15 Temmuz Darbe Girişimi

Ertuğrul Özkök'ten Ömer Çelik'e: Çocuğun yok, ya evlen ya istifa et

"Veysel Bey siz 'beş'i ne zaman tamamlıyorsunuz"

16 Ağustos 2016 12:15

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun “Bundan sonra çocuğu 5'ten aşağı olanı genel müdür yapmayacağım” açıklamasıyla ilgili olarak "Kabinede toplam 79 çocuk var. Çocuk ortalaması 2.9. Yani kabine yeni liyakat ortalamasının çok altında kaldı. Yeni kabinenin en çok çocuklu bakanı altı çocukla Sağlık Bakanı Recep Akdağ. Akdağ’ı beş çocukla Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak ile Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı izliyor" dedi. Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik'e çağrı yapan Özkök, "Sevgili Ömer ya hemen istifa et ya da evlen ve hemen başla" dedi. 

Ertuğrul Özkök'ün "Veysel Bey siz 'beş'i ne zaman tamamlıyorsunuz" başlığıyla yayımlanan (16 Ağustos 2016) yazısı şöyle:

Beklerdim ki karşısında onu dinleyen genel müdür adayları anında sorsunlar:

“Veysel Bey siz ‘beş’i ne zaman tamamlıyorsunuz?”

Yazı günüme rastlamadığı için 48 saat geciktim.

İyi de oldu, etraftan gelen tepkilerin ne olduğunu gördüm...

Ne erkeklerden ne kadınlardan bir tepki yok...

Darbe yorgunluğu mu...
Öğretilmiş çaresizlik mi..
Yoksa kimse bakanın sözlerini ciddiye almadı mı...

Orman Bakanı Veysi Eroğlu diyor ki:

“Beşten az çocuğu olanı genel müdür yapamam...”

Yanında oturan Sağlık Bakanı Akdağ da “Ben rahatım” diyor...

Altı çocuğu var...

Akdağ’ın sözünden anlıyoruz ki beş çocuk kriteri bakan olmak için de geçerli...

Ortada şöyle bir tuhaflık var.

Beş çocuk kriteri getiren bakanın dört çocuğu var...

Bu durumda oradakilerden birinin sorması gerekmez miydi?

“Sayın bakan dört çocuğunuz var, sizi nasıl bakan yaptılar...”

Veya daha nazik bir biçimde:

“Beşinciyi ne zaman tamamlamayı düşünüyorsunuz...”

Bakan herhalde şaka yaptı diyorum...

Ama ciddiyse...

Tabii ki o soruyu ben de soracağım...

Sevgili Ömer ya hemen istifa et ya da evlen ve hemen başla


Kabinede toplam 79 çocuk var. Çocuk ortalaması 2.9...

Yani kabine yeni liyakat ortalamasının çok altında kaldı.

Yeni kabinenin en çok çocuklu bakanı altı çocukla Sağlık Bakanı Recep Akdağ.

Akdağ’ı beş çocukla Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak ile Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı izliyor.

Dört çocuklu bakanlar ise şunlar:

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu. 

Üç çocuklu bakanlar ise şunlar: 

Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak.

Çocuksuz bakan: Ömer Çelik...

Sevgili Ömer...

Liyakat kriterin sıfır...

Hemen evlenmen lazım.

Acaba beş kişilik yeni liyakat nöbeti sadece erkeklere mi veriliyor

BAKAN “Beş çocuk” diyor...

Peki hazirun ne diyor buna...

Baktım, etrafı bıyıklı dolu...

BİR: Bakan beş çocuk yapma görevini sadece erkeklere veriyor...
İKİ: Sadece erkeklerin genel müdür olabileceğini düşünüyor...

Acaba kadınlar ne düşünüyor bu konuda...

O sözlerden şunu anlıyorsak ülkemiz için çok umut verici yeni bir dönem başlıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Artık ben dahil kimse 15 Temmuz öncesi gibi davranamaz” sözlerinden şunu mu anlıyoruz:

“Bu ülkede artık kimse 14 Temmuz gününe dönmek istemiyor...”

O zaman nereye dönmek istemediğimizi ve nereye gitmek istediğimizi de alt alta yazalım:

Artık kutuplaştırıcı, bölücü davranışlar ve üsluplar kullanılmayacak, toplumun hiçbir bölümü dışlanmayacak.

Hangisi olursa olsun, dinci yapılanmaların devlet dairelerinde, poliste, orduda yerleşmesine, kadrolaşmasına izin verilmeyecek.

Çeteleşmiş, bağımsızlığını kaybetmiş, iktidarın veya herhangi bir güç odağının kölesi haline gelmiş bir adalet ve polis olmayacak.

İşe almalarda, devletin imkânlarından yararlanmada tek kriter liyakat olacak, insanlar din, dil, ırk, mezhep ayrımına tabi tutulmayacak. 

Baskıcı, otoriter bir rejim değil, insanların kendilerini özgürce ifade edeceği çoğulcu bir demokrasi olacak.

Eğer Cumhurbaşkanımızın o sözleri ile kastedilenler bunlarsa...

Bütün kalbimle söylüyorum ki...

14 Temmuz günü kırılmış bütün umutlarımız yeniden yeşerecek...

Ve ileriye çok büyük umutlarla bakacağız...


 

İlgili Haberler