Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, yazar Oğuz Atay’ın öldüğü gece evinden alınan güncenin hikâyesini köşesine taşıdı.
Atay'ı sık sık ziyaret eden 3 isim
Olayın Sefa Kaplan’ın kitabından anlatıldığını belirten Özkök, “13 Aralık 1977... Oğuz Atay uzun süredir beynindeki bir tümörle yaşıyordu. O gece bazı arkadaşları ile birlikte Yeniköy’deki evindeydi. Bir ara banyoya gitti. Uzun süre dönmeyince arkadaşları merak edip banyonun kapısını çaldı. Ses gelmeyince kilidi kırıp içeri girdiler. Türk edebiyatının en büyük yazarlarından biri olan Oğuz Atay yerde cansız yatıyordu. O gece evinde kimler vardı tam bilemiyoruz. Ama şunu biliyoruz. Onu evinde sık sık ziyaret eden bazı genç hayranları vardı. Bunlardan özellikle üçü dikkati çekmektedir. Engin Ardıç, Barlas Özarıkça ve Ayhan Aktar..." ifadesini kullandı.
"Oğuz Atay’ın öldüğü gece o kahverengi dosya kaybolur"
Özkök yazısında şunları kaydetti:
"Bu isimler şundan önemli... O gece evde kahverengi kaplı bir dosya vardır. Kimine göre salondaki sehpanın üzerinde, kimine göre ise çalışma masasının üzerinde durmaktadır.O günlerde Oğuz Atay’ın güncesini yazdığı söylentileri dolaşmaktadır. Tabii herkes bu gizemli yazarın mahrem dünyasını merak etmektedir. Ama Cihangir ahalisinin kültür ve sanat insanlarının asıl merak ettiği şey, güncede kimlerin ismi geçmektedir... Eve girip çıkanların söylediğine göre, o günce işte o kahve renkli dosyanın içindedir. Ve Oğuz Atay’ın öldüğü gece o kahverengi dosya kaybolur.
"Biri evin balkonuna tırmanıp içeri girmiş ve dosyayı almış dedikodusu da dolaşmaya başladı"
O dosyayı kim almıştı? O gece evde bulunanlardan biri mi, yoksa bir başkası mı? Aynı günlerde Upper Cihangir sokaklarında şu dedikodu da dolaşmaya başlar: Atay’ın ölümünden sonra teşhis edilemeyen biri evin balkonuna tırmanıp içeri girmiş ve dosyayı almıştı. Daha iyi niyetli yorumlar da vardı. Yakın çevredeki hayranlardan biri, bu güncenin başka ellere geçip kaybolmasını önlemek için almıştı Kimdi öyleyse bu 'İyi niyetli Arsen Lüpen'...
"O gece o kahverengi kaplı dosyayı ölü evinden alan kimdi?"
günlük 7 yıl sonra ortaya çıktı... Herkesin merak ettiği günce Gürsel Göncü’nün elindeydi. Göncü bu sırrını önce ünlü çevirmen ve yazar Cevat Çapan’a açtı. Belki de onun tavsiyesi ile günceyi o günlerde Milliyet gazetesinde çalışmakta olan Enis Batur ve Ömer Madra’ya götürmüştü. 1977 yılında ölüm gecesi Yeniköy’deki evden esrarengiz şekilde kaybolan günce 1984 yılında Milliyet gazetesinde dizi olarak yayınlanacaktı. Enis Batur ve Ömer Madra daha sonra günceyi Murat Belge’ye götürecek ve o da 1987 yılında, İletişim Yayınları’ndan yayınlayacaktı. Günce artık biliniyor. Ama o gece o kahverengi kaplı dosyayı ölü evinden alan kimdi? Yedi yıl sonra günceyi Milliyet gazetesine götüren Gürsel Göncü’ye kim vermişti? Bunlar hâlâ sır."