Politika

Erdoğan, "Cumhurbaşkanına alenen hakaret" ve "iftira" suçlamasıyla bir tazminat davası da Özel'e açtı: "Mitingde galiz ifadelerle Erdoğan'ı hedef aldı"

01 Kasım 2024 20:28

T24 Haber Merkezi

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Özgür Özel hakkında, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasını protesto etmek için Esenyurt'ta yapılan mitingdeki konuşması gerekçesiyle 'Cumhurbaşkanına alenen hakaret' ve 'iftira' suçlarından suç duyurusunda bulundu, 1 milyon liralık manevi tazminat davası açtı. Dava dilekçesinde Özel'in dün Esenyurt Belediyesi önündeki konuşmasında "galiz ifadelerle doğrudan Erdoğan'ı hedef aldığı" belirtildi. Erdoğan, bir tazminat davası da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na açmıştı.

Erdoğan'dan İmamoğlu'na 1 milyon liralık "Ahmet Özer" davası: "İmamoğlu başarılarını kabullenemediği Erdoğan için 'Seçimlerde eli sopalı' dedi"

Özgür Özel, seçim çağrısı yaptı, İstanbul Başsavcısı Akın Gürlek'e yüklendi: Sen Erdoğan'ın Zekeriya Öz'üsün!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Ahmet Özel tarafından İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan suç duyurusu dilekçesinde, Özel'in dün Esenyurt Belediyesi önündeki konuşmasında "galiz ifadelerle doğrudan Erdoğan'ı hedef aldığı" belirtildi.

"Cumhurbaşkanlığı makamının, Türk milletinin itibar ve şerefine karşı suç işledi"

AA'da yer alan ahbere göre Özel'in, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en üst makamı olan Cumhurbaşkanlığı makamının itibar ve şerefine karşı açıkça suç işlediği" kaydedilen dilekçede, "Söz konusu suç teşkil eden konuşma görüntüleri ve içerikleri bütün kamuoyu önünde, görüntülü ve yazılı basın vasıtasıyla da tekrar edilmiştir" denildi.

Dilekçede, Özel'in üzerine atılı suçlardan en üst sınırdan cezalandırılması için gerekli işlemlerin yapılması talep edilerek, "Türkiye Cumhuriyeti, Cumhurbaşkanlığı makamı nezdinde ve Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan özelinde ağır bir hakarete uğramıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve Türk milletinin itibarına ve şerefine karşı alenen suç işlenmiştir" ifadeleri yer aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meral Akşener hakkındaki dava ve şikâyetlerini geri çekti

CHP'li isimlerden Erdoğan'ın Akşener'e açtığı davaları geri çekmesine tepki: "Yaşamımın en büyük utancı olurdu"

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın terör örgütleriyle mücadelesi herkesçe malum"

Özel'in konuşmasının içeriğine de yer verilen dilekçede, "Erdoğan'ın darbeciye, terör elebaşına, komplocuya ve diktatöre benzetildiği" vurgulanarak, "Şüphelinin müvekkili hedef alan ağır, tahammül edilmesi imkansız hakaret ve ithamları içerir yalan iddialara dayalı beyanları çok geniş kitlelere ulaşarak, müvekkilin aşağılanmasına, toplum önünde küçük düşürülmesine ve yıpratılmasına sebep olmuştur" denildi.

Dilekçede," Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın terör örgütleriyle mücadelesinin herkesçe malum olduğu, Özel tarafından yapılan benzetmelerin Cumhurbaşkanlığı makamını, Türkiye Cumhuriyeti'nin saygınlığını zedelediği" belirtildi, Özel'in herhangi fikri bir kanaatin sınırlarını aşan, devletin kurumlarını da aynı şekilde aşağılayan tahrik edici ve sövgü ifadeleriyle Erdoğan'a hakaret ettiği savunuldu.

"Bakanlık ve mahkemenin verdiği karar, Erdoğan vermiş gibi gösterildi"

Dilekçede, Özel'in Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasıyla ilgili "Dün yaşanan süreç tamamen hukuksuzluk, tamamen usulsüzlük, tamamen bir kumpasın tüm işaretlerini barındırmaktadır" sözleriyle İçişleri Bakanlığı'nın ve mahkemelerin verdiği bir kararı Erdoğan'ın vermiş olduğu bir karar gibi gösterdiği anlatıldı.

Suç duyurusu dilekçesinde, Özel'in sözleriyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hem ülke hem de dünya kamuoyunda öcü, makamını da saygınlıktan uzak bir makam gibi göstererek çok ciddi ve ağır bir suç işlediği ifadelerine yer verildi.

Dilekçede, Özel'in Türk Ceza Kanunu'nun "Cumhurbaşkanına alenen hakaret" ve "iftira" maddelerine göre cezalandırılmasının sağlanması için gerekli soruşturmanın yapılarak kamu davası açılması talep edildi.

"Erdoğan'ın onur, şeref ve saygınlığına saldırı mahiyetinde "

Dilekçede, Özel'in Esenyurt mitingindeki konuşması sırasında devlet organları ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik hakaret ve iftira niteliği taşıyan ifadeler kullandığı aktarıldı. Özel'in söylemlerinin, Erdoğan'ın onur, şeref ve saygınlığına saldırı mahiyetinde olduğu ve kanunlarla koruma altına alınan kişilik haklarına yönelik ağır saldırı teşkil ettiği vurgulanan dilekçede, "Kamu nezdinde müvekkilimin itibarını sarsma amacı güdülmüş, davalının bu kasıtlı eylemiyle kamuoyunda müvekkilime yönelik güvensizlik ortamı yaratılması amaçlanmıştır. Müvekkilim Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın terörün her türlüsüne karşı olan duruşu herkesin malumudur" ifadeleri kullanıldı.

Suç duyurusunda Özel'in "diktatör" ifadesine vurgu

Özel'in konuşması sırasında Erdoğan'a göndermede bulunarak, hakkında "diktatör" ifadesini kullandığı ve "sarf ettiği sözlerin Erdoğan'a yönelik akla mantığa sığmayacak ifadelerden oluştuğu" aktarılan dilekçede, "Davalının ağır hakaret ve iftira niteliğindeki söylemleri medya yoluyla tüm ülkede yayınlanmış ve müvekkile atılan iftira tüm ülke nezdinde alenileştirilerek müvekkilin manevi bütünlüğüne telafisi mümkün olmayacak şekilde saldırıda bulunulmuştur." denildi.

"Şahsına yapılan saldırı geniş kitlelere ulaştı"

Dilekçede, Erdoğan'ı itibarsızlaştırmaya yönelik kasıtlı ve gerçek dışı ifadelerin "eleştiri sınırlarını aştığına" vurgu yapılarak, şu ifadeler kullanıldı:

"Müvekkilimin görevine yönelik çarpıtılmış iddiaların ortaya atılmış olması, yapılan bu ihlalin ulusal bir televizyon kanalında yayınlanarak alenileştirilmesi yani basın yoluyla gerçekleştirilmesiyle, müvekkilimin şahsına yapılan saldırı daha geniş kitlelere ulaşmaktadır. Böylece müvekkilimi hedef alan suçlayıcı ve kamuoyunun husumetine maruz bırakan ifadeler toplumun pek çok kesimine ulaşarak hakkında olumsuz bir algı oluşmasına sebep olmaktadır."

Meydana gelen manevi zararın telafisinin mümkün olmadığına işaret edilen dilekçede, "Müvekkilimin zarar ve mağduriyetinin bir nebze olsun azaltılması amacıyla sayın mahkemeye başvurarak, dava konusu eylem için 1 milyon TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etme zorunluluğu doğmuştur" ifadelerine yer verildi.


CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklandı

Prof. Dr. Ahmet Özer, 31 Mart seçimlerinde CHP ve DEM Parti'nin "kent uzlaşısı" kapsamında, CHP'nin Esenyurt adayı olmuş ve yüzde 49 oy oranıyla belediye başkanı seçilmişti. Özer, 30 Ekim sabahı hakkında yürütülen "PKK/KCK örgüt üyeliği" soruşturması kapsamında ev baskınıyla gözaltına alındı. Evinde, arabasında ve belediye binasında arama yapıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açıklamasına göre, aynı zamanda akademisyen olan Özer'in, geriye dönük yapılan 10 yıllık inceleme kapsamında, görüştüğü 694 kişinin "örgüt mensubu olduğu" iddia edildi. Açıklamaya göre, belediye başkan adayı olduğunda adli sicili soruşturulan Özer'in, hakkında telefon dinlemesi uygulandığı, konuşma dökümlerinin oluşturulduğu, fiziki takibe alındığı ve hesap hareketlerinin incelendiği öğrenildi. Soruşturmanın üç ay önce başlatıldığı, Özer'in KCK'lı Remzi Kartal'la yapılan görüşmesinin ise çözüm süreci zamanı 2015'te gerçekleştiği öğrenildi. 

CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklandı: Soruşturma 3 ay önce başlatılmış, 10 yıllık inceleme yapılmış

Ahmet Özer'in ifadesi ortaya çıktı: Hepsi uydurma, kayyım atanmasının alt yapısı oluşturuldu; Remzi Kartal Van vekiliydi, aynı aşirete mensubuz, ailesini tanırım

Özer'in ifadesi: Hepsi uydurma, kayyım atanmasının alt yapısı oluşturuldu

Özer, yaklaşık 12 saatlik gözaltı süresinin ardından gece yarısı "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklandı. Hakimlik ifadesinde suçlamaları kabul etmediğini söyleyen Özer, "Ben 1,5 milyonluk şehrin belediye başkanıyım, çağrılsaydım koşa koşa ifade vermeye gelirdim. Bunların hepsi uydurma, zorlama siyasi atraksiyonlar ile görevden alınmam için uydurulmuştur. Kayyım atanmasının alt yapısı oluşturulmuştur" dedi.

Özer, "10 yıldan fazladır CHP'ye mensubum, en son seçimde aday oldum, İmamoğlu'nun danışmanlığını yaptım, Devlet Planlama Teşkilatı'nda Recep Yazıcıoğlu ile görev yaptım, bugüne kadar bir şey yok, 10-15 yıl önceki bir takım olaylar gündeme getirilerek görevimden uzaklaştırılmaya çalışılıyor" diye ifade verdi. 

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in avukatı: Kumpas çok açık; evini kiraladığı öğrencinin amcasının 'örgütten davası var' diye örgütle ilişkili gösteriliyor

İmamoğlu: Ahmet Özer aday olduğunda adli sicilini soruşturdunuz, temiz kâğıdı verdiniz; 6 ayda ne değişti?

"Terör örgütüyle bağını" gösteren “en önemli görüşme” başsağlığı konuşmasıymış

İstanbul Başsavcılığı’nın Özer hakkındaki tutuklamaya sevk yazısında, Özer’in “Terör örgütüyle bağını gösteren en önemli telefon konuşmasının”, üç kardeşi hakkında "örgüt üyeliği"nden işlem yapılan Mehmet Kaya isimli kişiyle, annesinin vefatından sonra başsağlığı için yaptığı telefon görüşmesi olduğu belirtildi.

Özgür Özel: Erdoğan'ın bu işi bildiği ortada, Esenyurt ile başlayan adımın İBB üzerinden devam ettirilebilmesi, kötücül aklın yapmayacağı iş değil!

 
 

Savcılık ifadesi sürerken "Esenyurt Belediyesi'ne kayyım atandı" iddiası

Özer'in savcılık ifadesi sürerken, İçişleri Bakanlığı tarafından Esenyurt Belediyesi'ne Beşiktaş Kaymakamı Oğuzhan Bingöl'ün kayyım olarak atandığı öne sürüldü. Haber ilk olarak, Sabah gazetesi ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik tarafından servis edildi. Ancak Atik, 15 dakika sonra yeni paylaşımda düzeltmeye gitti. T24'e açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, "Biraz evvel TBMM'de iktidar kulisinde konuştuğumuz İçişleri Bakanı böyle bir işlemin yapılmadığını söyledi. Ancak Sulh Ceza Hakimliği'nden tutuklama kararı çıkarsa daha sonra işleme bakacaklarını ifade etti. Biz hepimiz bu memlekette bu cümlelerin satır aralarının ne anlama geldiğini biliyoruz" dedi.

Avukatı: Kiracısı olan öğrencinin amcasının 'davası var' diye ilişkili gösteriliyor

T24'e açıklama yapan Ahmet Özer'in avukatı Şevket Tuci, "Müvekkilimize kumpas kurulduğu açık. Örneğin Mehmet diye biriyle görüşüyor. Mehmet'in kardeşi örgütle ilişkili ama Mehmet'in sicili temiz, bundan suçlanıyor. Mesela Ahmet Özer evini kiraya veriyor. Kiralayanlar öğrenci, ev kirasını da öğrencilerden birinin amcası ya da babası. Kirayı ödeyen kişinin örgütten davası var diye bununla ilişkili gösteriliyor" dedi. 

Tutuklanan Ahmet Özer hakkındaki “en önemli görüşme” başsağlığı konuşması çıktı

Beyoğlu Kaymakamı özel onaylı terfi aldı, bir gecede vali yardımcısı olup kayyım atandı

Özer'in 30 Ekim'de tutuklanmasının ardından 31 Ekim sabajı yerine kayyım atandı. Önceki geceye kadar Beyoğlu Kaymakamlığını yürüten Can Aksoy’un kayyım olarak atandığı İçişleri Bakanlığı’nca duyuruldu. Esenyurt Belediyesi’ne Beyoğlu Kaymakamı Can Aksoy’un getirilmesi kararı sonrasında Aksoy, İçişleri Bakanlığı’nca özel vekalet onayı ile İstanbul Vali Yardımcılığı’na terfi ettirildi. Vekaletli terfi onayının İstanbul Valiliği’ne ulaşmasının ardından, bu kez valilik onayı ile Esenyurt Belediye Başkanlığı’na kayyım atandı.

Esenyurt kayyımına “özel onaylı terfi”: Bir gecede vali yardımcısı yapıldı, sonra kayyım olarak atandı

 

Ahmet Özer kimdir?

Prof. Dr. Ahmet Özer, lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi’nde tamamladı. Ardından, Hacettepe ve ODTÜ’de sosyoloji ve bilim felsefesi alanlarında yüksek lisans yaptı ve Hacettepe’de “Güneydoğu Anadolu Projesi'nin (GAP) Sosyo Ekonomik ve Politik Boyutları” başlıklı çalışmasıyla doktora derecesini aldı.

1991-1997 yıllarında 145 belediyeyi içeren GAP Belediyeler Birliği'nin Genel Sekreterliği görevini yürüttü. Ayrıca akademik hayatı boyunca Mersin Üniversitesi, Süleyman Demirel Üniversitesi ve Toros Üniversitesi gibi çeşitli üniversitelerde öğretim üyeliği yaptı, bu kurumlarda rektör yardımcılığı, dekanlık ve bölüm başkanlığı gibi görevler üstlendi.

Ulusal ve uluslararası alanda 30’dan fazla kitap yayımladı, kentleşme ve yerel yönetimler üzerine çalıştı. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde, DEM Parti'yle yapılan "kent uzlaşısı" kapsamında CHP’nin Esenyurt Belediye Başkan adayı oldu. Yüzde 49 oy olarak sandıktan çıkan birinci isim oldu.

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer kimdir?


Hakkari Belediyesi'nden sonra ikinci tutuklama

31 Mart'taki seçimde Hakkari Belediye Başkanı seçilen Mehmet Sıddık Akış da yargılandığı dava kapsamında 3 Haziran'da Van'da gözaltına alınmış ve İçişleri Bakanlığı tarafından aynı gün görevden alınarak yerine Vali Ali Çelik kayyım olarak atanmıştı. İçişleri Bakanlığı, görevden almaya ilişkin Akış hakkında "terör örgütü üyeliği" ve "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla açılmış bir davayı ve sürmekte olan bir soruşturmayı gerekçe göstermiş, Akkış 5 Haziran'daki duruşmada ise 19 yıl 6 ay hapis cezası alarak tutuklanmıştı.