Politika

Erdoğan'dan "Suriyeliler" açıklaması: Gönüllü geri dönüşleri vakarla yürüteceğiz, inşallah sayı artacaktır

11 Aralık 2024 15:25

T24 Haber Merkezi

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de bulunan Suriyelilerin ülkelerine gönüllü dönüşlerinde sayının artmasını temenni ettiklerini belirtti. "Eli kanlı Baas rejiminin son bulması ile inşallah Suriye'de huzura ve güvenliğe giden yolun kapıları açılmıştır" diyen Erdoğan, "CHP ve ortakları ne yaparsa yapsın, biz, gönüllü geri dönüşleri de inşallah vakarla yürüteceğiz" ifadelerini kullandı. 

Erdoğan'ın, AKP Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Dünya İnsan Hakları Günü Kardeşliğin Yüzü Programı"nda yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:

"Suriyeli kardeşlerimize muhabbetlerimi iletiyorum"

"BM İnsan Hakları Beyannamesi'nin 76. yılı için düzenlenen programda sizlerle bir araya gelmenin bahtiyarlığı içindeyim. Bölgemizde ve dünyanın farklı yerlerinde ümidini Türkiye'ye bağlamış kardeşlerime de selamlarımı gönderiyorum. Gazze'de ve işgal edilmiş Filistin topraklarında hayat mücadelesi veren kardeşlerimi selamlıyorum. Buradan milletimin dayanışma mesajlarını yoluyorum. 61 yıllık zulmün, baskının ardından özgürlüklerine kavuşan Suriyeli kardeşlerimize, Suriye'nin kahraman halkına da en derin muhabbetlerimi iletiyorum. Her yıl 10 Aralık'ta kutlanan Dünya İnsan Hakları Günü'nün, mağdur kardeşlerimiz ve tüm insanlık için hayırlar getirmesini diliyorum.

BM İnsan Hakları Beyannamesi, dünyada en çok referans verilen ama içeriğin uygulanmasında aynı hassasiyetin gösterilmediği belgedir. İlan edildiği dönemde insanlık için büyük umut edilen beyanname örselenmiş, gücü elinde tutan devletler tarafından kadük bırakılmıştır. En acı örneği bizim gönül coğrafyamızda yaşandı.

İsrail, bu toprakların asıl sahiplerini sürgün etmeye devam ediyor. Srebrenitsa'da 800 bin insanın hayatını kaybettiği soykırıma kadar farklı insan hakları ihlallerine şahitlik ettik. Suriye'de tarihin en vahşi zulmü yapılırken, lafa gelince demokrasi havarisi kesilenlerden hiçbir ses duyulmadı. Bölücü örgütlerin terör eylemlerinde vatan evlatlarımızı şehit verdik. İşkence ile katledilen nice insanımız oldu. 15 Temmuz gecesi 252 insanımız FETÖ'cü hainler tarafından kalleşçe şehit edildi. Eleştiri okları üzerimize yönelirken, caniler, batılı ülkeler tarafından kollanıp baş tacı yapıldı.

İnsan hakları günümüzde siyasallaştırılmış bir kavramdır. Çoğu zaman siyaset mühendisliği projelerinde araç olarak kullanılmakta. Sadece dünyanın belli bölgelerinde uygulanan imtiyazlı haklar olarak algılanıyor. İşin özünde renk, köken ve inanç üzerinden daraltılmış bir insan hakları tanımı yapılıyor.

"DEAŞ saldırdığında yüz binlerce Kürdü ülkemize kabul ettik"

İnsan haklarına riayette gerilemenin temel nedeni sınıfsal riyakâr politikalardır. Biz 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' tasavvuru sahibi milletiz. Millet olarak tarih boyunca nerede zulüm varsa, kimseden çekinmeden sesimizi yükseltip tavrımızı ortaya koyduk. Musevilere kapısını açıp hayatlarını kurtaran bizdik. İkinci cihan harbinde nazi vahşetinden kaçan farklı milletlere kapısını açan biz olduk. Kuzey Irak'taki Kürt kardeşlerimizi katliam pençesinden kurtaran yine biz olduk. DEAŞ'lı caniler Ayn El Arap'a (Kobani) saldırdığında bir gecede yüz binlerce Suriyeli Kürdü ülkesine kabul eden Türkiye'ydi, bizim hükümetimizdi. Ülkemiz merhametli bir millettir. Kapımıza gelene 'Türk müsün, Arap mısın, Kürt müsün' diye sormadık. Bizden yardım dileyene 'Müslüman mısın, Hristiyan mısın, Yahudi misin' diye sormadık. Kimliğine bakmadan sadece ülkemizin kapılarını değil, gönül dünyamızın kapılarını da ardına kadar biz açtık. Nerede bir masum ve mazlum varsa hakkını savunduk. Zulmü alkışlayanlardan değil, bedel ödeme pahasına hakkı tutup kaldıranlardan olduk. Hem Gazze mezaliminde hem Suriye krizinde kardeşlerimizi asla yalnız bırakmadık.

"Suriyeli komşularımızı 13 yıl boyunca en güzel şekilde misafir ettik"

86 bin tonluk insani yardımla Filistin'e en fazla destek sağlayan ülkelerdeniz. Lübnanlı kardeşlerimize ulaştırdığımız yardımlarla burada da elimizden geleni yapıyoruz. Ülke ve millet olarak insanlık sınavını başarı ile verdiğimiz yerlerin başında Suriye geliyor. İlk günden beri bu meselede durduğumuz yer belli, söz ve tutumumuz açıkça ortadadır. Türkiye, vicdan odaklı yaklaşmıştır. İnsanlığımızın sorumluluğu neyse, zor dönemde bunu yapmaya gayret ettik. Komşularımızı 13 yıl boyunca en güzel şekilde misafir ettik.

"Mesele Suriyeli mazlumlar olunca konuşmadılar"

Elbette bu süreci zehirlemek isteyenler de oldu. Eski CHP genel başkanı, nazivari nefret söylemleri ile milleti galeyana getirmeye çalışırken, vatanlarını bir gecede terk etmek zorunda kalan mazlumlara insafsızca saldırdılar. Bu garibanları hedef haline getirmekten utanmadılar. Üç beş oy için inancımıza yakışmayan tavırlara tevessül ettiler. Kimisi de menfaatlerini korumak için buna sessiz kaldı. Irkçı söylemler karşısında iki kelam etmediler. Mesele Suriyeli mazlumlar olunca konuşmadılar. İnsanlık kazandı, merhamet kazandı, dayanışma kazandı, yüce gönüllülük kazandı.

"İnşallah gönüllü geri gidişlerin sayısı da artacaktır"

Muhacirleri bile bile ölüme göndermek isteyenler, hem seçimlerde hem insanlık sınavında kaybettiler. Suriye hapishanelerindeki işkence ve ölüm merkezlerine bakınca, nasıl bir vahametten dönüldüğü daha iyi anlaşılıyor. Eli kanlı Baas rejiminin son bulması ile inşallah Suriye'de huzura ve güvenliğe giden yolun kapıları açılmıştır. İnşallah gönüllü geri gidişlerin sayısı da artacaktır. Faşist çevrelerin bu olumlu iklimi sabote ettiğini görüyoruz.

"CHP ne yaparsa yapsın biz gönüllü geri dönüşleri vakarla yürüteceğiz"

Bunlar yıllarca şahsımıza 'diktatör' iftirası attılar. Sadece bize değil, Türk demokrasisine de iftira attılar. Diktatör kime denir görmek istiyorlarsa, Suriye'den gelen hapishane görüntülerini seyretsinler. Diktatörün ne olduğunu öğrenmek istiyorlarsa, gitsinler yere göğe sığdıramadıkları Baas'ın günah galerisine baksınlar. Yaptıklarından mahcubiyet duyması gereken CHP'nin, Şam'daki müttefiklerini kaybetmenin kuyruk acısıyla mülteci düşmanlığını köpürtmesi utanç vesikasıdır. CHP ve ortakları ne yaparsa yapsın, biz, gönüllü geri dönüşleri de inşallah vakarla yürüteceğiz."