Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başakşehir Şehir Hastanesi'nin ilk etabının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin sağlık alanında pek çok Avrupa ülkesinde daha iyi bir konumda olduğunu belirtti. Erdoğan, "Türkiye sağlık hizmetlerinde bir destan yazmıştır. Sağlık sigortası olmayan neredeyse kimse yok" dedi.
Erdoğan konuşmasında CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yol; Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar'a ise sahra hastanesi göndermesinde bulundu. Erdoğan hastane açılışında yaptığı Cumhur İttifakı ve Bahçeli'ye vurgusu da dikkat çekti.
Erdoğan konuşmasında, "Başakşehir Şehir Hastanemizin hizmete giren bölümünün ilk etabının hayırlı olmasını diliyorum. Malum burası yap-işlet-devret anlayışı ile yapıldı. Onun için Rönesans ve ortağına da şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Temelini attığımız günden bu yana ‘Bu işi başaramayacaklar' diyenler çıktı. Türk müteahhit ve yabancı ortakla başardık. İkinci etabı ise Mayıs ayının 20'sinde açacağız." dedi.
Erdoğan, "Dünyanın Koronavirüs salgınıyla adeta kavrulduğu bir dönemde bu açılışı yapmamız şüphesiz çok daha önemlidir. Gelişmiş ülkelerin sağlık sistemlerinin dahi çöktüğü, insanların evlerinde, hastane koridorlarında yetersiz müdahaleyle öldüğü bir dönemde elimizdekinin kıymetini iyi bilmeliyiz. Türkiye yatak ve doktor sayısında değilse bile yoğun bakım yatağı sayısında üstünlüğüyle bu sürece oldukça avantajlı girmiştir. Şu anda bu hastanemizin bin 500’ün üzerinde yatak kapasitesi var. Kendi kendimize yeterli olmanın, hatta bunun ötesinde dostlarımıza yardım eli uzatabilmenin önemini yaşayarak görüyoruz." diye konuştu.
Erdoğan "Büyük idealler ile kurulmuş birliklerin, küresel yapılarını uluslararası kuruluşların anlamını yitirdiği bir dönemde Türkiye, kendi ayakları üzerinde durarak gücünü göstermiştir. Bu başarının gerisinde, özellikle şu 17-18 yılda kurmuş olduğumuz altyapı, hükûmetlerimiz döneminde attığımız adımların, inşa edilen eserlerin çok büyük önemi var." görüşünü savundu.
Adana'da büyükşehir belediyesinin kurduğu sahra hastanesine göndermede bulunan Erdoğan, "Bu dönem içinde kararlı bir adım attık. Fakat bir kongre merkezine panellerle ayrılmış hastane yapacağız demedik. Yeşilköy Havalimanı'nın bir bölümüne 45 günde hastane inşa edeceğiz, dedik. Şu anda bu hastanemizin inşası devam ediyor. Yine Sancaktepe’de aynı oda sayısına sahip bir başka hastaneyi daha yapıyoruz. Bunlar her odasında gerekli olan banyosu tuvaletiyle, bütün ihtiyaçlara cevap verecek şekilde yapılıyor. Bir şeyi daha burada hatırlatmam lazım. Yeşilköy’de aynı zamanda hava ulaşımı, Sancaktepe'de hava ulaşımı olacak şekilde tedbirimizi aldık. Sancaktepe’de iki ulaşım imkânımız var. Uluslararası camiayada hizmet verme imkânı yakalayacağız. Bunun için milletimin dikkatini çekmek istiyorum." ifadesini kullandı.
Erdoğan, "Hükûmete geldiğimizde milletimize Türkiye'yi eğitim, sağlık, emniyet, adalet üzerinde yükselteceğimizi söylemiştik. Sağlık alanında yaptığımız reformlarla, hem altyapıyı hem de sistemi güçlendirdik. Bakın bir de Derince’de devlet hastanesinin yanında 250 yataklı bir hastaneyi orada da aynı şekilde inşa ediyoruz. Ülkemizde genel sağlık sigortası kapsamı dışında kalan neredeyse kimse yoktur. Gücü olan primini ödeyerek, gücü olmayana devlet desteğiyle herkesi bu şemsiye altına aldık." düşüncesini dile getirdi.
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
Eskiden kelimenin tam anlamıyla dökülen dökülen, şifa değil dert kapısı olan hastanelerimizi binasından personeline kadar ambulansına kadar tamamen yeniledik. Hayalimiz olan şehir hastanelerini kurmaya başladık. Başbakan olduğumda bunu söyledim. Artık tüm dünyanın hayranlıkla takip ettiği bu proje kapsamında 10 şehir hastanesini hizmete aldık. Toplam yatak kapasitesi 13 bin 417'dir. Başakşehir Şehir Hastanemiz ise bu rakamı 16 bin 99'a çıkarıyor. 8 şehir hastanemizin büyük bölümünü yıl sonuna kadar, kalanları da önümüzdeki yıl hizmete almayı planlıyoruz.
Salgın süreci Türkiye'nin sağlık altyapısının gücü yanı sıra sağlık hizmetlerinin ücretsiz olarak verilmesinin önemini de göstermiştir. Az gelişmiş ülkelerin vatandaşları zaten kayda değer hizmetleri alamıyor, gelişmiş ülkelerde ise ancak parayla alınıyor.
Türkiye'de tamamen ücretsiz olan pek çok teşhis ve tedavide batı ülkelerinde nasıl büyük meblağlarla mümkün olduğuna rastlıyoruz. Ülkemizde 1,5 milyon vatandaşımızın ücretsiz şekilde evde bakım hizmet alabildiğini söylediğimiz Batılı dostlarımız sadece buna bile inanmakta güçlük çekiyor
Covid-19 hastalığının teşhisinde çok önemli olan bilgisayarlı tomografi cihazının mevcudu Avrupa'dan daha fazladır. Hükûmete geldiğimizde bu ülkede doğru dürüst ambulans bile yoktu. Bugün 5 bin 400 tam donanımlı araç ve 19 hava aracı ile en modern ambulans filolarından birine sahibiz.
Sağlık çalışanlarımızın sayısını 1 milyon 100 bine yaklaştırarak insan kaynağımızı tahkim ettik. Bugün, 1526 hastane, yaklaşık 4 bin tedavi kurumuyla milletimizin her köşesinde sağlık hizmeti veriyoruz.
Eskiden ancak İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerde alınabilen sağlık hizmetleri bugün en ücra yerlerdeki ilçelerimize kadar yayılmış durumdadır. Türkiye’nin sağlık harcamalarına ayırdığı miktar 2002 yılında 19 milyar lira bile bulmazken; bugün 190 milyar liraya ulaştı. Sağlık hizmetlerinden memnuniyet oranı ise yüzde 70’lerin üzerine çıktı. Görüldüğü gibi hangi açıdan bakarsanız bakın Türkiye sağlık hizmetlerinde bir destan yazmıştır. Aynı başarıya eğitimden ulaştırmaya, adalete kadar her alanda rastlamak mümkündür. Ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırarak, dünyanın en büyük 10 ekonomisi haline getirerek evlatlarımıza çok daha güçlü bir Türkiye bırakmak istiyoruz.
Beraberliğimizi, kardeşliğimizi güçlü tuttuğumuz sürece bu hedeflere ulaşmamıza kimse mani olamaz. Koronavirüs salgını sonrası yeniden kurulacak dünya düzeninde ülkemizi hak ettiği yere ulaştırmak için hep birlikte daha çok çalışacağız.
Şunu özellikle söylemek istiyorum, bir olmaya, beraber olmaya, kardeş olmaya hep birlikte Türkiye olmaya çok büyük önem veriyoruz, işte Cumhur İttifakı bunun için var. Cumhur İttifakı ile beraber sayın Bahçeli’yle el el verdiğimiz dayanışmayla inşallah yeni dönemde, yeni yatırımlarla, eserlerle ülkemizi bir adım daha yükseğe çıkaracağız.
Ülkemiz bugünlere darbeler, cuntalar, terör örgütler, vesayet, kutuplaşma, özenti dönemini geride bırakarak geldi. Şimdi de yeni ufuklara, yeni fikirleri, yeni heyecanları kucaklayarak yol alacağız. Tabii burada bir şeyi özellikle vurgulamak istiyoruz.
Az önce takdimiz yapılan 115 ventilatör (solunum cihazı) dışarıdan ithal edilerek geldi. Şu anda yerli ve milli olmak üzere 100 adet ventilatörü ülkemizde hamdolsun üretildi. Mayıs sonuna kadar ayda 5 bin üretme sözü verdiler. Ayda 5 bini üretmezlerse bilmeleri gerekir ki hesabını sorarız. Dünyaya bir örnek sunacağız. Bu noktada dünya vantilatör noktasında çok sıkıntılar yaşadı, yaşıyor. Biz bu süreç başarılı bir şekilde atlattık. Başakşehir Şehir Hastanemizin böyle bir sorunu olmayacak.
Yeşilköy ve Sancaktepe’de inşallah 1005 odasıyla devreye giriyor. Türkiye kendine yeter. Biz bize yeteriz. Hele hele ilaç sanayisinde de ilacımızı üretir hale geldiğimiz andan itibaren çok daha farklı adımları atacağız.
Arçelik, ASELSAN, Baykar, Biosis ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’na da çok teşekkür ediyorum. Buranın yolunu yarım yamalak bırakan İstanbul’un bir belediyesi var. Biz hamdolsun ki iktidarız ve hemen Ulaştıma Bakanlığımızı devreye soktuk. Yolu bir tarafta yapılıyor, metrosunu da yapıyoruz. Başakşehir Şehir Hastanesi’nin yanında da inşallah metro gelecek. Hastanemizin ulaşımda herhangi bir sıkıntısı olmayacak.