Fransız bilim adamları tarafından yapılan çalışmada, iş yerleri ve restoranlarda sigaranın yasaklanmasıyla, evlerin yarısından fazlasında sigara içilmediği, yüzde 75'inde ise sigarayı kısıtlayan kurallar konduğu saptandı.
Avrupa Solunum Derneği tarafından, yaklaşık yirmi bin solunum hastalıkları uzmanı, alana ilişkin en son bilimsel gelişmeleri tartışmak üzere 12-16 Eylül tarihleri arasında Avusturya'nın başkenti Viyana'da düzenlenen ''Avrupa Solunum Kongresi''nde bir araya geldi.
Kongreye katılan Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi (SSUK) Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kongrenin alandaki en büyük kongrelerden biri olduğunu, kongrede sigara ve tütün mamullerinin kullanımının ve pasif içiciliğin zararlarının hem sağlık, hem ekonomik açıdan kapsamlı olarak ele alındığını ve katılımcıların ülkelerinin bu konudaki sağlık politikalarını anlattıklarını söyledi.
Dünyanın bir çok ülkesinde artık kapalı yerlerde sigara kullanımının yasaklandığını ve halk tarafından tam destek gördüğünü dile getiren Dağlı, Türkiye'de 50 milyon kişinin sigara içmediğini, bunlardan 10 milyonunun ciddi kalp ve akciğer rahatsızlıkları nedeniyle kesinlikle sigara dumanlı yerlere giremediklerini bildirdi. Dağlı, buna karşılık sigara içenlerin sayısının ise 22 milyon civarında olduğunu kaydetti.
Türkiye'de de uygulamaya giren ve geçtiğimiz aylarda kapsamı genişletilen sigara yasağının çok başarılı bir şekilde uygulandığını anlatan Dağlı, uzun vadede genç kuşakların genelinin tütünden uzak kalacağını öngördüklerini söyledi.
''Dumansız hava sahası''na avrupa'dan destek
Kongrede, Avrupa haritası üzerinde sigara mücadelesi konusunda başarılı ülkelerin belirlendiğini dile getiren Dağlı, ''İngiltere, İrlanda, Türkiye işaretlendi ve Türkiye ile gurur duyulduğu ifade edildi'' dedi.
Gelecek sene, Bulgaristan'ın da bu ülkeler arasında yer alacağının söylendiğini ifade eden Dağlı, İspanya, Avusturya, Almanya ve İsviçre'de yasaların zayıf olduğunun, düzeltilmesi gerektiğinin bildirildiğini, ülkelerin, sigara endüstrisinin baskılarına boyun eğmemesinin önerildiğini kaydetti.
Avrupa Kongresi'ne birçok üyesi ile katılan ve bilimsel bildiriler sunan Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Metintaş da 2010 yılının ''Akciğer Yılı'' olarak seçildiğini kaydederek, ''Ülkemizin, solunum sağlığı için önemli bir yasa kabul etmiş olması bizim için iftihar vesilesi oldu. Bir çok gelişmiş Avrupa ülkesi bize imrenerek bakıyor. Türkiye'nin Avrupa'daki yeri artık tartışılmıyor, Avrupa'nın gururu olarak Türkiye'yi haritada gösteriyorlar'' dedi.
''645 evde araştırma yapıldı''
Metintaş, Parisli bilim adamlarının, iş yerlerinde ve restoranlarda sigaranın yasaklanmasının, evde sigara içmeyi azalttığı ortaya koyan bir çalışma sunduğunu söyledi.
Paris Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bertrand Dautzenberg tarafından ''İş yeri ve restoranlarda sigara yasağından sonra 645 evde araştırma yapıldığını'' aktaran Metintaş, ''Araştırma sonucunda, evlerin yarısından fazlasında artık sigara içilmediği, yüzde 75'inde ise sigarayı kısıtlayan kurallar konduğu saptandı'' diye konuştu.
Dautzenberg'in, ''Sigara yasaklarının sadece toplumu mekanda korumakla kalmadığını, aynı zamanda sağlıklı davranış biçiminin geliştirmesini de sağladığını'' dile getirdiğini belirten Metintaş, araştırma sonuçlarını şöyle değerlendirdi:
''Sigara endüstrisi, lokanta ve kahvehanelerde sigara yasağının, evlerde sigara içmeyi arttıracağını ve çocuk sağlığını bozacağını iddia etmişti. Bu çalışma, tam tersini bilimsel olarak ortaya koymuştur. Sigara yasakları evlerde de sigara içimini azaltmakta ve ailedeki sigara içmeyenlerin de sağlığını korumaktadır.''
Balkonda sigara içmek astımlı çocukları korumuyor
Metintaş, Avrupa Solunum Kongresi'nde sunulan bir bildirinin de sigara içen anne ve babaların, evde içmemek için balkona çıkmalarının yeterli olmadığını gösterdiğine de dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Cambridge Üniversitesi'nden Dr. Rob Ross Russell'ın astımlı çocukların idrarlarında nikotin atığını ölçtüğü araştırma sonucunda, evde sigara içen anne-babalar ile bahçede ve balkonda içtiğini söyleyen anne-babalarının çocuklarının idrarlarında birbirinden çok farklı olmayan nikotin düzeyleri bulunduğuna işaret edildi. Dışarda sigara içen ebeveynin üzerinde sigara dumanının kimyasallarını taşıyarak eve girdiği sonucuna varıldı. Üçüncü el sigara dumanının önemi vurgulandı.''
Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Metintaş, bu sonuçlara göre bilimsel verilerin özellikle astımlı çocukların ailelerinin, sigara içme davranışlarını tekrar gözden geçirmeleri gerektiğini ortaya koyduğunu sözlerine ekledi.