12 Şubat 2025 18:15
Güncelleme: 12 Şubat 2025 18:38
Yaşam
Muşlu Salih Yüce 1999 yılında 20 yaşındayken yumuşak doku kanserine yakalanmış. Önce hastalığına isyan etmiş ve “Neden ben?” diye sormuş. Sonra da hastalığını kabullenip kanserle mücadele etmeye başlamış.
“1999’un sonlarına doğru tedavi için Ankara’da bir hastaneye yattım. Yeni yıl, hatta yeni bin yıl yaklaşıyordu. Televizyonlarda ve gazetelerde Milenyum Çağı’ndan söz ediliyordu. ‘Allah’ım bari milenyumu göreyim’ diyordum. Yılbaşı geçiyor, ardından Ramazan Bayramı geliyordu, bu kez de ‘Allah’ım Ramazan Bayramı’nı da göreyim’ diyordum. Böyle böyle kendimce Allah’la pazarlık ediyordum. Aslında kısa vadeli hedeflerle umudumu arttırıyormuşum, sonradan fark ettim” diye anlatıyor o günleri gülümseyerek.
Her ne kadar umudunu yitirmese de kanserle mücadele sürecinde hissettiği en temel duygu yalnızlık olmuş. Deneyimlerini paylaşmak için başka kanser hastalarına ulaşmaya çabalamış ancak dönemin koşulları gereği bu pek mümkün olmamış.
“Dernek kurma fikri de buradan çıktı zaten. Kanser hastaları kendilerini yalnız hissetmesin, diye Onkoloji Hastaları Yardımlaşma ve Sevgi Derneği’ni (ONKO-SEV) kurdum. İlaca erişim ve tedavi sırasında konaklama gibi konularda da hastalara destek olalım istedim. Kansere yakalanınca gençlerin kanseri anlamasının ve anlatmasının ne kadar önemli olduğunu fark ettiğim için de gençleri gönüllülük temelinde işin içine kattım” diyor.
ONKO-SEV, Avrupa Birliği’nin (AB) Erasmus+ Programı kapsamında yurt içi ve yurt dışından gönüllü gençleri bir araya getirerek kanserle ilgili farkındalık projeleri yürütüyor.
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı, Büyükelçi Thomas Ossowski, Erasmus+ projelerinin, sadece bireysel gelişim sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda toplumlar arasında dayanışmayı ve karşılıklı anlayışı güçlendirdiğini söylüyor. Büyükelçi şöyle devam ediyor:
“ONKO-SEV’in Erasmus+ projelerinde farklı ülkelerden gençler bir araya geliyor ve ortak amaçlar doğrultusunda çalışıyor. Bu projeler kanserle mücadeleye umut katıyor ve gençlerin hayatlarına dokunuyor. Bu tür projeleri desteklemekten gurur duyuyoruz."
ONKO-SEV Erasmus+ projeleriyle her yıl Muş’tan 100 gencin, Türkiye’den ise 250 gencin Avrupa’ya gitmesini sağlıyor ve yurt dışından gelen gönüllüleri Muş’ta misafir ediyor. Bu gençlerden biri de Portekiz’den gelen Beatriz Morim.
Morim meme kanseri farkındalık projesinde çalışıyor ve proje sonunda kanser hastalarıyla çalışan kuruluşlar için rehber bir kitap hazırlamayı planlıyor ve “Muş’a yalnız geldim ama artık burada yakın bir ailem varmış gibi hissediyorum ve onlarla bundan sonra da iletişim halinde olmak istiyorum” diyor.
İtalya’dan gelen Romina Boi de aynı projede hem kanser hastaları ve onların aileleri için yaratıcı etkinlikler düzenliyor hem de sosyal medya ekibinde yer alıyor. Bu onun üçüncü Erasmus+ projesi.
Şöyle konuşuyor Boi: “Erasmus'un insanlarla tanışmak ve onlarla çok güçlü ilişkiler kurmak için en iyi fırsat olduğunu düşünüyorum.”
Bosna Hersek’ten Ajdin Čomič ise akciğer kanseri farkındalık projesinde çalışıyor. “Bu projeyle restoranların, işletmelerin ve halka açık mekanların sigara içme alanlarını ve sigara içilmeyen alanları oluşturmalarına yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bu, Muş’taki akciğer kanseri riskini azaltmasına yardımcı olacak” diyor. Onun için Erasmus+ deneyim yoluyla öğrenmek anlamına geliyor.
Faslı Mouad Barkia, başka hastalara ve hasta yakınlarına mücadele yollarını anlatmak ve onlara umut vermek için Muş’taki hasta ve hasta yakınlarıyla röportajlar yapmak ve poscastler üretmekten sorumlu. “Bu farkındalık yolculuğumu Fas’a döndüğümde de sürdüreceğim” diye konuşuyor Barkia.
Türkiye’den Akın Can Mar da farkındalığın önemini vurguluyor. Şu ifadeleri kullanıyor Mar: “Kanser hastalarıyla bizzat iletişim kurduk. Onların deneyimlerini dinledik ve bu süreçte farkındalık kazandık. Burada öğrendiklerimi çevremdeki insanlara da anlatacağım.”
ONKO-SEV’in ERASMUS+ projeleri arasında meme kanseriyle ilgili “Kanser İçin Açan Bir Çiçek Gönüllüleri” ve “Bir Kelebeğin Hayatı Sadece Bir Gün Değildir” projeleri ile akciğer kanseri ile ilgili “Aydınlık Bir Hayata Adım Atmak” projeleri yer alıyor. ONKO-SEV tarafından düzenlenen, AB ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından da desteklenen 11. Onkoloji Günleri’ne hazırlık ve katılım da bu projelerin sorumluluk alanlarından biri.
Türkiye’den Ümmügülsüm Sörmer şöyle konuşuyor: “Bir doktor adayı olarak bu onkoloji gündemine katıldığım için çok mutluyum. Bu projede farklı kültürden insanlarla arkadaşlık kurduk, onkoloji tedavileri ile ilgili sorunları analiz ettik ve stratejiler geliştirdik.”
Proje Koordinatörü Margarida Miranda amaçlarının farkındalık yaratmak ve farklı kültürlerden gençleri bir araya getirmek olduğunu ifade ediyor.
“Farklı ülkelerden 46 gönüllümüz var, Türkiye'den katılan gönüllülerle 200 kişiyiz. Erasmus+ dünyayı etkiliyor. Kişisel gelişime önem veriyor ve gençlerin hayatını değiştiriyor” diye konuşuyor Miranda.
Erasmus+ nedir? Erasmus+ genellikle öğrenci değişim programı olarak biliniyor, ancak bu büyük AB hibe programının alanı daha geniş bir biçimde eğitim, öğretim, gençlik ve spor alanlarını kapsıyor. 2021-2027 programı sosyal kapsayıcılık, yeşil ve dijital geçişler ve gençlerin demokratik hayata katılımının teşvik edilmesi konularına güçlü bir şekilde odaklanıyor. Kurumlar arası iş birlikleri de destekleniyor. |
Kaynak: Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu
© Tüm hakları saklıdır.