Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Hatay'ın Dörtyol Emniyeti'nde, AKP Hatay Milletvekili Bayram Türkoğlu’nun oğlu İstemi Kağan Türkoğlu'nunda karıştığı tartışma sonrası polislerin teşhis için sıraya dizilmesinin yankış olduğunu söyleyerek, ''üzüntü verici bir durum'' dedi.
Erdoğan, ATV ve Ahaber'de ortak yayımlanan "Gündem Özel" adlı programda gazeteci Star gazetesi yazarları Elif Çakır ve Yusuf Ziya Cömert ile Sabah gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak ve Sabah gazetesi yazarı Sevilay Yükselir’in sorularını yanıtladı.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından bazıları şöyle:
'Tablo üzüntü verici'
''Konunun iki boyutu var aslında. Bir defa orada o ilçede benim gençlik kolları başkanının oradaki kantinde çalışması bir yanlıştır. Bu birincisi. İki, milletvekili oğlunun oraya gitmesi ve orada da tartaklanma olayının olması maalesef o da söz konusu.
Burada tabi polislerin karşısında bu şekilde çıkarılması yanlış bir olay. Polislerle böyle bir tespit gerecekse şikayetçinin onları görmesi fakat onların görmemesi gerekiyor. Burada çok ilginç bir düzenleme yapılıyor. Bu tezgahın içinde maalesef bir CHP milletvekili var, içerden de ona servisi yapanlar var. Oradaki durumu emniyet müdürü arkadaşımız maalesef iyi yönetememiştir. O tablo üzüntü vericidir. Gerekli kararı arkadaşlarımız verecektir.''
Cumhurbaşkanlığı iddiaları
Ben bu konuyla ilgili olarak, şu anda Cumhurbaşkanlığı seçimlerine iki yılı aşkın bir zaman var. Tabi Türkiye olarak bizim de çok işimiz var. Biz 2014 hedeflerini belirliyoruz, diğer taraftan 2015-2023 bunu da belirliyoruz. Bu olayın gündeme bu şekilde düşmesi bizi üzmüştür. Bizim sayın Cumhurbaşkanımızla aramızdaki mesafeyi kimse açamaz, kimsenin haddine değildir.
Basın müşaviri arkadaşımızın böyle bir şeyi girmesi haddine değildir. Cumhurbaşkanımızla aramızdaki şeyi biz kendimiz hallederiz. Biz fiili, hukuki durumları birlikte yaşadık. Kimse bizden bunun yeniden ispatını beklemesin. Biz bu iki yıllık süreçte bununla uğraşacak değiliz.
'Yerel seçim altı ay önceye alınabilir'
''Yerel seçim altı ay önceye alınabilir. Cumhurbaşkanımızla bizim aramızdaki hukuku bozmaya kimsenin yetkisi yoktur. Buradan kimseye ekmek çıkmaz, boşuna uğraşmasın.
Bugün başkanlık sistemi demokrasi dışı bir sistem değildir. parlamentosuyla hatta çift parlamentosuyla, bir milletvekillerinden oluşan iki senatolardan oluşan. Ben bunu illa böyle olsun iddiasında değilim. Bunun kararını milletimin vermesi lazım. Bunlardan niye kaçıyoruz?
Koalisyon hükümetlerinin olduğu batı çöküş sürecini yaşıyor. Eğer Türkiye bir istikrar yakaladıysa koalisyonlar hükümeti olmadığı için yakalamıştır. 10 senenin iki sır kelimesi vardır. Bir istikrardır, iki güvendir.
Bakın başkanlık sistemi olmadı, bir başkası var yarı başkanlık sistemi. O sistemde sizi koalisyona mahkum etmiyor. Benim tek başıma kararını vereceğim karar değil. Partimin de değil. Benim partimin oy sayısı yeterli olsa, parti içinde bunu tartıştırırım.
Bakıyorsunuz ana muhalefet hemen tersliyor. Tartışalım. Bunu sayın Özal, Demirel gündeme getirildi. Ama Tayyip Erdoğan bunu seslendirince feryat ediliyor.
Bu defa dedim ki, gelin partili cumhurbaşkanı olsun. Yahu kardeşim, hiçbir cumhurbaşkanının partisi yoktur diyebilir misiniz? Partiden gelmedi diye rahmetli Özal’a yahu bunun partisi yok diyebilir miydik? Hepsi de bal gibi, yıllarca başkanlıklarını yaptıkları partide icralarda bulunmuşlardır. Öyle krallık, padişahlık yok. Bunların hiçbiri bunlara benzemiyor.''
Erdoğan'ın A Haber'deki açıklamalarının tam metni için tıklayın...