Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, muhalefete yüklenirken, "Milletimiz kendisine güven telkin etmediği gibi kazanımlarına gözünü dikenlere fırsat vermemiştir, vermeyecektir. Halkımızdan alamadıkları desteği provokatörler vasıtasıyla ülkemizin huzurunu kaçırarak elde etme peşinde olanlar yine hüsrana uğrayacaklardır" dedi.
Malatya'daki Tohma Köprüsü'nün açılış törenine canlı bağlantıyla katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye kalkınma mücadelesindeki gecikmişliğinin bedelini uzunca bir dönem ihmal edilmişlik, geri kalmışlık, fakirlik olarak ödemiştir. Milletimizin desteği ve teşvikiyle 18 yılda her alanda Türkiye'nin çehresini değiştirdik. Bugün Türkiye, küresel düzeyde yürütülen mega projelerin yarısından fazlasını tek başına gerçekleştiren bir ülkedir. Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmek için daha büyük projelere daha büyük yatırımlara yöneldik" dedi.
Erdoğan, "Biz bunları yaparken birileri ne diyor? En yetkili isimlerin marifetiyle, 'İktidara gelirsek tüm projeleri durduracağız' diyorlar. Gezi olaylar sırasında da karşımıza aynı taleplerle çıkılmış, tüm büyük projelerin durdurulması istenmişti. 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişindeki hedeflerden biri de büyük projelerimiz ve onları yürüten iş insanlarımızdı. Ülkemize yönelik sinsi hesaplar içinde olan her alçaklığın altından benzer gayetler çıktı. Türkiye'nin kalkınmasını, büyümesini, güçlenmesini istemeyen kim varsa hep bu projelerimize saldırdı" diye konuştu.
Erdoğan'ın açıklamasından satır başları şöyle:
"Bu köprümüzün Malatyamıza hayırlı olmasını diliyorum. Malatya Ovası'nın iki yakasını bağlayan bu köprü karayolu ve demiryolu hatlarıyla bölge ulaşımının can damarlarından biridir.
Türkiye kalkınma mücadelesindeki gecikmişliğinin bedelini, ihmal edilmişlik, geri kalmışlık, fakirlik olarak ödemişlik olarak ödemiştir. Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki kalkınma atılımı maalesef daha sonra akamete uğramış, sanayileşme hamlelerinin önü kesilmiştir. Rahmetli Menderes'in yeniden başlattığı kalkınma hamlesinin cevabı darbeyle verilmiştir. 80'lerde rahmetli Özal, yeni bir kalkınma atılımı başlatmıştır. Bu atılımda ülkemiz siyasi ve sosyal kaos iklimine sokularak yarım bırakılmıştır.
Hükümete geldiğimizde önceliklerimizin başına ülkemizi eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, toplu konuttan spora kadar her alanda projelerimizi yerleştirdik. Şehirlerimizi şantiyeye çevirdik. 18 yılda her alanda Türkiye'nin çehresini değiştirdik, hedeflerimizi sürekli büyüttük.
Ülkemizi dünyanın en büyük on ekonomisinden biri haline getirmek için daha büyük proje ve yatırımlara yöneldik.
Salgın krizi, gelişmiş ülkeleri bile sarsarken Türkiye'nin hedef büyütmesinin gerisinde böyle bir arka plan var. G20 ülkeleri arasında 2020'yi pozitif büyümeyle kapatabileceği anlaşılan 2 ülkeden biri Türkiye'dir. Bu sıkıntılı süreçte dahi sanayi, tarım, ihracatımız rekor üstüne rekor kırıyor. Her alanda sürekli hedef yükseltiyor, kapasitemizi artırıyor, üretim ağlarını genişletiyoruz.
Ulaşımdan sulamaya kadar tüm alanlardaki yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. İnşaası süren yatırımlarımızı yakından izliyor, aksaklıkların hızla telafisini sağlıyoruz.
Biz bunları yaparken birileri ne diyor? En yetkili isimlerin marifetiyle, 'İktidara gelirsek tüm projeleri durduracağız' diyorlar. Gezi olaylar sırasında da karşımıza aynı taleplerle çıkılmış, tüm büyük projelerin durdurulması istenmişti. 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişindeki hedeflerden biri de büyük projelerimiz ve onları yürüten iş insanlarımızdı. Ülkemize yönelik sinsi hesaplar içinde olan her alçaklığın altından benzer gayetler çıktı. Türkiye'nin kalkınmasını, büyümesini, güçlenmesini istemeyen kim varsa hep bu projelerimize saldırdı.
Zahirdeki beyanlara baktığımızda gördüğümüz şu: Bu zihniyet eline fırsat geçse şu köprüyü inşası bitmese durduracaktır.
Büyük Marmara Yolu ağımızın en önemli noktası olan 1915 Çanakkale Köprüsü'nün inşası hızla devam ediyor. Yusufeli Barajı'nın beton işleri bitmek üzere. Yüzlerce binlerce proje varken işleri oldukça zor demektir. Karşımızda işte böyle hastalıklı bir zihniyet var. Ülkemizin geri kalmışlığının sebebi bu zihniyetin eline kalmış olmasıdır. Şimdi gözünü uzaya diken, yüksek teknolojiye diken bir Türkiye var.
Ticaretimiz salgına rağmen sınırlı alanlar dışında işleyişini sürdürdü. Bu örnekleri aziz milletim savunma sanayimizden ihracatımıza kadar her alana teşmil etmek mümkündür. Milletimiz kazanımlarına gözünü dikenlere fırsat vermemiştir. Büyük ve güçlü Türkiye'nin önünde durabilecek bir güç tanımıyoruz.
Milletimiz kendisine güven telkin etmediği gibi kazanımlarına gözünü dikenlere fırsat vermemiştir, vermeyecektir. Halkımızdan alamadıkları desteği provokatörler vasıtasıyla ülkemizin huzurunu kaçırarak elde etme peşinde olanlar yine hüsrana uğrayacaklar.
Allah'ın izniyle büyük ve güçlü Türkiye inşasının önünde duracak kimse tanımıyorum.