Gündem

Erdoğan'dan ABD'ye 'Öcalan posteri' tepkisi: Her şeyin karşılığı var!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rakka'da açılan Abdullah Öcalan posterine tepki göstererek, "ABD bunu nasıl izah edecek" diye sordu

20 Ekim 2017 18:56

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) IŞİD'den kurtardığı Suriye'nin Rakka kentinde Abdullah Öcalan posteri asılmasına sert tepki gösterdi. Erdoğan, ABD'nin Öcalan posterini izah etmesi gerektiğini belirterek, "Terörle mücadelede yanımızda değilsiniz, inanmıyoruz" dedi.

Erdoğan, "Lafa geldiği zaman PKK terör örgütüdür diyorsun, AB ülkeleri terör örgütüdür diyorlar. Fransa kendi devlet televizyonunun binasına terörist başının fotoğrafını astılar. İkili görüşmelerde yanınızdayız diyorlar. Yanımızda değiller, yanımızda olsalar böyle olur mu? Almaya'da polis nezaretinde her türlü bağırma çağırma var. Dürüst değiller. Ondan sonra da kalkıp bizden talepte bulunmasınlar. Bilsinler ki herşeyin bir karşılığı vardır" diye konuştu. 

D-8 Zirvesi’nin ardından Dolmabahçe’de basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ticarette milli paraya geçilmesini istedi. D-8’in genişletilmesi için de çalışma başlatılacağını söyleyen Erdoğan, İran'da bir D-8 üniversitesi kuracaklarını açıkladı.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

"D-8'i D-20'ye kadar çıkarabiliriz"

D-8'i genişletmekten de korkmayalım diyoruz. Görüştüğüm arkadaşlara bu teklifi de yaptım. Nitekim Dışişleri Bakanlarımız kendi aralarında görüştüler. Bu sayıyı D-8'i, D-20'ye kadar çıkarabiliriz. İran’da bir D-8 üniversitesi kuruyoruz. İran’a şükranlarımızı sunuyoruz.

"Eylem planında mutabık kaldık"

Üç kıtada temsil edilen D-8 teşkilatının yedi saygın üyesini, kıtaları birleştiren yedi tepeli İstanbul'da misafir ettik. Zirve sırasında D-8 ülkelerinden gelen dostlarımızla birlikte geçtiğimiz aslında 20 yılın muhasebesini yaptık. Teşkilatın kendini yenileyip geliştirmesi, geleceğe çok daha güçlü şekilde hazırlanması için hangi adımları atmamız gerektiğini istişare ettik. Üye ülkelerin müşterek duruşunu ortaya koyan İstanbul bildirisi de yine zirve kapsamında kabul edildi. Ayrıca kısa ve orta vadede gerçekleştireceğimiz hedefleri konu alan bir eylem planı üzerinde de mutabık kaldık.

“Geleceğimizi birkaç aktörün insafına bırakamayız”

20 yılı geride bırakan ve olgunluk çağına doğru yelken açan D-8'in günümüz dünyasında artık daha fazla görünürlük kazanması gerekiyor. Zirve oturumunda da belirttiğim üzere D-8 üyesi ülkeler olarak geleceğimizi birkaç uluslararası kuruluşun ve aktörün insafına bırakamayız.

Biz çevreyi kirleten, doğal kaynakları düşüncesizce tüketen, kazanç uğruna savaşı, çatışmayı, katliamları meşru gören bir kalkınma modelini asla benimseyemeyiz. Biz kendimiz rahat yaşayacağız diye milyarlarca insanın emeğini, alın terini sömüremeyiz. Kendilerinde on binlerce nükleer başlık olan ülkeler, binlerce nükleer başlık olan ülkeler başkaları yaparken 'Hayır yapamazsınız' deme hakkını acaba kendilerinde nereden buluyorlar? Bunu hangi adalet anlayışıyla açıklayacağız. 'Ben güçlüyüm, öyleyse ben ne dersem olur' mantığıyla mı yapacağız. İnsanı merkeze almadan, insana hak ettiği değeri vermeden hiçbir sorunun üstesinden gelemeyiz.

"İstihbarat noktasında kararlılık var"

D-8 ülkelerinin tamamında bir kararlılık var. Özellikle PKK olsun, FETÖ olsun bu konularda, buradaki ülkeler ellerinden gelen bütün gayreti göstereceklerini, bizden bazı bilgileri alma, —istihbaratı konuşuyorum- istihbarat noktasında her türlü dayanışmanın içinde olma kararlılığı var.

"ABD bunu nasıl izah edecek?"

Rakka'da terörist başının posterini orada bir yere asmışlar. Şimdi bunu Amerika nasıl izah edecek? Hadi buyurun. Lafa geldiği zaman 'PKK terör örgütüdür' diyorsun. Avrupa Birliği üyesi ülkeler 'terör örgütüdür' diyor. Peki Fransa kendi devlet televizyonunda binaya aynı şekilde terörist başının posterini astılar, polis de oradan seyrediyor. Bunu neyle izah edecekler? Terörle mücadelede dayanışma bu mu? Ama biz ikili görüşmeyi yaptığımız zaman diyorlar ki 'Biz terörle mücadelede yanınızdayız'. İnanmıyoruz, yanımızda değilsiniz, yanımızda olsanız polisinizle bunları korumazsınız. Almanya'da yürüyüş yapıyorlar, yürüyüş yaparken polis nezaretinde, güvenlik altında her türlü bağırma, çağırma, o posterlerle birlikte yürüyüş var. Dürüst değiller. Ben kendilerini önce dürüst olmaya davet ediyorum. Ondan sonra da kalkıp da bizden zaman zaman talepte bulunmasınlar. Bilsinler ki her şeyin bir karşılığı vardır.

İlgili Haberler