Çevre

Ertuğrul Özkök: Yeni Şafak'taki 'Alaska yengeci' haberinin kaynağı MİT olabilir mi?

"Alaska yengeci kaç paralık meseledir?"

09 Kasım 2022 09:21

Ertuğrul Özkök, eşinin adına gönderme yapan "Tansu'ya Mektuplar" başlığı altında yazdığı ve "newsletter" olarak paylaştığı yazılarında bugün, Yeni Şafak gazetesindeki "Alaska yengeci" haberinin detaylarına değindi, iklim değişikliğine dikkat çekti. Özkök, "Alaska yengeçlerinin kanarya alarmı daha 4-5 yıl önce bizim sahillerimizde de duyulmaya başlamıştı… Artık Külliye’den de duyulma zamanı geldi. Rusya’dan şimdilik aldığımız doğal gaz bizi ilgisizliğe götürmemeli." düşüncesini dile getirdi.

Özkök'ün "Yeni Şafak'taki 'Alaska yengeci' haberinin kaynağı MİT olabilir mi?" başlıklı yazısı şöyle: 

Yeni Şafak'taki 'Alaska yengeci' haberinin kaynağı MİT olabilir mi?

Yeni Şafak gazetesi 15 Ekim 2022 günü şöyle bir haber yayınladı:

“ABD’nin Alaska eyaletinde, kabuklu Arktik canlılarından kar yengeci nüfusunun son 2 yılda yüzde 90 azaldığı öğrenildi. O nedenle bu yıl kar yengeci sezonu avlanması iptal edildi…”

Alaska Kar Yengeci, Bering Boğazı’nın soğuk sularında yetişen bir deniz kabuklusu.

Sadece Bodrum Lucca müşterisini mi ilgilendirir?

Bu haber Türkiye’de kaç kişiyi ilgilendirir?

Cevabım şu olacak:

En azından Bodrum Lucca müşterilerini ilgilendirir...

Çünkü onun menüsünde var.

Öyleyse şu soruya bakalım.

Peki Yeni Şafak’taki haberin kaynağı ne?

MİT mi?

Bu haberin kaynağı MİT olabilir mi gerçekten?

Absürt bir soru gibi görünse de cevabını vereyim:

Sanmıyorum…

Son zamanlarda medyadaki MİT kaynaklı haberlerin kaynağını  aşağı yukarı tahmin edebiliyoruz.

Mesela emin olmasak da, İsveç’teki bazı “HDP yanlısı” kişilerin veya FETÖ zanlıların ev adreslerini, evlerinin fotoğraflarını yayınlayan bazı gazetelerdeki haberler en azından bu hissi veriyor.

Keza Suriye veya Kuzey Irak’la ilgili haberler…

Yeni Şafak'taki haberin kaynağı ise besbelli

Zaten kendileri de yazmışlar.

Alaska Balık ve Av Departmanı…

Bu departman 10 Ekim tarihinde resmî bir açıklama ile bunu duyurmuş.

Duyuruda Yeni Şafak gazetesinde yer almayan bazı ayrıntılar var.

Kuruluş,  bu açıklamayı, “Alaska yengeç sanayiinin hissedarlarını bilgilendirmek” için yapmış.

Ayrıca bunun nedenlerinin araştırıldığını da belirtmiş.

Zaten açıklamada adı bulunan kişi de bir biyolog…

Samimi söyleyeyim, ben böyle işte bir istihbaratın MİT tarafından çok daha önce rapor edilmesini arzu ederdim.

Alaska yengeci kaç paralık meseledir?

Alaska yengeci aslında çok küçük bir ekonomi…

Yılda 16 milyon kilo civarında ürün alınıyor.

Bunun ekonomik karşılığı 101 milyon dolar…

Ama tabii ki, taşıma, saklama, restoranda satış fiyatları ile bu rakam büyüyor.

Yine de ekonomik olarak MİT’in ilgileneceği bir şey değil gibi görünüyor değil mi…

Hiç öyle değil…İşte bunu anlatmaya çalışacağım.

Çünkü mesele 101 milyon kadar küçük bir mesele olmaktan çıktı.

Bir noktasından itibaren bizim Dalyan mavi yengecimize, oradan da  hayatında ağzına ne Alaska ne mavi yengeç koymamış bütün Türkiye vatandaşlarına dokunur hale geliyor.

O nedenle gelin size Lucca Bodrum menüsündeki şu Alaska yengeci hakkında biraz bilgi vereyim.

8 santimlik bi dişi yengeç kaç yumurta bırakır?

Alaska yengeci  soğuk denizin derinlerinde, çamurlu ve kumlu zeminde yaşayan bir canlı. Erkekleri 16, dişileri 8 sanimetreye kadar büyüyebiliyor.

Bir dişi yengeç 100 bin yumurta bırakıyor.

Ve bu canlının ancak belli bir boya ulaşmış erkekleri avlanabiliyor.

Yavrular soğuk denizin dibinde oluşmuş serin doğal havuzlarda büyüyebiliyor ancak.

Sorun şu.

Bering denizi civarındaki sular, yeryüzünde en hızla ısınan bölgelerinden biri.

Son iki yılda bu suların sıcaklığı 1.5 derece kadar ısındı.

Bu da yavru yengeçlerin metabolizmalarını altüst etmeye yetti.

Vücut ısılarını dengelemek için sarfettikleri enerji nedeniyle bir anlamda açlığa mahkûm oldular ve yüzde 90’ı öldü.

Okuduğum bir habere göre sayıları 14 milyardan 1.8 milyara düştü.

Alaska yengeci 1.5 derecelik ısınmayı hayatıyla ödüyor

Yanlış okumadınız…

Sadece 1 derecelik bir ısınma bu.

Bunu muzip bir arkadaşıma söylediğimde şu cevabı verdi:

“Beni ilgilendirmez. Ben klimayı 2 derece aşağı indiririm olur biter. Ayrıca bu tehlike nasılsa benim ömrümde o kadar büyük hale gelmez. Gerisini benden sonrakiler düşünsün…”

Bir kısmı bencilce de olsa, bu muzip cevap bazılarınıza makul görünebilir.

Ama unutmayalım ki doğadaki canlıların tek klima sistemi kendi metabolizmaları.

Siz belki günlük hayatınızda 1 derecelik ısınmanın etkisini hissetmeyeceksiniz. Ama bir Alaska yengeci yavrusu bunu hayatıyla ödüyor.

Bir derecelik ısınma doğal hayatı altüst edecek bir hale dönüşüyor.

 

Ankara henüz fark etmedi ama Gökova 5 yıldır biliyor

Türkiye’de bunu ilk farkedenler, ağlarına takılar ilk aslan ve balon balıklarını gören Gökovalı balıkçılar oldu.

Kızıl Deniz’le Akdeniz arasındaki su duvarının çökmesi neticesinde sıcak suların predatör balıkları Akdeniz’e geldi ve yerli  balıkların yumurtalarını yemeye başladı.

Ben ise bunu Akbük’te giderek yerli deniz kestanelerinin yerini alan azman deniz kestanelerinin barbar bir istilacı olarak denizimize yerleşmesi ile görüyorum.

Alaska yengeci kömür madenindeki kanaryadır

Alaska Balık ve Av Departmanı biyoloğu Miranda Westphal şunu söylemiş:

“Kar yengeçleri soğuk suya ihtiyaç duyan diğer türler için kömür madeninde tutulan bir kanarya gibidir…”

Çok doğru bir benzetme…

Diğer canlılar için, madendeki grizu tehlikesini haber verecek bir kanarya Alaska yengeci…

Şimdi asıl konuya geliyorum.

Alaska yengecinin kanarya alarmı bugün Mısır'da masada

Dün itibariyle Mısır’ın Sharm El Sheikh şehrinde dünyanın en önemli liderler toplantısı başladı.

“COP27” adı verilen bu küresel platform, işte yukarda anlattığım Alaska yengeçlerinden gelen “kanarya alarmını” ele alacak.

Yani küresel ısınmanın kontrol altına alınması konusunu.

Konferansın en acil görevi ise şu:

“2030’a kadar yeryüzünde küresel ısınmanın en fazla etkisini yaşayacak olan 4 milyar insanın bu değişime uyum sağlamasının yollarını bulmak…”

Bu 4 milyar arasında biz Türkler de varız.

Ne yazık Alaska yengeçlerinden gelen alarm çok vahim.

2015 yılında yapılan son küresel ısınma toplantısında bir hedef konmuştu:

Küresel ısınmayı 2 derecenin altında tutmak.

Ne yazık ki artış 2,5 derece oldu.

Biden geliyor ama Şi ve Putin gelecek mi?

Mısır’daki toplantıya katılım düzeyine baktım.

ABD Başkanı Biden toplantı için Mısır’a geliyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, İngiltere’nin yeni Başbakanı Sunak ve Almanya Şansölyesi Scholz da katılacaklar arasında.

Ama en merak edilen iki isim Çin’nin yeniden seçilen ve daha da güçlü hale gelen lideri Şi ve Rusya Devlet Başkanı Putin…

Henüz kesinleşmedi ama “Katılacağı umut ediliyor..”

 

Türkiye'den giden kişi ve tek gazeteci kim?

Türkiye ise sanıyorum Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Mısır Devlet Başkanı Sisi arasındaki çok özel mesele nedeniyle, zirveye Dışişleri Bakanı düzeyinde katılacak.

Tahmin ediyorum zirveyi izleyecek tek Türk gazeteci de Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun uçağı ile gidecek Hürriyet yazarı Fatih Çekirge olacak.

Hemen belirteyim. Gıpta ettim..

Fatih yıllar önce Süleyman Demirel’le Brezilya’daki ilk önemli çevre ve iklim toplantısını izleyen gazetecilerden biriydi.

Yine Hürriyet adına izlemişti.

Fatih her gece televizyondan televizyona koşan bir "konuşan kafa” gazetecisi olmadığı için, böyle konulara ayıracak zamanı da var.

Oradaki havayı çok iyi aktaracağına eminim.

Alask yengeci alarmı Külliye'den duyuluyor mu?

Ama yine de söylemeden geçemeyeceğim.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da orada olmasını arzu ederdim.

Çünkü dediğim gibi, Alaska yengeçlerinin kanarya alarmı daha 4-5 yıl önce bizim sahillerimizde de duyulmaya başlamıştı…

Artık Külliye’den de duyulma zamanı geldi.

Rusya’dan şimdilik aldığımız doğal gaz bizi ilgisizliğe götürmemeli.