Politika

Erdoğan'dan Alevi yaklaşımı

Başbakan Erdoğan, Sivas'ta, "İster Alevi, ister Sünni fark etmez, yaradılanı yaradandan dolayı seveceğiz" dedi.

13 Şubat 2009 02:00

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Alevilik konusunda uzmanların bir araya gelmesi ve uzmanlık işi olan bu konuyu hazırlaması önerisinde bulunarak, ''Biz bunu alıp din kültürü ve ahlak bilgisi kitabına koyarız. Hiçbir ön yargımız, bir sıkıntımız, bir derdimiz yok'' dedi.

Başbakan'a 'siyah' koruma

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Aleviliği konu alan yayınlar yaptığını ifade eden Erdoğan, ''Anayasamızdaki tanımıyla demokratik laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyetimiz bütün inanç gruplarına, mezheplere, dini anlayışlara eşit mesafede durmak, hepsinin din ve vicdan özgürlüğünü garanti altına almak durumundadır. İşte, biz de bunu yapıyoruz'' diye konuştu.

Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Türkiye'yi büyütmeye, Türkiye'yi kalkındırmaya devam edeceklerini söyledi. Bu yola devam ederken halkın desteği ve hayır duasıyla Türkiye'yi daha yükseklere çıkarmayı hedeflediklerini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

Kutlu yolculuk

''Bu kutlu yolculukta birlikten, beraberlikten, kardeşlikten asla taviz vermeyeceğiz. Yunus'un dediği gibi bizler vatandaşlarımızın arasında ayrıma asla yer vermeyeceğiz. Türküyle Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Boşnakıyla, Arnavutuyla, yaradılanı Yunus'un diliyle yaradandan ötürü seviyoruz, seveceğiz. Biz böyle bakıyoruz. İster Alevi, ister Sünni fark etmez, yaradılanı yaradandan dolayı seveceğiz. Bu oyunları da biz bozacağız.

Bakınız Sivas'a gelip de tabii ki burada bazı incelikler ortaya koymadan geçemeyiz. Doğusuyla, batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle bu ülkeyi hep birlikte ayağa kaldıracağız. Hep birlikte muasır medeniyetler seviyesine ulaştıracağız ve hani Sivaslı Aşık Veysel'i biz buraya gelip de konuşurken anmadan geçebilir miyiz? Geçemeyiz. Peki ne diyor Aşık Veysel? (Kürdü, Türkü, ne Çerkez'i hep ademin oğlu kızı/Beraberce şehit gazi/Yanlış var mı ve neresi/... Yezit nedir, ne kızılbaş/Değil miyiz hep bir kardaş/Bizi yakar bizim ataş/ Söndürmektir tek çaresi...)

İşte bu anlayışla Türkü, Kürdü, Arabı, Lazı, Çerkezi, Gürcüsü, Alevisi, Sünnisi hep birlikte omuz omuza, el ele, gönül gönüle geleceğin Türkiye’sini inşa edeceğiz. Bu bayrak bizim, bu vatan bizim, bu toprak bizim... Kutsal değerlerimize asla ve asla dokundurtmayacak, ülkemizin onurunu hep birlikte muhafaza edeceğiz.''

Pir Sultan Abdal’dan dizeler

Erdoğan, 6 yılda Türkiye'ye kazandırdıklarına yenilerini eklemeyi amaçladıklarına işaret ederek, ''Bu topraklar, bu coğrafya sevgi medeniyetinin, hoşgörü medeniyetinin, birlikte yaşama kültürünün doğduğu, yeşerdiği ve dünyaya örnek teşkil ettiği topraklardır. Bizler acıyı bal eylemesini bilmiş, birbirine kenetlenmiş bir milletiz'' dedi.

Alevi-Bektaşi kültürünün de Anadolu'nun eşsiz zenginliklerinden biri olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Kalplerimizi soğutmaya, senlik-benlik davasıyla gönüllerimizin ayrışmasına, hoyratı deyişten, nefesi ilahiden, mersiyeyi kasideden, horonu halaydan ayrı gayrı düşürmeye kimse muvaffak olamadı, olamayacaktır. Kimse insanlarımız arasına nifak tohumları ekemez. Pir Sultan Abdal, yüzyıllar öncesinden evrensel bir mesajı kalplerimize yazıyor. (Koy sana kötü desinler/Her ayıbına gülsünler/Her gün gıybetin kılsınlar/İncinme gönül incinme...)

Bu anlayışla, bu düsturla biz bugünlere ulaştık. Mevlana ne diyor, (Sevgiden acılıklar tatlılaşır. Sevgiden bakırlar altın kesilir. Sevgiden tortulu bulanık sular arı, duru hale gelir. Sevgiden dertler şifa bulur. Sevgiden ölüler dirilir, sevgiden padişahlar kul olur) diyor. Bu özgür ülkede herkes kendi kimliğini, kendi inancını dilediği gibi tanımlayabilir, yaşayabilir.''

Gideceğimiz yer mezar

Türkiye Cumhuriyeti'nin 70 milyon vatandaşının güçlü bir millet sevdasının olduğunu ve ''siz-biz ayrımı'' olmadan herkesin bu ülkede ev sahibi konumunda bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, hizmet götürürken de ayrımcılık içinde olmadıklarını, hangi partiye oy verildiği, hangi etnik köken veya mezhebe mensup olunduğu gibi kıstaslar gütmediklerini kaydetti. Erdoğan, ''Önce insan dedik, hangi etnik kökenden, mezhepten, bölgeden olursa olsun önce insan dedik ve Şeyh Edebali'nin ifadesiyle (insanı yaşat ki devlet yaşasın) dedik. Ayrım gözetmeden tüm insanlara hizmet götürmenin gayreti içinde olduk'' diye konuştu. Erdoğan, şöyle devam etti:

''Sonunda ne olacak? Sonunda öleceğiz. Gideceğimiz yer neresi? 2 metreküp bir mezar. Orada geldikleri zaman kimse (cumhurbaşkanı niyetine) demeyecek, kimse (başbakan niyetine) demeyecek. Kimse (bakan, belediye başkanı, milletvekili niyetine) demeyecek. (Er kişi niyetine) diyecek gömecekler.

Ondan sonra bütün o yakınlar, dostlar bile oraya uğramazlar. Her şey biter, çünkü her şey varlık gününde var. Varlık yok oldu mu hiçbir şey yok. Onun için biz bunu iyi biliriz. Onun için tevazu yakışır, bize hizmetkârlık yakışır, bize gönülleri kazanmak yakışır. Türkiye'deki her bir kardeşimizin sorunlarını çözmek için 6 yıldır çaba sarf ediyoruz. Önemli meseleleri çözdük, çözüm yoluna koyduk ve aynı kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz.''

Aleviliğe 32 sayfa ayrıldı

Milli Eğitim Bakanlığının düzenlemesiyle Aleviliğin de öğretime dâhil edilmesini sağladıklarını belirten Başbakan Erdoğan, bu düzenlemeler hayata geçirilirken sivil toplum örgütleriyle de görüşmeler yapıldığını söyledi.

Din kültürü ve ahlak bilgisi kitabında Aleviliğe 32 sayfa yer ayrıldığını anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Eğer bunlara yönelik bir tartışma varsa bunları yeniden düzenlemekte bir beis yoktur. Bakın ne diyorum ben, bu konuda, Alevilik konusunda bütün uzmanlar bir araya gelsin ve kendileri bir uzmanlık işi olan bu konuyu hazırlasınlar, biz bunu alıp din kültürü ve ahlak bilgisi kitabına koyarız. Hiçbir ön yargımız, bir sıkıntımız, bir derdimiz yok. Diyanet İşleri Başkanlığımız, Aleviliği konu alan yayınlar yaptı. Anayasamızdaki tanımıyla demokratik laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyetimiz bütün inanç gruplarına, mezheplere, dini anlayışlara eşit mesafede durmak, hepsinin din ve vicdan özgürlüğünü garanti altına almak durumundadır. İşte, biz de bunu yapıyoruz.

Bütün bunlarla beraber biz de Anayasamızda belirtilen bu özellikler çerçevesinde vatandaşlarımızın hak ve hukukunu güvence altına almak, herkese adil bir şekilde hizmet götürmek için çaba gösteriyoruz. Televizyon yayınları konusunda tabuları yıkan, ezberleri yıkan bir tavır içinde olduğumuzu eminim sizler de yakından takip ediyorsunuz. TRT-2 televizyonu, Muharrem ayı boyunca özel yayın gerçekleştirdi. Başta, Muharrem ayı olmak üzere yıl genelinde bu tür özel programlar artık TRT'de yer alacak. Hükümet olarak, parti olarak da birlik, beraberlik anlayışıyla sahiplenme, kucaklama anlayışıyla hareket etmeye devam edeceğiz.''

Sivas’a stadyum yapılacak

Sivasspor'un Süper Lig'de gösterdiği başarılara da değinen Başbakan Erdoğan, Sivas'a uluslararası karşılaşmaların da gerçekleştirilebileceği bir stadyum yapacaklarını bildirdi.