemlerin etkisizleştirilip, cezalandırılanların affedilmesine ilişkin girişimlerin sürekli gündemde tutması,
Diyanet’in, “ulema”nın ve bilim insanı unvanlı kimi akademisyenlerin, “fetvaları”, medya ve sosyal medya üstünden yürüttükleri, kadınların haklarının aile bütünlüğünün, ahlakın, toplumsal çürümenin nedeni olarak gösterme amaçlı propagandalarının teşvik eden bir tutum alması, ülkemizde kadına yönelik şiddeti teşvik eden bir iklim oluşturmuştur." diye yazdı.

İhsan Çaralan, AKP ve MHP'nin sosyal medyaya sansür teklifini yasalaştırdıktan sonra TBMM'yi tatile sokmak istediklerine işaret ederek, "Bu yüzden önümüzdeki günlerde ‘sosyal medya’nın kontrol altına alınma teklifi çeşitli yönleriyle gündemde olacak. Bu nedenledir ki, bugün bu konuya ayrıca değinmeyeceğiz.

Yukarıda sözü edilen üç gündemden ilk ikisi ise, “topyekün saldırı” paketindeki maddelerden ikisi olarak, pakette yer alan diğer maddelerden farklı olarak bir yandan fetihçi, cihadist, şeriat düzeni, hatta hilafet isteyen Ortaçağcı gerici güçlerle ittifakını daha ileriye taşımayı amaçlarken, tek adam yönetiminin “ideolojik zeminini takim edilmesi”ni de amaçlamaktadır.

Çünkü iktidar; İstanbul sözleşmesinden çekilmeyi gündeme alarak, kuracağı “muhafazakar toplum”un kadınları ikinci sınıf insan kategorisine koyacağını, bunun dini, milli, yerli ve geleneksel değerlerin gereği olduğunu,
Ayasofya tartışması ile de gençliğin nasıl bir tarih bilinciyle, fetihçi, cihadist bir bilinçle eğitilmesini esas alan bir yaklaşım içinde olduğunu ortaya koyuyor." ifadelerini kullandı.

Yazının tamamı için tıklayın...