Anayasa değişikliğini savunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, referandum sürecine ilişkin olarak "Açık ve net söylemek zorundayım. Burada iki saf var. Bir evet safı var, bir de hayır safı var. Kandil ne diyor? 'Hayır'da buluşalım diyorlar. Bunlar şu anda ülkemizi hayırda parçalamak, bölmek isteyenler. 40 yıldır bu ülke bunlarla mücadele ediyor mu, ediyor. Şu anda bunların çağrısı hayır oyuna" ifadesini kullandı.
Müteahhitler Birliği Ödülleri'nde konuşan Erdoğan'ın konuyla ilgili açıklamalarından satır başları şöyle:
"Açık ve net söylemek zorundayım. Burada iki saf var. Bir evet safı var, bir de hayır safı var. Kandil ne diyor? 'Hayır'da buluşalım diyorlar. Bunlar şu anda ülkemizi hayırda parçalamak, bölmek isteyenler. 40 yıldır bu ülke bunlarla mücadele ediyor mu, ediyor. Şu anda bunların çağrısı hayır oyuna.
Erdoğan: Ahmet Necdet Sezer döneminde gürültü patırdı olmadıysa, sabrımızdan olmadı!
"AKP, MHP, CHP, hatta HDP'ye gönül vermiş olanlara sesleniyorum"
"Ve değerli arkadaşlar, kişi sevdikleri ile beraberdir. Şu 18 maddenin daha bütüncül olarak bir çözüme kavuşturulması için bir mücadele verildi ama ne yazık ki bu ülkede siyaset, siz ne derseniz aksini söylüyor. Etme eyleme işte. Oturalım, konuşalım. Yok, olmadı. Gerek AKP'nin gerek MHP'nin uyumu, onların dayanışma içerisinde böyle bir kararlılığı ve parlamentoda hakikaten bütünleşmeleri sağ olsun bu hazırlığı buraya getirdi. Diyorum ki, tüm milletime sizin huzurunuzda bugünkü toplantı vesilesiyle, gerek AKP, gerek MHP, gerek CHP, hatta HDP'ye gönül vermiş olanlara sesleniyorum; gelin bu tarihi reformda bir konsolidasyona gidelim. Böylece 16 Nisan'da birliği, beraberliği ile güçlü bir Türkiye'nin sistem noktasında temel taşlarını koyalım. Bunun rejim değişikliğiyle ilgisi yok. Sizlerin huzurunuzda tüm iş adamlarımıza şunları anlatmak istiyorum; muhalefet, anayasa değişikliğini ısrarla alakasız konulara çekerek insanımızın kafasını bulandırmaya çalışıyor. Anayasa değişikliği toplam 18 maddeden oluşuyor. Ricam, bu maddeleri teker teker okumanızdır. Milletvekili sayısının 550'den 600'e çıkması mı bu ülkeye zarar? Ne diyorlar; çocuklara mı bırakacağız bu parlamentoyu. Gelişmiş ülkelerde seçme ve seçilme yaşı 18'dir. Ben birçok ülkede 25 yaşın altında bakanlar tanıdım. Belki birçoğunuzun CEO'ları 25-30 yaşında. Tüm mesele o insanın yetişmiş, eğitilmiş olmasıdır.
"Seçilmek zor değildir, zor olan seçmektir. İyi ve kötüyü ayıklamaktır. Siz seçmeye 18 diyorsunuz, seçilmeye 30. Sonra biz bir mücadele verdik bunu 25'e indirdik. Biz, kalite ve bu kaliteyle birlikte dinamik ve güçlü bir parlamentoyu, tecrübeyle birleştirmek suretiyle oluşturmanın gayretindeyiz. Bunu garanti altına alacağız. Güven olmadan, istikrar olmadan kalkınma olmaz. Seçimlerde oy alan cumhurbaşkanı ve Meclis 5 yıl ülkeyi yönetecek. Belediyelerde de böyle. Şu an 5 yıl olayı sorunlu değil, mesele süreci verimli hale getirmek. Türkiye'de parlamento gensorularla parlamentonun işlevini ortadan kaldırmıştır. Gensorudan netice alamayacağını biliyorlar, işleri güçleri yok gensoru vereceğiz. Gensoru verenler parlamentoda oy kullanmak için bile bulunmuyorlar ya, bunları yaşadık. Gensoru, güven oyu kalkıyor şimdi. Gerçek gensoru ve güven oyu millete aittir.
"Cumhurbaşkanı yürütmeden sorumlu olacak, yasama organı 600 kişiyle görevini yapacak, yargı da görevini yapacak. Herkes işine bakıyor yani. Bu sistemin en büyük garantisi nedir biliyor musunuz? Sizsiniz. Ülkemizde kurucusu olduğum parti yaklaşık 10 yıldır yüzde 45'lerde oy aldığı için bunu kolay sanıyorlar. Kendi ailesinden 5'inin desteği alamayacak olanların yüzde 50'yi küçümsemez gerçekten ilginçtir. Milletin yarısından fazlasının oyunu alan cumhurbaşkanının gözü her zaman milletin üzerinde olacaktır. 5 yılda milletin gönlünü hoş tutsun ki, diğer seçimlerde de millet ona güvensin. 5 yılı iyi değerlendirebilen cumhurbaşkanı, gerçekten çok büyük projeleri hayata geçirebilir."