Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, kendi bakanlığı sırasında alınan Urla villaları yıkım kararını hatırlatarak “Bilmeden Urla’da Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yakın çevresinin ayağına basmışım.” dedi. Yıkımın 2011’de tabiat varlıklarıyla ilgili yetkinin Şehircilik Bakanlığı’na devredilmesiyle engellendiğini dile getirdi.
Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İzmir’in Urla ilçesi Zeytineli mevkiindeki, Başbakan Tayyip Erdoğan’a ait olduğu iddia edilen villalar için 2010 yılında 1. derece doğal sit alanına kaçak yapıldığı gerekçesiyle yıkım kararı alındığını söyledi. Günay, “Kararı İzmir Valiliği, belediye gibi ilgili birimlere tebliğ etmişiz. Ama tebliğimize rağmen yıkılmamış.” dedi. 2011 yılında, kanun hükmünde kararnameyle bu tabiat varlıklarının kendi bakanlığından alınarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na verildiğini anlattı.
Günay, “Böylece bizim bakanlığın yıkım kararından kurtulmanın yolunu bulmuşlar. Yetki benden çıkmış, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gitmiş. Sonra da 1. derece sit’ten üçüncü dereceye düşürerek villaları yasalaştırmaya çalışmışlar. Villaların kime ait olduğunu yıkım kararını verirken bilmiyordum. Görülüyor ki Kazlıçeşme konutlarından sonra bilmeden Urla’da da Sayın Başbakan’ın yakın çevresinin ayağına basmışım.” dedi. Günay, Başbakan’ın, büyük sorunlarla yüz yüze kaldığı için paniğe kapıldığını, bundan dolayı da adli soruşturmayı gölgelemek için insaf ölçülerini zorlayan biçimde her kesime ağır saldırılarda bulunduğunu ifade etti.
'İhaleler bedeller karşılığı pazarlanmış'
Yolsuzlukların, sadece 17 Aralık’ta gündeme gelen Reza Zarrab ve çevresindeki olaylarla sınırlı olmadığını ifade etti. Günay, “Görülüyor ki bir zamandır Sayın Başbakan’ın kontrolünde bazı bakanların da organizatörlüğünde Türkiye’de önemli ihaleler önemli bedeller karşılığında pazarlanmış. Bunlar kamuoyunda bir süreden bu yana zaten bir söylenti olarak biliniyordu. Şimdi hepimizin dinlediği ve yakından tanıdığı bu ses kayıtları tüm bu söylentilerin gerçek olduğunu ortaya çıkarıyor. Tüm bunların siyasette mutlaka bir bedeli olacaktır.” dedi.
Ertuğrul Günay, Başbakan’ın, 17 Aralık’tan sonra beklemediği ölçüde büyük sorunlarla yüz yüze kaldığını, özellikle 2011 seçiminden sonra bir güç zehirlenmesi yaşadığını belirtti. Şöyle konuştu: “Başbakan, kendisini kimse denetleyemez, sorgulayamaz düşüncesindeydi. Bu güç zehirlenmesi, kibir sarhoşluğu nedeniyle de öyle görülüyor ki yakın çevresinde, hem yasa önünde hem de toplumun genel değerleri önünde açıklanması güç olaylar yaşandı. Aslında hiçbir şey değişmedi. Sadece bu yolsuzlukların ortaya çıkmasından sonra Sayın Başbakan her kesimi suçlayarak bir siyasi kavga çıkarmaya ve bu yolsuzluk tartışmalarını gündemden düşürmeye çalışıyor.”