Politika

Erdoğan: Kürt kökenli vatandaşlarımı istismar ediyorlar

Başbakan Erdoğan, bölge belediyelerinin Kürt kökenli vatandaşları istismar ettiklerini, kimlik siyaseti yaparak, oy toplamayı hedeflediklerini söyledi.

02 Kasım 2008 02:00

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bölge belediyelerinin Kürt kökenli vatandaşları istismar
ettiklerini, kimlik siyaseti yaparak, oy toplamayı hedeflediklerini ifade ederek,
"Çekirge bir atlar, iki atlar üçüncüde işi biter. Bunlar da fazla  atlayamayacaklar. Her geçen gün eriyecekler ve benim milletim bunlara gereken dersi er veya geç verecek. Şu anda geldikleri noktanın çok daha gerisine gidecekler. Niçin? Çünkü terörle demokrasi bir arada olamaz, bunu böyle bilelim" dedi.


Hakkâri Yüksekova'da TOKİ'nin temel atma töreninde ve AKP'nin Merkez İlçe Kongresinde yaptığı konuşmalarda şu mesajları verdi:
“Bizler 6 yıl boyunca Türkiye’yi adeta bir nakış gibi işledik. Bizzat ben bakan arkadaşlarım milletvekili arkadaşlarım ortak bir heyecanla ortak bir coşkuyla gece gündüz demeden çalıştık. Diyorduk ya uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece. Gidiyoruz gündüz gece. Ayrımcılığı hiçbir zaman kabul etmedik. Hiçbir ili birbirinden ayrı tutmadık.

Hakkâri’nin o eşsiz mavisini dünyaya tanıtmak mümkün. Yeter ki aşkımız olsun. Madenlerini doğal zenginlerini, yine Hakkâri’nin ülkemizin hizmetine sunmak mümkün. Bunların hepsi mümkün. Ama yeter ki bu terör denilen beladan kurtulmak zorundayız. Buralara yatırımcı girişimci gelemiyorsa terör belası sebebiyle gelemiyor.

Onların benim Kürt kökenli vatandaşlarıma sevdası aşkı yok. Sadece istismarları var sadece terörle nemalanmaları var.

Devlet olarak yol yapıyoruz. Onu engellemeye kalkıyorlar. Şemdinli de yapmakta olduğumuz, bombalanma sebebiyle yıkılmış olan evleri yapıyoruz engellemeye kalkıyorlar. Su getirmeye kalkıyoruz, okullar hastaneler yapmaya kalkıyoruz, müteahhitler tehditler alıyor. Devletin getirmek istediği hizmetlerini engellemek isteyen bu terör örgütü nasıl bu bölgeleri savunacak.

Özel sektör buraya gelir mi? Nasıl gelsin. Gelmez.

Eylemlere demokratik diyorlar. Benim vatandaşımın arabasını yakacaksın buna demokratik tepki diyeceksin. Dürüst olalım dürüst. Halkımdan isteğim şu, bunlara gereken tepkiyi hep birlikte koymak zorundayız.

Kimin Türkiye’yi Hakkâri’yi, diğer illerimizi nereye çekmeye çalıştığına dikkat edin. Sizi en kötü şartlara mahkûm etmeye çalışanlara dikkat edin. Birliğimizin bütünlüğümüzün arasına nifak sokmaya çalışanlara dikkat edin.

AB’ye katılım noktasında ilerliyoruz. Birçok reform gerçekleştirdik. Daha fazlasını da yapacağız. Türkiye’yi çağdaş bir ülke haline getirmek için yılmadan çalışıyoruz çalışacağız.

Türkiye’yi ekonomik anlamda dünyanın 17.si yaptık. Hedefimiz ilk 10’a sokmak. Terörün elinde terör yandaşlarının elinde istismar olarak kullandıkları ne varsa ortadan kaldıracağız.

İşkence iddiaları yalan

Son zamanlar İmralı’dakiyle ilgili işkenceye uğradığını söylüyorlar. Bakın biz göreve gelirken işkenceye sıfır tolerans dedik. İmralı’da işkence yok bunların hepsi yalan.

Yerel seçimler yaklaştığı için bir şey uydurmaları lazımdı. Bir gerekçe lazım. O gerekçede işkence uygulanıyor, bunun için biz demokratik eylemleri yapıyoruz. A’dan Z’ye yalan.

Daha önce zehirledi dediler. Avrupa’dan uluslar arası bu işle ilgili kişiler getirildi. Gittiler yerinde gerekli bu teşhisle ilgili ne gerekiyorsa bunları aldılar. Bütün testler yapıldı yapıldıktan sonra böyle bir şey olmadığına dair rapor verildi.

Şimdi de bunu çıkardılar. Bunlar yalan. Bunlar doğru değil.

Kürt vatandaşları aldatıyorlar

Benim Kürt kökenli vatandaşımı aldatma gayreti içine giriyorlar. Ne kadar illerde ilçelerde cam çerçeve indiririz. Bunun için kendilerine yandaş arıyorlar. Bu oyunlara gelmeyin. Yazıktır günahtır. Birliğimize beraberliğimize bunlar kurşun sıkıyorlar. Bir ve beraber olmaya mecburuz.

İşte en son 22 Temmuz seçimleri bir gerçeği ortaya koydu. Türkiye’de 81 vilayetten 80’i bir yerde toplandı.

Ben yine halkıma inanıyorum. Ama diyorum ki dayanışmamızı artıralım. Daha da güçlü olalım. O zaman kalkınma sürecimiz daha da hızlanacaktır.

Birileri yaşam standartları düşük olsun, okul hastane olmasın isteyebilir. Ama biz ülkemizi seviyoruz. İnsanlarımızın huzur ve mutluluğunu temin etmek bizim görevimizdir.

Birileri bu gelişmeleri kendi varlığına engel olarak da görebilir.  Biz halkımıza hizmetkâr olmak için yola çıktık.  Bizler onlara inat Hakkâri’yi elinden tutup kaldırmaya devam edeceğiz.