Politika

Eski Emniyet İstihbarat Başkanı Sabri Uzun, CHP ve MHP'ye kaset tuzağını anlattı

Sabri Uzun, soruşturma kapsamında savcıyla bilgi paylaştığını doğruladı

31 Mart 2016 17:22

Dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve MHP’li milletvekillerine yönelik kaset tuzağına ilişkin soruşturmayı 5 yıl sonra raftan indiren kişinin eski Emniyet Müdürü Sabri Uzun olduğu ortaya çıktı.

Karar'ın haberine göre, kaset mağdurlarından biri, emniyet içindeki "paralel yapılanma" iddialarının anlatıldığı “İn” adlı kitabın yazarı eski Emniyet Müdürü Uzun’a gitti. Komployla ilgili soruşturmanın ilerlemediğini belirterek, ‘Sahip olduğun tüm bilgileri savcılıkla paylaş’ ricasında bulundu. Bunun için Savcılığa dilekçe vermek istediğini söyledi. Sabri Uzun da bu teklifi kabul etti. Bunun üzerine ‘Kaset’ mağduru kişi, Ankara Başsavcılığı’na dilekçe verdi. Sabri Uzun da tüm bildiklerini savcıyla paylaştı. Uzun kitabında olmayan bilgileri, rumuzlu verdiği isimleri de ayrıntılı olarak savcıya açıkladı.

Karar'da yer alan haberin tam metni şöyle:

Uzun’un anlattıkları, kaset tuzağının komplosunun çözülmesinde en etkili hamlenin yapılmasını sağladı. Paralel Yapı şüphesi ortaya çıkınca dosya, 5 yıl aradan sonra “örgütlü suçlar” kapsamına alınarak raftan indirildi.

Ankara Bilişim Suçları Savcılığı’nda başlayan ve daha sonra İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı’na gönderilip rafa kaldırılan ‘Kaset’ dosyası bu gelişmeler üzerine Ankara’ya gönderildi.

 

Örgüt soruşturması

 

Örgütlü suçlarla ilgili Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu’na alınan soruşturma dosyasında, Uzun’un verdiği bilgiler doğrultusunda iki çilingir gözaltına alınarak sorgulandı. Çilingirlerin verdiği ifade, savcıyı Paralel Devlet Yapısı’na üye olan emniyet istihbarat polislerine götürdü.

 

Sabri Uzun: Örtmeye çalışanlar var

 

Sabri Uzun, Karar’a yaptığı açıklamada soruşturma kapsamında savcıyla bilgi paylaştığını doğruladı. Uzun, olayın mağduru olan kişinin  kitabında yazdıklarını ve daha fazlasını savcılığa anlatmasını istediğini, kendisinin de bunu kabul ettiğini söyledi: “Çok gayret gösterdim. Elimdeki tüm bilgileri paylaştım. Hatta soruşturmanın aşamalarında da katkıda bulundum. Bu soruşturmanın devlet sorumluluğuyla yürütülmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben bu işi Ahmet’e Mehmet’e bırakmam. Bazı kişilerin üst makamları nasıl aldatmaya, atlatmaya çalıştığını çok iyi biliyorum. Bu işi Cumhurbaşkanı ve bir komiser yardımcısından başka sahiplenen yok. Üzerine gidiyormuş gibi görünüp nasıl hiçbir şey yapmadıklarını çok iyi biliyorum. Kimse bu meseleleri sahipsiz sanmasın, iki üç çakala meydanı bırakmayacağımızı da herkes iyi bilsin.”