Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye ile İsrail arasında yeni bir barış sürecinin başlaması halinde Türkiye olarak üzerlerine düşen görevi yapacaklarını belirterek, ''Biz yine buna varız, yine koştururuz, adil bir neticenin alınmasını da isteriz'' dedi.
Başbakan Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, heyetler arası görüşmeler öncesinde Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda bir araya geldi.
Esad ve Erdoğan daha sonra ortak basın toplantısı düzenledi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Beşar Esad'a ''saygıdeğer Cumhurbaşkanı kardeşim'' diyerek hitap eden Erdoğan, Suriye ile tarihi bir süreci başlattıklarını ifade ederek, iki ülke arasında 51 mutabakat metninin imzalandığını belirtti.
İki ülke arasında bölgeye ve dünyaya örnek olacak ilişkilerin gelecekte daha da güçlenerek devam edeceğine inandığını dile getiren Erdoğan, ''Suriye, bizim Orta Doğu'ya açılan kapımız ve ikinci evimizdir. Türkiye de Suriye'nin Avrupa'ya açılan kapısı ve ikinci evidir'' dedi.
-''İKİ ÜLKE TEK KABİNE TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ''-
Erdoğan, Suriye ve Türkiye arasındaki tarihi ve kültürel yakınlığın, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi ile teyit edildiğini, imzalanan anlaşmalar çerçevesinde 10 Türk bakanı ve Suriyeli bakanların katıldığı toplantılarla adeta ''iki ülke tek kabine toplantısının gerçekleştirildiğini'' anlattı.
Görüşmeler kapsamında Suriye ve Türk iş adamlarının da bir çok bağlantı kurduklarını dile getiren Erdoğan, dün iki ülke Ulaştırma bakanlarının Gaziantep-Halep demir yolu hattının açılışını yaptıklarını hatırlattı. Erdoğan, ''Bu da çok çok anlamlıydı. İnşallah bunu Şam ve Hicaz demir yoluyla devam ettiririz. Tarih, yeniden o beklenen heyecanı, bizlere ve gelecek nesillere yaşatacak. Atılan adımların sosyal, ticari, kültürel anlamda çok büyük önemi olduğu ortadadır'' dedi.
Suriye'deki Süleymaniye Camini ve külliyesini bugün Beşşar Esad'la gezdiklerini anlatan Erdoğan, ''İnşallah onu da 2012 sonuna kadar bitirmek süretiyle burada farklı bir sürecin başlamasını, kültürel, tarihi anlamda gerçekleştirmiş olacağız. Gelecek nesiller bunu görmek suretiyle ecdatlarımızı hayırla yad edeceklerdir'' diye konuştu.
Yüz yüze ikili temasların ilişkilerin gelişmesine katkısı olacağını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
''7 yıl önce neredeydik, şimdi neredeyiz. 2 milyar dolarlık bir dış ticaret hacmine 2008 yılı sonuyla ulaştık, 3-4 yıl içinde biz bu rakamı 5 milyar dolara çıkaralım istiyorum. Bu irade her iki tarafta da var, bunu başarmamak için hiçbir sebep yok, bunu başarabiliriz. Biz kendimize Suriye ve Türkiye olarak inanıyoruz. Birileri şöyle demiş, böyle demiş... Biz kararı verdiğimize göre biz bu adımı atarız ve bunu başarırız. İş adamlarımızda ben bugün büyük bir coşku gördüm, hepsinde bir heyecan, aşk vardı. İnanç çok önemli, eğer inanırsak, azmedersek dağı bile deler geçeriz. Ferhat'a dağı deldiren o olmuştur. Bu mecazdır ama asolan bu hedefe ulaşabilmektir. Ben inanıyorum ki bu süreçte enerjide, eğitimde, bilişimde, turizmde, sanatta bütün bunların yanında şu anda diplomatik ilişkilerde atılan çok önemli adımlar var, hedeflere doğru yakınlaşma var. Bütün bunlarla birlikte çevrede de çok önemli adımları atmamız mümkün. Bugün imzalanan anlaşmalarda bunu görüyoruz.''
-''GAP'IN BİR DİĞER KATKISI ORTA DOĞU BARIŞINA OLACAKTIR''-
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Projesini (GAP) yürüttüğünü hatırlatarak, proje kapsamında Suriye'nin kuzey illerinde ortak adımlar atılabileceğine inandığını dile getirdi.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde çok büyük bir yatırım sürecinin başladığını ve yatırımların 2013 yılına kadar 25 milyar doları bulacağını anlatan Erdoğan, ''Bütün bunların bir diğer kazancı da Orta Doğu barışına katkısı olacaktır'' dedi.
Dicle ve Asi nehirleriyle ilgili projelerin de bölgedeki kuraklığı önleyeceğine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
''Bütün bu çalışmaların Türkiye ve Suriye arasındaki ilişkileri güçlendirmesine, mevcut işbirliğinin daha da genişletilmesine ve halklarımızın yararına çok önemli sonuçlar doğuracağına inanıyorum. Gerçekten şu anda Orta Doğu'da Türkiye ve Suriye'nin barışa olan katkısı tartışılmazdır. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi sadece Türkiye-Suriye arasında değil Irak-Suriye, Ürdün-Türkiye, Lübnan-Türkiye arasında... Bu tür çalışmalarını geliştirdikçe bölge bir barış bölgesi haline bu işbirliği konseyleriyle gelecektir. Buna da inanıyorum. Yeter ki birbirimizine olan dayanışmayı, paylaşım anlayışımızı artırarak geleceğe taşıyalım.''
Erdoğan, bugünün Gazze için de bir yıl dönümü olduğuna işaret ederek, Gazze'ye insanı yardım götüren konvoyun Türkiye ve Suriye'den sonra Ürdün'den geçerek Gazze'ye ulaşacağını söyledi.
Başbakan Erdoğan, ''Bu insanı yardımın Gazze'ye ulaşması lazım. Gazze'ye ulaşmasını engellemenin insan hakları noktasında ciddi sıkıntısı var. Bu konuda herkes üzerine düşeni yapmalı, bu yardım konvoyu Gazze'ye ulaşmalı ve orada yardım bekleyen insanlara bu yardım eli uzanmalıdır. Burada duyarlılık bekliyoruz, bu duyarlılığı istiyoruz'' dedi.
-SORULAR-
Erdoğan ve Esad, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan, Suriyeli bir gazetecinin sorusu üzerine, ''Türkiye'nin bölgesel olarak yapacağı çalışmaların İsrail'in tavrıyla ilintili olmadığını'' belirterek, şöyle konuştu:
''İkili olarak Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi oluşturduk. İkili olarak kendi aramızda bu çalışmalarımızı yapabiliriz buna mani bir hal yoktur. Yeter ki birbirimize inanalım, güvenelim. Bunun önünü kimse kesemez. Nitekim 350 milyon dolardan başladık, 2 milyar dolara geldik, inşallah ekonomik ilişkilerimiz 5 milyar dolara çıkabilir. Siyasi, ekonomik, kültürel, eğitim her türlü alanda bu çalışmalarımızı yapabiliriz, buna mani bir hal yok.''
Başbakan Erdoğan, ''Demokratik Açılım'' konusunun görüşmelerde ele alınıp alınmadığının sorulması üzerine, ''Ben sadece evet ya da hayır cinsinden cevap vereceğim, görüştük'' dedi.
-''İLLA ARA BULUCU OLACAĞIZ' DİYEMEYİZ''-
Suriye-İsrail arasındaki ara buluculuk konusunda İsrail'in tutumunda bir değişiklik görüp görmediğinin, doğrudan olmayan görüşmelere Türkiye'nin ara bulucu olarak katılıp katılamayacağının sorulması üzerine de Erdoğan, şunları söyledi:
''Durumdan vazife çıkaramayız. Türkiye'nin dolaylı ara buluculuğuna Suriyeli kardeşlerimiz 'evet' diyor, ama İsrail tarafı da 'evet' derse biz buna hazırız. İsrail 'Erdoğan taraftır, biz Türkiye'nin ara buluculuğuna olumlu bakmıyoruz' diyor. Biz kalkıp da 'illa ara bulucu olacağız' diyemeyiz. İsrail adres de gösterdi, Sarkozy'i ifade etti. Bu konuda da değerli kardeşim Sayın Esad'ın yaptığı açıklamadan dolayı kendilerine minnettarız, kendilerinin Sarkozy'inin ara buluculuğuna sıcak bakmadığını biliyoruz, dinledik, duyduk. Burada bir süreç şu anda çalışıyor. Türkiye'ye bir görev düşerse biz yine hazırız. Türkiye'de 5 raund çalışmalar yürüdü, son rauntta İsrail Başbakanı benim resmi konutumda 5 saat çalıştı ve değerli kardeşimle telefonla irtibat halinde olduk. Şu anda Dışişleri Bakanım Sayın Davutoğlu aynı şekilde o akşam telefonla bir mekik diplomasisi oluşturdu, ama Cuma günü bir iki kelimede sıkıntımız vardı. 'Cuma günü bunların üzerinde tekrar görüşelim' dendi, fakat Cuma gününün sonu gelmedi, Cumartesi günü Gazze'ye bombalar yağmaya başladı. Orada koptu. Kimde suç? Barış yanlısı kim, barış karşıtı kim? Biz bunu söyledik diye taraf olduk. Temenni ederiz ki yanlışlarını anlarlar, yeni bir barış süreci için adım atılırsa, bize de görev düşerse biz yine buna varız, yine koştururuz, adil bir neticenin alınmasını da isteriz.''
Başbakan Erdoğan ve beraberindeki Türk heyeti, basın toplantısının ardından Suriye Devlet Başkanı Esad'ın onurlarına verdiği akşam yemeğine katıldı.