Politika

ERDOĞAN: CHP MHP'NİN KUYRUĞUNA TAKILDI ADIYAMAN (A.A)

25 Temmuz 2010 17:15

-ERDOĞAN: CHP MHP'NİN KUYRUĞUNA TAKILDI ADIYAMAN (A.A) - 25.07.2010 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''MHP Meclise girdiğinde CHP'nin kuyruğuna takılıp gidiyordu. Şimdi görüyoruz ki roller değişti. Görüyoruz ki artık CHP, MHP'nin kuyruğuna takılmış gidiyor'' dedi.  Erdoğan, partisince Adıyaman Emniyet Meydanı'nda düzenlenen referandum mitinginde yaptığı konuşmada, şunları söyledi: ''Önceki gün CHP'nin Genel Başkanı Malatya'da konuştu. Buradan oraya gidiyorum. Hakaret ediyor, çirkin benzetmelerde bulunuyor, sövüyor. MHP ile aynı dili, aynı üslubu, aynı çirkin hakaretleri, aynı yıkıcı kavram ve kelimeleri kullanıyor. Biz AK Parti olarak kurulduğumuz günden itibaren siyasete seviye kazandırmanın, siyasetin üslubunu temizlemenin, siyaseti bir hizmet aracına dönüştürmenin mücadelesini veriyoruz, ama maalesef bu beyefendiler siyasetin seviyesini, üslubunu aşağılara çekmek için ellerinden geleni yapıyor. Taşıma su ile değirmen işte bu kadar döner. Medyanın üfürmesi ile şişen yelken açık denizde alabora olup gider. Yandaş medyanın gazına gelenler havaya karışıp giderler. Yani manşetle gelenler manşetle giderler. Kendi arkadaşlarına, kendi dostlarına, kendi liderlerine ihanet edenler başka ihanetlerin mağduru olurlar.  İşte görüyorsunuz, ayakları dolanmaya başladı. Ağızlarından çıkanı saatler geçmeden düzeltiyorlar. Kendi söylediklerini daha yatsı olmadan yalanlıyorlar. Normal zamanda içlerinden geleni söylüyorlar, ama azarı işitip anında çark ediyorlar. Ben Adıyaman'dan muhalefet partilerine, tasavvuf diliyle 'edep ya hu' diyorum. Kendilerinden edep etmiyorlarsa, kendilerine oy vermiş o nezih insanlardan edep etmiyorlarsa bile çocuklardan, gençlerden edep etmelerini kendilerine tavsiye ediyorum. İşte AK Parti ile  diğerlerinin farkı budur.'' Erdoğan, dünyada gündemi belirlenen değil, gündem belirleyen bir Türkiye'nin olduğuna işaret ederek mazlumların, mağdurların, hakkın ve hukukun savunucusu bir Türkiye'nin olduğunu kaydetti.  Göreve geldiklerinde Merkez Bankasının kasasında 26,5 milyar dolar olduğunu anımsatan Erdoğan, bu rakamı 75 milyar dolara yükselttiklerini ifade ederek, ''Çıkmış bunlar konuşuyor. Kasaya bak kasaya, ödenen borçlara bak'' diye konuştu. Erdoğan, göreve geldiklerinde borç oranının milli gelire oranını yüzde 74 olduğunu, ''100 liranın 74 lirası borçtu, şimdi bunu 45'e düşürdük. Nasıl oluyor bu? Yolsuzlukların olduğu bir iktidar bunu yapabilir mi? Kazanan bir iktidar, dürüst bir iktidar bunu yapar ve ben iddia ile söylüyorum'' diye konuştu. Demokrasinin kalkınmanın temel şartı olduğuna işaret eden Başbakan, ''Özgürlük, ilerlemenin temel şartıdır. Hukuk, ekonomik büyümenin temel şartıdır. Eğer demokrasi gelişmiyorsa o ülke kalkınmaz. Eğer özgürlükler artmıyorsa o ülke ilerlemez. Eğer hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukuku egemense o ülkenin ekmeği çoğalmaz. O ülke büyümez. On yıllar boyunca bu ülkeden demokrasiyi esirgediler. Yasaklara mahkum ettiler ve on yıllarca bu ülkeye özgürlüğü, temel hakları çok gördüler. İşte bu yasakçı zihniyet demokrasiye yaptığı müdahalelerle bu ülkeyi her on yılda bir geriye götürdü'' diye konuştu. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Şimdi çıkmış CHP diyor ki 'Biz başörtüsü sorununu çözeriz'. Dürüst ol be, doğru ol be. Parlamentoda, genç kızlarımızın üniversitelere başörtülü olarak gitmelerine, eğitim özgürlüğünü sağlamalarına yönelik 411 oy çıktığı zaman onu Anayasa Mahkemesine kim götürdü? Onun altında senin imzan vardı, arkadaşlarının da imzası vardı. Onlar siyaseti yıllarca böyle yaptılar. İki anahtar gösterdiler, hanginiz aldınız iki anahtarı? 'Apartman dairesi' dediler, hanginiz iki apartman aldınız? Yaptıkları hep bu. Şimdi ne diyor 'Bütün yoksul vatandaşlara asgari ücret vereceğim' diyor. Ya doğru ol. Doğru ol be, yalan söyleme.'' Medyaya da seslendiğini belirten Erdoğan, ''Niye? Çünkü onlar da dürüst davranmıyor tabii bir kısım medya. Ben buradaki arkadaşlarımı tenzih ederim. Patronlarını, genel yayın yönetmenlerini uyarıyorum. Niçin bunları yazmıyorsunuz? 411 parlamentodan çıktığı zaman bunu Anayasa Mahkemesine kim götürdü? CHP götürdü. Niçin şimdi bunlar söylenirken kalkıp da bunu söylemiyorsun?'' diye konuştu.      Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Benim halkım bunu yutmaz, yutmayacak. İnşallah Adıyaman özgürlüklere, demokrasiye gerçek manada 'evet' diyerek bu zihniyeti, bu hayırcı zihniyeti dışlayacak. Bunları iteleyecek, öteleyecek. 'Niye siz dürüst değilsiniz?' diyecek. Bunlar milli iradeye müdahale ettiler. Ülkenin itibarını zedelediler, vesayeti hakim kıldılar. Ülkenin demokrasisini gerilettiler. 12 Eylül'ün dayattığı antidemokratik anayasada en kapsamlı, köklü ve en demokratik değişikliği yapıyoruz. Türkiye'nin önünü açıyoruz. Türkiye'yi zincirlerinden, prangalarından kurtarıyoruz. Bu bir AK Parti projesi değil. Biz bugüne kadar ürettiğimiz hiçbir eseri, Türkiye'ye kazandırdıklarımızı partizanlık anlayışı ile yapmadık.''