Ertuğrul Özkök, "Pazar Mektubu" başlığı altında, yazdığı ve "newsletter" olarak paylaştığı yazısında bugün, Fransa’nın en ünlü popüler felsefe dergisi “Philo…” bu ayki sayısından ilham alarak bir test hazırladı.
Özkök'ün, "Siz bu karedeki bir kedicik mi yoksa "Adnan Hoca" mısınız?" başlıklı yazısı şöyle:
Siz bu karedeki bir kedicik mi yoksa "Adnan Hoca" mısınız?
Bu pazar günü “Ben kimim” testinin konusu fotoğraftaki kişilikler.
Fotoğrafa yakından ve dikkatle bakın, çünkü birazdan kendinizi de o fotoğraf karesinin içinde göreceksiniz...
Ortada maço bir karakter oturuyor.
Tabii ki kendini bir “Alfa male”, yani sürünün dominant alfa erkeği olarak görüyor.
Kelimeyi hayvanlar aleminden seçtim, çünkü durumu daha iyi anlatıyor.
Etrafında ise ona hayran kadınlar.
Belli ki ondan fena halde etkilenmişler, sakallı adam o kadınları fena halde manipüle etmiş…
Veya öyle sanıyor da aslında o kadınlar adamı fena halde gaza getirmişler…
Manipüle eden misiniz, manipüle edilen mi?
Şimdi fotoğrafı bir kenara bırakıp, kendimize dönelim.
Soru şu:
“Siz fotoğraftaki iki karakterden hangisisiniz?
“Etkileyen, manipüle eden, kendine bağlayan” alfa erkek karakteri mi…
Yoksa kamuoyunda artık “Kedicik” olarak bilinen “Etkilenen, manipüle edilen, yönlendirilen ve böylece bağlanan” karakter mi…
Ancak dikkat…
Fotoğraftaki adamın sakalına bakıp, o sandalyede oturan kişi ille de bir alfa erkeğidir diye düşünmeyin.
O sakallı adamın yerinde bir kadın, etrafında da erkek mırnavlar olabilirdi…
Psikoloji 'narsist kişilik' diyor, felsefe ise 'manipülatör'
Psikoloji artık “narsist kişilik bozukluğunu” ilişkilerde ciddi bir davranış bozukluğu olarak kabul ediyor.
Kendine aşırı bir hayranlık ve güven, her konuda haklılık duygusu, etrafındakileri hegomonyası altına alma ve yönlendirme tutkusu gibi semptomları var.
Şimdi felsefe de bu konuya el attı.
Ancak onlar konuyu “manipüle etmek”, “manipüle edilmek” kavramları ile ele alıyor.
Manipülasyon dediğimiz şey kısaca şöyle tarif ediliyor:
“Başkalarının algılarını, fikirlerini ve davranışlarını, ona hissettirmeden çeşitli taktikler ile aldatmak yoluyla değiştirmeyi amaçlayan bir sosyal etki…”
Tarihin tanıdığı en büyük Adnan otoriter devlettir
Tabii ki tarihin tanıdığı en büyük manipülatörler özellikle otoriter ve despot devletlerdir. Üstelik de en çok onlar “üst aklın” manipülasyonundan şikâyet ederler.
Ama her insan ilişkisinde de böyle bir taraf olabiliyor.
Yani şu an sizin pazar sabahı kahvaltı masanızda da bir manipülatör bulunuyor olabilir.
Sakın beni, ‘Sabah kahvaltısına fitne sokuyorsun’ diye suçlamaya kalkmayın.
Ben sadece piyanistim, kimseyi manipüle etmiyorum. Sadece siz kimsiniz onu bulmanıza yardımcı olayla çalışıyorum.
Bizde olmaz diyorsanız…
Okumayı burada kesin.
Ama içimizde küçük bir şüphe varsa…
Kâğıdı kalemi hazırlayın.
En millî ve yerli Adnan Hoca kim?
Testi hazırlayan Fransa’nın en ünlü popüler felsefe dergisi “Philo…” bu ayki sayısından aldım testi ve tabii ki “kendimleştirdim…”
Yani millî ve yerli bir kedicik testi haline getirmeye çalıştım…
Bu pazar sabahı kahvaltı masasındaki Adnan Hoca kim?
Kim onun kediciği…
Veya masayı kim yönetiyor?
Erkek bir manipülatör mü…
Yoksa öldüren bir cazibe mi…
Bir femme fatal yani…
Evet işte masadaki millî ve yerli Adnan Hoca soruları
(1) Sizin için “Adnan Hoca” gibi, birini manipüle etmek nedir?
(a) Fıtratımızda olan bir özellik
(b) Bazı durumlarda normal sayılabilecek bir davranış
(c) Tehlikeli bir davranış
(2) Hayata ve bu sabahki kahvaltı masasına bakışınızı hangi cümleyle özetlersiniz?
(a) Bir tarafta ‘şeyhler’ ’ vardır, öteki tarafta ise ‘göbeğini kaşıyan zavallı koyunlar..’
(b) Karşımdakini dinler, ona saygı gösterir, hoşgörülü davranır ve kahvaltıda diyaloğu sürdürürsem her şeyi halledebilirim diye düşünürüm.
(c) Önemli olan her şeyden önce kendine ve başkalarına karşı dürüst olmaktır.
(3) Yaptığınız işte başarısız oluyor ve hep masanın reisleri, ‘onlar’ kazanıyorsa, bu başarısızlığı nasıl içselleştirirsiniz?
(a) Kendimi haklı çıkarmaya çalışarak
(b) Sorumluluğu tamamen kendimde bularak
(c) Kendimi mazlumlaştırarak
(4) Masadaki Adnan Hocalar, patronlar, şeyhler ve otorite ile nasıl bir ilişkiniz vardır?
(a) Ondan kaçarım
(b) Ona boyun eğerim
(c) Onun otoritesini sorgularım
(5) Adnan hocalar ve masa şeyhleri hoşunuza gitmeyen bir şey isterlerse ‘hayır’ der misiniz?
(a) Evet her zaman anında hayır derim.
(b) Bazen hayır derim.
(c) Asla hayır demem
(6) Zaman zaman yalan söyler misiniz?
(a) Evet, günde en az bir defa yalan söylerim.
(b) Karşımdakini yaralamayacak üzecek bir şeyse yalan söylerim.
(c) Hep doğruyu söylemeye gayret ederim.
(7) Kendinize olan güven ve saygıyı geliştirmeye çalışır mısınız?
(a) Hayır çalışmam çünkü o konuda da kendime zerre kadar güvenim yoktur.
(b) Evet çalışırım; çünkü başkalarının size saygı duymasını sağlamanın en etkili yol budur.
(c) Kendimi biraz daha fazla sevmeye çalışırım.
(8) Amacınıza ulaşmak için başka bir insanı manipüle etmeye çalıştığınız olur mu?
(a) Evet ama bunu başkasına zarar vermeden yapmaya çalışırım.
(b) Amacıma ulaşmak için en iyi yol bu değil midir?
(c) Zaman zaman olur ama böyle bir manipülasyonu asla bilerek yapmam.
(9) Her konuda, her zaman veya çoğunlukla haklı olmak sizin için çok önemli bir şey midir?
(a) Evet her zaman çok önemlidir.
(b) Bazen önemlidir.
(c) Hayır bu çok gülünç bir şeydir.
(10) Aşağıdaki Hababam Sınıfı karakterlerinden hangisini kendinize en yakın görürsünüz?
(a) Damat Ferit (Tarık Akan)
(c) İnek Şaban (Kemal Sunal)
(c) Güdük Necmi (Halit Akçatepe)
(11) Tanıdığınız bir “Adnan Hoca” karakteri veya masadaki dominant kişilik size bir WhatsApp mesajı gönderip bir şey isterse hangi milli ve yerli emoji ile cevap verirsiniz?
(a)
(b)
(c)
(12) Bu anketi okuduktan sonra kendinizi masadaki bir Adnan Hoca mı yoksa göbeğini kaşıyan zavallı bir insan olarak mı hissettiğinizi samimi olarak söyleyebilir misiniz?
(a) Galiba ben manipüle edilen ve göbeğini kaşıyan bir kedicikim.
(b) Ne Adnan Hocayım, ne de zavallı bir kedicik…
(c) Galiba değil, kesinlikle bir Adnan hoca bir manipülatörüm.
Şimdi kedicik ve Adnan Hoca puanlarını toplayalım
(1) a 5; b 2; c 0
(2) a 5, b 0; c 2
(3) a 5; b 0; c 2
(4) a 5; b 0; c 2
(5) a 5; b 2; c 0
(6) a 5; b 2; c 0
(7) a 0 ; b 5; c 2
(8) a 2; b 5; c 0
(9) a 5; b 2; c 0
(10) a 5; b 0; c 2
(11) a 2; b 0; c 5
(12) a 0; b 2; c 5
İşte sizin kişilik haliniz bu
(*) 9 PUAN ALTINDA KALDIYSANIZ: KESİN BİR KEDİCİKSİNİZ. ERKEK VEYA KADIN OLMANIZ FARKETMEZ
Maalesef kolaylıkla manipüle edilebilecek bir karaktere sahipsiniz.
Çünkü kendinize hiç güveniniz yok.
Dolayısıyla bu sabahki kahvaltıda da, özel hayatınızda da, iş hayatınızda da manipülatör, siyasi tercihlerinizde de bir avcının eline kolaylıkla düşebilecek bir avsınız.
Hemen bir kişisel gelişim uzmanına başvurun.
Seçimler de yaklaşıyor.
Manipülasyondan en kısa sürede kurtulup, kedicikler arasından sıyrılmanız için en fazla 4 ayınız var.
Ama bir kedicik olmak size uyuyorsa ve mutluysanız…
Miyavlamaya devam edin.
Kahvaltının da tadını kaçırmayın.
(*) 10-25 PUAN ARASINDA İSENİZ: SİZDEN NE ADNAN HOCA OLUR NE DE KEDİCİK
Belli ki çocukluğunuzdan beri hep sevilen biri olmuşsunuz.
Bu yanınızla aslında bir kedicik olmaya namzetsiniz.
Ama dengeli bir kişiliğiniz var. Manipülasyon nedir çok iyi biliyorsunuz.
Hayatta herkese karşı dürüst olmaya çalıştığınıza inanıyorsunuz.
Bu da sizi fotoğraftaki kediciklerden ayırıyor.
Biraz sıkıcı bir kişilik ama yine de manipülatör olmaktan daha meşru, manipüle edilen olmaktan daha memnun edici bir şahsiyetsiniz.
“Farklı olmak adaba aykırıdır” sözü size çok güzel geliyorsa yapacak bir şey yok.
Felsefe dergisi demiyor ama ben diyeyim.
Hayatınıza biraz renk katmakta yarar var.
Ama bu fotoğraf karesine girmediğiniz kesin.
Bu da sizi mutlu ediyorsa ne güzel…
Kahvaltı masasına şüphe ve fitne sokmanın hiç manası yok.
Konfor alanınızı bozmayan.
(*) 26 PUAN ÜSTÜNDEYSENİZ: ARKADAŞ KESİN BİR ADNAN HOCASIN
Sakallı da olsan, rujlu da…
Pantalonlu, şalvarlı da olsan haşemalı ve bikinili de…
Bu fotoğraftaki Adnan Hoca resminin kafasını kes seninkini koy..
Tak diye oturur, kimse farketmez..
Manipüle etme, gütme, idare etme, yönetme sanatını en iyi bilen insansın.
İktidar gücünü her dakika arttırmak için yeni fikirler, buluşlar, hayal projeleri üretmeye çok hazırsın ve donanımlısın.
Hele hele 35 puanın üzerine çıktıysan, sen kesinlikle, bir ‘1984’ ülkesinde de İletişim Başkanlığına adaysın.
Allah Joker ifadesini yüzünden hiç eksik etmesin…
Hiç olmazsa kedicikler seni oradan tanır…