Politika

Esenyurt'taki Demokrasi Nöbeti'nde Onursal Adıgüzel: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir

10 Aralık 2024 16:42

Güncelleme: 10 Aralık 2024 16:57

Esenyurt’taki Demokrasi Nöbeti’nde konuşan Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, seçimle göreve gelen belediye başkanlarının, bir kişinin iki dudağı arasında görevden alınamayacağını belirterek, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Kayyım gidecek Ahmet Başkan gelecek” diye konuştu.

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyım atanmasına karşı CHP’lilerin ilçede başlattığı nöbet devam ediyor. Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’ndaki bugünkü nöbete Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, CHP Esenyurt Belediyesi Meclis Üyesi Can Ali Tan, CHP Ataşehir İlçe Başkanı Celal Yalçın, CHP Beylikdüzü İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Şeyda Keçeci, CHP Esenyurt Gençlik Kolları’ndan Ömer Mendillioğlu ve CHP Üsküdar İlçe Başkanı İbrahim Çağlar Atalar katıldı.

"Niyet kötü, mesele başka"

Ahmet Özer'in bilim insanı kimliğinden ve akademik kariyerinden bahsederek konuşmasına başlayan Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, şu ifadeleri kullandı:

"Ahmet Özer, sabah şafak operasyonuyla alınmasaydı nerede olacaktı? Ahmet Özer, şu ekranda gördüğünüz çocukların yanında olacaktı. Onlarla birlikte Esenyurt'ta yeni bir proje için adım atıyor olacaktı. Hemen yakınımızdaki belediye binasında vatandaşın derdini dinliyor olacaktı. Ama niyet kötü. Mesele başka.

Daha hakim kararını vermemişken, basında haberleri duymaya başladık. Biz de Çağlayan Adliyesi'ndeydik. Daha hakim karşısına çıkmamışken önce kayyım atanacağı bilgisi geldi. Kamuoyuyla paylaşıldı. Sonuçta Ahmet hocamızın yerine kayyım atandığını gördük. Bu kadar hızlı davrananlar, şafak operasyonu yapanlar maalesef iddianameyi ortaya çıkarmıyorlar"

"Türkiye'de 413 noktada hayata geçirilen belediyecilik anlayışı birilerini rahatsız ediyor"

42 gün geçmiş olmasına rağmen halen iddianamenin ortada olmadığını söyleyen Adıgüzel şöyle devam etti:

"Hâlâ ilk gün ortaya atılan birkaç iddiadan başka da bir şey yok. Biz her fırsatta şunu ifade ediyoruz: Biz burada bir demokrasi mücadelesi veriyoruz. Burada milletin iradesine sahip çıkıyoruz. Çünkü biliyoruz ki milletin iradesi her şeyin üstündedir. Seçimle binlerce oyla göreve gelen belediye başkanları, bir kişinin iki dudağı arasında görevden alınamaz. Biz sadece Esenyurt'taki Cumhuriyet Halk Partili meclis üyelerinin hakkını savunmuyoruz.

Biz sadece Ahmet Özer hocamızın hakkını savunmuyoruz. Şu meydanda hangi partiye oy verdiğini bilmediğim her Esenyurtlunun hakkı için buradan sesimizi yükseltiyoruz ve diyoruz ki oylarımız bizim irademizdir. Bu iradeye sonuna kadar sahip çıkacağız. Belediye başkanı olarak Ahmet Hocamızın hayali Esenyurt'taki her çocuğa, her kadına dokunan, Esenyurt'taki her sokağa gidip hizmet götüren bir belediyecilik anlayışıdır.

Fakat bu belediyecilik anlayışımız bugün İstanbul'da, Türkiye'de 413 noktada hayata geçirilen belediyecilik anlayışı birilerini rahatsız ediyor. Bu rahatsızlıklar da Esenyurt'ta kayyım olarak ortaya çıkıyor. Biz de diyoruz ki biz kayyımın karşısındayız. Milletin iradesinin tam da yanındayız"

"Kayyım gidecek Ahmet Başkan gelecek"

Biz, hukukun üstünlüğüne inanmak istiyoruz.Onun için yargı süreçleri en hızlı şekilde adım adım hayata geçirilmeli. Ahmet başkanın iddianamesi paylaşılmalı, biz de savunmamızı yaparız. Ama her fırsatta altını çiziyorum. Biz demokrasiye, adalete, insan haklarına inanıyoruz ve sonuna kadar hakkımızı arıyor olacağız.

Nasıl bugün Esenyurt'ta bir aradaysak, mahkemede de bir arada olacağız ve adaletin yerini bulmasını talep edeceğiz. Çünkü biz biliyoruz ki, biz doğru taraftayız. Adalet yerini bulduğunda, hakikat gerçekleştiğinde Ahmet Hocamız gelecek koltuğuna oturacak.

Esenyurt'a hizmet etmeye devam edecek. Ben de bir kez daha Esenyurt Meydanı’ndan haykırıyorum; Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. kayyım gidecek Ahmet Başkan gelecek" 

"Bu ayıp, bize 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde iktidar tarafından yaşatılmaktadır"

CHP Beylikdüzü İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Şeyda Keçeci de şunları söyledi:

"Sayın Prof. Dr. Ahmet Özer, suçsuzdur. Ancak buna rağmen 42 gündür tutukludur. Bu ayıp, bize 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde iktidar tarafından yaşatılmaktadır. Yüksek Seçim Kurulu’na her türlü bilgi ve belgeyi vermiş, seçilmesinde hiçbir engel görülmemiş bir belediye başkanının, görevinin başında, halkına hizmet ederken mantıklı olmayan gerekçelerle bir gecede suçlu ilan edilmesi düşündürücüdür. Biz bu suçlamaların evrensel hukuk kuralları içerisinde yeri olmadığına inanıyoruz. Kendisinin kaçma şüphesi olmadığı halde tutuklanması bir hukuk garabetidir"

Gökan Zeybek, Ahmet Özer'in Suriye ve mülteci meselesiyle ilgili konuşmasını paylaştı

CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek de sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda Ahmet Özer’in Suriye ve mülteci meselesiyle ilgili Şehircilik Şûrası Genel Kurulu'nda söyledikleri sözleri anımsattı. Zeybek paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

"Binbir iftira ile mahkum ettikleri; sandıkta kazandığı hakkını gasp ettikleri Profesör Doktor Ahmet Özer'e; 2017 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından düzenlenen Şehircilik Şûrası Genel Kurulu'nda da söz verilmiş; akademik birikiminden ve fikirlerinden yararlanılmıştır... Profesör Doktor Ahmet Özer, Suriye ve mülteci meselesi hakkında şu sözleri kaydetmiştir: ‘Suriye’de istikrar sağlandığı takdirde, bu insanların kendi yurtlarına, vatanlarına dönmesi konusunda iktidarın teşvik edici olması, onları buraya bağlama yönünde teşvik edici olmasından daha önemlidir’

‘Suriyelilere karşı son derece hoşgörülü olmamız, onları misafirperver bir biçimde başımızın üstünde yerleri olduğunu bilerek ağırlamamız bizim insani görevimizdir. Ama onlara vatandaşlık vererek, burada bu sorunları çözmemişken, milyon kişiyi de ekstra bir yük haline getirmenin bence Türkiye için bir yarar değil, bir sorun olduğunu düşünüyorum.’

‘O nedenle Suriye'de istikrar sağlandığı takdirde, bu insanların kendi yurtlarına, vatanlarına dönmesi konusunda iktidarın teşvik edici olması, onların buraya bağlayacak teşvik edici olmasından çok doğru olduğunu düşünmüyorum.’

‘Çünkü demin söyledim, zaten mevcut sorunlarımız kent ve yerelle ilgili kapasitemizin mevcudun çok altında olmasından kaynaklı olduğunu söyledim. Dolayısıyla, böyle bir ekstra yükün de sorunlarımızı daha da katmerleştireceğini düşünüyorum. O nedenle, bu vatandaşlık meselesinin iyice düşünülmesini Göç Komisyonuna da öneriyorum" (ANKA)