Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na mesaj vererek "Sayın Başbakan şu anda hükümeti kurma görüşmelerini ana muhalefet partisiyle devam ettiriyor. Koalisyon için tabii kendisi ve partisinin ilkeleriyle de karşı düşüncenin örtüşmesi lazım. Herhalde örtüşmüyorsa, intihar edecek hâli yoktur" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün (11 Ağustos 2015) Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'e verilen şeref madalyasının töreni sonrasında yaptığı "45 günü esnetmeye yetkim yok, takvimi nasıl kullanacağım bana kalsın" açıklamayla erken seçim sinyali vermişti.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 7 Haziran seçimlerinden sonra ilk kez muhtarlar toplantısında konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından bazı bölümler şöyle:
Bölücü örgüt uzantıları eylemlerin ve ölümlerin faturasını, şahsıma hükümete çıkarmaya çalışanların asıl niyetlerinin gayet iyi farkındayız. Ne diyorlardı, “seni başkan yaptırmayacağız…” Bu sözün aslında “Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştırmayacağızı” ifade etiğini çok iyi biliyoruz. Bugün devlet silahlarını sustursun diyenler, dün de bölücü örgüte niye savaşmıyorsun diyordu. Çünkü bunlar savaş istiyor, kan istiyor, can istiyor. 6-7-8 Ekim tarihlerinde, benim Kürt kardeşlerimi sokağa çağıran kimdi biliyorsunuz değil mi? Peki 50 kişi öldü. Ölen kimdi? Benim Kürt vatandaşım. Öldüren? O da Kürt. Peki Kürdü Kürde kırdıran bu adamlar değil mi? Bu adamlar nasıl oluyor da özgürlükçü oluyor.
'Cici çocuk demekle kişi cici olmuyor'
Öyle eline bir saz vermek suretiyle bir insanı modern bir noktaya oturtamazsınız. Köşelerde, şuralarda buralarda cici çocuk demekle kişi cici olmuyor. Biz insanın ameline bakarız, fiiline bakarız, yaptıklarına bakarız. Peygamberimiz ne diyor? Müslüman o kimsedir ki elinden ve dilinden diğer Müslümanlar da emindir, salimdir, güvendedir. Biz bunu arıyoruz. Bunlarda böyle bir şey var mı? Bunlar yol kesen, bunlar haraç toplayan… Alıyor insanı dağa kaçırıyor. Sonra haber gönderiyor, şu kadar para göndereceksin. Göndermediğin takdirde yakarız yıkarız. Yaptıkları bu. Arkadan gel kurşunla. Uykuda kurşunla. Tek amaçları var Türkiye’nin istikrarının bozulması, güven ortamının zedelenmesi.
Dikkat ediniz saldırılar ülkemizde oluyor, yürekler yanıyor. Ama terör örgütünün güdümündeki parti çözümü Brüksel’de arıyor. Kendi ülkesine kendi milletine bu kadar yabancılaşmış bir anlayışın, yaşanan sorunlara çözümler üretebilmesi mümkün değildir.
'Bu parti mensupları, silahtaki kurşunla sandıktaki oy arasında tercih yapmak zorundadır'
Oyu Türkiye’den alıp çözümü dışardan aramak bir partinin kendini inkar etmesidir. Bir taraftan sandığı referans alan, bir taraftan sırtını terör örgütüne dayadığını söyleyen partinin mensupları siyasete arkasını dönüyor demektir. Bu parti mensupları, silahtaki kurşunla sandıktaki oy arasında tercih yapmak zorundadır.
Bu süreçte sembol olarak kullanılan Kobani ve Suruç hadiselerinin gerisindeki gerçeği bir kez daha paylaşmak isterim.
Türkiye, Suriye’nin her bölgesi gibi Kobani’nin de rejimin ve DAEŞ terör örgütünün zulmünden kurtulması için her türlü çabayı gösterdi. Bölge saldırıya uğradığında, hem oradan gelen 200 bin kişiyle sınırlarımızı biz açtık. Burada şu anda paylaşmak istediğim bir şey var. Konuştuklarımı sapıtanlar var, veya saptıranlar. Nedir bu?
'İntihar edecek hali yok'
Sayın başbakan şu anda hükümeti kurma görüşmelerini devam ettiriyor. Ama bu süreç içerisinde, yine farklı farklı yaklaşımlar ortaya konuluyor. Ana muhalefet ile iktidar koalisyon kursun diyenler var, ondan sonra görüşelim diyenler var. Bunların hepsini görüyoruz. Anayasada belirtilen süreç içerisinde sayın başbakan 45 gün içerisinde kendisinin de partisinin de inandıklarına mütenasip olabilecek bir ortak bulabilirse, ama bir tekrar seçim ama farklı bir anlayışla ortaklık için adım atabilir. Ama o tabi kendi ilkeleriyle de karşı düşüncenin örtüşmesi lazım. Herhalde örtüşmüyorsa, intihar edecek hali yoktur. Bunu bu şekilde görmek lazım. Koalisyon hükümetinin kurulması benim temennimdir, bu süreç 45 gündür. Bu mümkün olmadığı takdirde, ya mevcut hükümetin azınlık hükümeti olarak devam etmek suretiyle bir erken seçime gitmesidir ki buna bir destek gerekiyor. Parlamentodan güvenoyu alması gerekiyor.
Aksi takdirde, çünkü sunulacak olan bir kabine parlamentoda güvenoyu almayabilir. Sonra yeni görevlendirme süreci başlayacaktır. Meclis’in kalkıp bir geçici hükümeti kurma şekli var. burada da parlamentoda temsil edilen siyasi partilerin güçleri oranında, geçici seçim hükümetinde temsil edilmesi gerekiyor. Bunun da çeşitli faydaları var, zararları var. Koalisyon görüşmelerinin hayırlı şekilde sonuçlanmasını diliyorum.