Çevre

Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu: Altın-gümüş madeni halkın katılım toplantısı tutanakları bizlere verilmezse nöbete başlayacağız

31 Aralık 2024 13:07

Güncelleme: 31 Aralık 2024 13:11

Eskişehir’e yapılmak istenen altın-gümüş madenin halkın katılımı toplantısı sonrasında kendilerine tutanakların verilmediğini söyleyen Avukat Mert Yedek, tutanakların kendileriyle paylaşılmadığı takdirde nöbete başlayacaklarını ifade etti. 

Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır A.Ş. tarafından Tepebaşı İlçesi Atalan Mahallesi ve Mihalgazi İlçesi Alpagut Mahallesi mevkiine yapılmak istenen altın-gümüş madeninin halkın katılımı toplantısı 15 Ağustos’ta gerçekleşti. Toplantı sonrasında tutanakları katılımcılara ve sivil toplum örgütlerine vermeyen Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü yetkilileri ile toplantıya katılan doğaseverler arasında gerginlik yaşandı. Geçtiğimiz günlerde aralarında Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru’nun da bulunduğu Mert Güzel ve Bedi Uygar Uğurlu ''halkı galeyana getirme ve devletin araçlarına zarar verme'' suçlamasıyla savcılığa ifadeye çağrıldı.

Eskişehir Adliyesi önünde toplanan Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu üyeleri adına açıklama yapan Avukat Mert Yedek, toplantı tutanaklarının kendileriyle paylaşılmadığı taktirde tutanaklarla alakalı nöbete başlayacaklarını ifade etti. Kumru, Güzel ve Uğurlu’ya Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu üyeleri de destek verdi.

“Toplantı tutanakları hala bizimle paylaşılmadı”

Avukat Mert Yedek, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Bugün Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu olarak ifadeye çağrılan arkadaşlarımızla dayanışma için buradayız. Halkın katılımı toplantısında yaşananlarla ilgili suç duyurusunda bulunmuştuk. Toplantı heyeti halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmiştir. Toplantının huzurunu bozucu eylemlerde bulunmuştur. Biz bununla alakalı suç duyurusunda bulunmuştuk. Bir rövanş alma hamlesi olarak toplantı heyeti ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü arkadaşlarımız hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Suç duyurunda bulunma içeriği de halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve kamu malına zarardı. Fakat bu halkı kin ve düşmanlığa tahrik edenlerin aslıda toplantı heyeti olduğunu biz burada biliyoruz. Buradaki yaşanan olaylarla alakalı esasen konunun içeriği itiraz dilekçelerinin alınmamasıydı, toplantı tutanaklarının bizimle paylaşılmamasıydı ve o itiraz dilekçeleri hala bizimle paylaşılmadı. Toplantı tutanakları hala bizimle paylaşılmadı.

“Huzur ve selametini bozanlar da toplantı heyetidir”

Biz itirazlarımızın bakanlığa gönderilip gönderilmediği konusunda hala bilgi sahibi değiliz. Dolayısıyla bu suçu işleyenler toplantı heyetidir. Huzur ve selametini bozanlar da toplantı heyetidir. Biz bununla alakalı suç duyurusunda bulunduk fakat konuya ilişkin valilik hala soruşturma izni vermedi. Dolayısıyla burada bizim arkadaşlarımız yargılanıyor. Fakat suçu işleyenlere hiçbir yaptırım uygulanmadan görevlerine devam ediyorlar.

“Hukuki sürecin de takipçisi olacağız”

Bu tutanaklarla alakalı her kurum burada talepte bulunmuştu evrakların istenmesiyle ilgili. Hala bir geri dönüş yapılmadı. Biz bu tutanakların eğer ki bizimle paylaşılmayacaksa tutanaklarla alakalı nöbete başlayacağız. Bugün zaten bir toplantımız var. Tutanaklar bizimle paylaşılmazsa toplantın yapılmadığı ile ilgili bütün başvurularımızı yapacağız. Hukuki sürecin de takipçisi olacağız. Arkadaşlarımızın da yanındayız. Uydurma gerekçelerle mücadelemiz burada sekteye uğratılamaz. Biz Eskişehir’in doğasına, suyuna, toprağına sahip çıkan doğa savunucuları olarak bu mücadelenin her zaman öncüsüyüz. Arkadaşlarımızın da yanındayız.”

“Toplantı huzurunu bozan biz değiliz”

Savcılıkta ifade vermeden önce açıklama yapan Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru şunları söyledi:

“Biz biliyorsunuz uzun zamandan beri Alpagut Atalan Platformu olarak yola çıktık şimdi de Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu olarak devam ediyoruz. Bu bağlamda Alpagut’taki halkın katılım toplantısında bizler arkadaşlarımızla beraber tamamen oradaki aslında usulsüz toplantının içeriğini tarif etmek, oradaki hukuksuzluğu ortaya koymak anlamında itirazlarda bulunduk. Bu itirazlarımız tam tersine iddia edilen gibi değil, yani şöyle iddia edilen bizim halkı nefret ve kine teşvik ettiğimiz. Tam tersine Çevre Şehircilik ve İklim değişikliği İl Müdürü Hikmet Çelik bunu yapmıştır. Orada tam tersine köylülerin orada yaşayan vatandaşların aslında sağlıklı olması gereken usulü ve durumu biz yaratmaya çalıştık.

“Eskişehir’in havasını, suyunu savunmaya devam edeceğiz”

Maalesef arkadaşlarımıza devlet malına zarar verme, bana da halkı kin ve nefrete tahrik etme ile ilgili iddialar var. Bu iddialar şöyle: Arkadaşlarımız orada Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nde evrak hazırlayan kişileri bizlere, aslında hukuksal hakkımız olan evrakları vermemişlerdir. Biz de hukuksal olarak bu evrakları istedik ve hiçbir şekilde orada herhangi bir vatandaşın burnu kanamamıştır, herhangi bir mala zarar vermedik. Ama maalesef bu süreci baltalamak, gözümüzü korkutmak, bu süreç sonrası bize geri adım attırmak anlamında yapılan bir hamledir. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü özelinde bu şikâyetler hazırlandı, dosya hazırlandı. Ama biz bundan sonra bu süreçte bu mücadelemizi devam ettireceğiz. Yani hem şikâyet edilenler olarak yani biz ifadesi alınanlar olarak hem de Platform olarak bu süreç içinde geri adım atmadan cesaretle bu işlerin üzerine gideceğiz. Eskişehir’in havasını, suyunu savunmaya devam edeceğiz.”  (ANKA)

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir