"Büyük ve güçlü Türkiye idealimize giden yolda bundan sonra da YASED'in yapıcı rolünü devam ettireceğine inanıyorum.
Tüm dünya ile bütünüyle beraber ülkemizi de etkileyen Koronavirüs salgını yayılmaya devam ediyor. Türkiye gibi sağlık altyapısı güçlü sosyal güvenlik sistemi sağlam ülkelerin salgının etkilerini daha kolay yönettiğini görüyoruz.
Bir taraftan yeni hastanelerle sağlık sistemimizi tahkim ederken diğer taraftan ekonomik istikrar kalkanı ve sosyal koruma kalkanı ile girişimcimizin, esnafımızın, dezavantajlı kesimin yanında oluyoruz.
Milletimizin sağlığından en küçük taviz vermediğimiz gibi, hesapsız kitapsız adımlardan da uzak duruyoruz.
Covid-19 salgınında birçok ülke ekonomik bakımdan durgunluk yaşarken, Türk ekonomisi hamdolsun toparlama sürecini başarıyla yürütüyor. Üçüncü çeyrekte elde ettiğimiz güçlü büyüme oranını, ülkemizin bu süreçteki başarısının bir tescili olarak değerlendiriyoruz. Dünyada dengeleri alt üst eden bu salgın, bizim gibi üretim kapasitesi yüksek ülkelerin önünde yepyeni fırsat pencereleri açtı.
Satın alma gücü paritesine göre, dünyanın en büyük 13., OECD'nin ise en büyük yedince ülkesiyiz. Dünyada en fazla ziyaret edilen altıncı ülke konumundayız.
Tüm dünyada, doğrudan yatırımların azaldığı bir dönemde biz, yatırımlarını artıran nadir ülkelerden biri olduk.
2002'den bu yana çektiğimiz 220 milyar dolarlık doğrudan yatırımı uluslararası girişimcilerin Türkiye'ye güvenin tezahürü olarak görüyoruz.
Son 18 yılda, ekonomi, ticaret ve yatırımlarda elde ettiğimiz tüm kazanımları demokraside ve hukukta attığımız adımlara borçluyuz. Maruz kaldığımız onca saldırıya rağmen daha demokratik bir Türkiye idealinden asla vazgeçmedik. Türkiye'y, Cumhuriyet tarihinin en büyük demokrasi ve kalkınma hamlesiyle tanıştırdık. Bugün elini vicdanına koyan herkes, ülkemizin 18 yıl öncesine göre hayal dahi edilmeyecek bir yerde olduğunu görüyor.
Ülkemizde hukuk, demokrasi ve ekonomide yeni bir reform seferberliği başlattık. En geniş zeminde, en kapsamlı mutabakatla kimseyi dışlamadan bu süreci yönetmeyi arzu ediyoruz. Türkiye'nin büyümesi ve güçlenmesiyle ilgili fikri, yapıcı eleştirisi olan herkese kapımız açıktır. Ülkemiz 2023 hedeflerine ancak 83 milyonun hep birlikte omuz ve destek vermesiyle ulaşabilecek. Güçlü bir ekonomi için 83 milyonun bir ve beraber olması birlikte geleceğe yürümesi şarttır.
Ülkemizi yerli ve uluslararası yatırımcılar nezdinle riski az, güveni yüksek, kazancı tatminkâr bir cazibe merkezi haline getirmekte kararlıyız. Önümüzdeki dönemde gerçekleştirebileceğimiz ilave reformlarla yatırım ortamını daha da iyileştireceğiz.
Altını çizerek ifade etmek isterim ki 18 yılda uluslararası müteşebbisleri asla yabancı yatırımcı olarak görmedik. Kendi insanımıza hangi imkanı sağlıyorsak Türkiye'ye güvenen tüm girişimcilere aynı imkanı sağlıyoruz.
Dünyanın dört bir yanındaki yatırımcılara 'gelin, Türk misafirperverliğinin farkına varın' diyorum. İlgili bakanlıklarımız ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisimizin sizlere gereken her türlü desteği sunmaya hazır olduğunu söylemek istiyorum. "
