İslami hassasiyetlerle 1991 yılında kurulan insan hakları örgütü MAZLUMDER'in (İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği) eski başkanlarından göğüs hastalıkları uzmanı Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu, kendisi hakkında açığa alma ve ihraç kararı veren Kocaeli Valisi Hasan Güzeloğlu'na yazdığı açık mektupta, "Bu zulme boyun eğmemi beklemeyiniz. Yasa uygulayıcılar yasa dışı işler yaparsa yönetilenler ne yapsın sayın Vali?" dedi.
İzmit Seka Devlet Hastanesi'ndeki görevinden aralık ayında açığa alınan, darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hâl uygulamasının 679 sayılı kanun hükmünde kararnamesiyle (KHK) ihraç edilen T24 yazarlarından Dr. Gergerlioğlu, "Mahkûm edilen sadece şahsım değil, adalet ve barış arama çabasıdır ve bu yüzden itirazım vazgeçilemeyecek bir haktır, benim için bir yükümlülüktür. Bu dünya idaresinde gücümüz olmayabilir ama sonsuz bir alemin hesap anında haksızlık yapanların kan ter içinde kalacakları bellidir. Çünkü bu kararla sırtınıza yüklenen vebal çok ağırdır" görüşünü dile getirdi.
Gergerlioğlu'nun Vali Güzeloğlu'na yazdığı mektup şöyle:
Uzun yıllardır insan hakları savunuculuğunu ulusal ve uluslararası arenada yapan, 16 yılı Kocaeli'de olmak üzere 26 yıldır özveriyle insanımıza sağlık hizmeti vermiş bir kişi olmama, hiçbir örgüte üye olmamama rağmen beni "terörist" ithamıyla memuriyetten ihraç ettirdiniz. Oysa benim yaptığım o sosyal medya paylaşımımın vicdanlarda bir uyanış ve barışı gündeme getirme amaçlı olduğu çok rahatlıkla anlaşılmaktaydı. İnsanları savaşa mı çağırsaydım?
Önce tarafınızdan açığa alındım sonra da görevimden usul dışı bir kararla ihraç edildim. Usulsüz, çünkü Kocaeli Valiliği kararıyla açığa alınmam sonrası yasa gereği aynı yolla kararın tarafıma tebliğ edilmesi gerekirdi. Ama sonuç bildirilmeden ihraç kararını KHK yoluyla sağlayarak görevime geri dönme ihtimali olan yargı yollarını daha da zorlaştırma ve kapatma niyetinizi belli ettiniz. Aynen açığa alınma sürecinde cami dernek yönetim kurulu üyeliğimi ve faaliyetimi dahi yasa dışı bir şekilde engellediğiniz gibi, ya da BİMER müracaatıma meşru yasal bir gerekçe göstermeden verdiğiniz gayriciddi cevaplar gibi... Bu zulme boyun eğmemi beklemeyiniz. Yasa uygulayıcılar yasa dışı işler yaparsa yönetilenler ne yapsın sayın Vali?
Bu karar politik bir karardır, yasa dışı bir karardır, hukuk dışı bir karardır. Yıllardır başkasının hakkını savunmuş bir insan hakları savunucusu olarak, keyfi bir şekilde mağdur edilmiş binlerce KHK mağdurundan biri olarak elbette hakkımızı savunacağım. Amir olarak hakkımda karar alabilirsiniz ama ben de bir vatandaş olarak sizden yasa dışı keyfiliklerin hesabını sormaya, adalet aramaya hakkım var ve bunu sonuna kadar kullanacağım. Güçlü olan siz değilsiniz, haklı olduğum için ben çok güçlüyüm. Binlerce KHK mağduruna yapılanın sözcüsü olmak adına vicdanınıza bu altından kalkamayacağınız yükü hatırlatan olmaya devam edeceğim, haksızlıklar karşısında susmayacağım.
Mahkûm edilen sadece şahsım değil, adalet ve barış arama çabasıdır ve bu yüzden itirazım vazgeçilemeyecek bir haktır, benim için bir yükümlülüktür. Bu dünya idaresinde gücümüz olmayabilir ama sonsuz bir alemin hesap anında haksızlık yapanların kan ter içinde kalacakları bellidir. Çünkü bu kararla sırtınıza yüklenen vebal çok ağırdır.